Cumhuriyet Halk Partisi (
CHP)
Grup Başkan Vekili Kemal
Anadol,
Ergenekon davasını değerlendirirken, Van 100. Yıl
Üniversitesi eski Rektörü
Yücel Aşkın ve arkadaşlarının yargılandığı davayı örnek gösterdi.
Anadol, "
Ankara'ya dönünce
kanun teklifi hazırlayacağım. Devlet, Van'daki Yücel Aşkın ve arkadaşlarının yargılandığı davada
intihar eden ve daha sonra yargılandığı dava
beraatle sonuçlanan 100. Yıl Üniversitesi Genel Sekreter eski Yardımcısı Enver Arpalı'dan özür dilemeli, onun heykelini yapıp Van Adliyesi'nin önüne dikmeli. İnanıyorum ki Ergenekon davasında da başta
İlhan Selçuk, Mustafa
Balbay gibi birçok dürüst, namuslu, yurtsever insan da beraat edecek. Bu sefer de İstanbul'daki ağır ceza mahkemesinin önüne de Kuddusi Okkır'ın heykeli dikilecek. Enver Arpalı ve Kuddusi Okkır
demokrasi şehididir, siyasallaşan yargının şehitleridir. Bu isimleri unutmayalım." dedi.
Balçova Belediyesi tarafından 29
Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları çerçevesinde düzenlenen ''Cumhuriyet
Devrimleri ve Karşı Devrim Süreçleri'' konulu panel,
İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde yapıldı.
Panelde konuşan CHP Grup Başkan Vekili ve İzmir milletvekili
Kemal Anadol, Ergenekon soruşturmasını, Van 100. Yıl Üniversitesi eski Rektörü Yücel Aşkın ve arkadaşları hakkında açılan davaya benzetti. Anadol, "Yücel Aşkın'ın suçu Atatürkçü olmaktı, çağdaş bir üniversite inşaa etmekti. Yücel Aşkın, korkmadan çekinmeden kendini çağdaş bir eğitime adayarak rektörlük yaparken büyük güçlüklerle karşılaştı. O ve arkadaşları hakkında vicdanları sızlatacak
suçlamalar isnat edildi. Ama hepsi tüm suçlamalardan beraat ettiler. O davada da Ergenekon'da olduğu gibi
iddianame bir türlü yazılmadı. Üniversitenin Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı, dürüst, namuslu bir bürokrat ise bunlara dayanamayıp cezaevinde intihar etti. Bu olaydan bir hafta sonra iddianame hazırlandı. Bu intihar değil cinayettir dedik konuyu Meclis'e getirdik. Enver Arpalı ve diğer suçlama yöneltilen herkes aklandı ve beraat etti." diye konuştu.
Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi
Mustafa Balbay ise, Cumhuriyet Gazetesi'ni susturmak,
halkın gözünden düşürmek için başyazarının
terör örgütü başı gibi gösterildiğini ifade ederek, "Gazetenin Ankara Temsilcisi'ni aynı şekilde
terör örgütü üyesi gibi göstermek bu içinde çok değişik karmaşık boyutları olan Aziz Nesin'lik boyutları olan ciddi bir
psikolojik savaştır. Bu medyayla birlikte yapılan birşey. Önce medya mahkemesi kuruluyor orada karar veriliyor, gerçek anlamda yargı arkadan geliyor. Ne olursa olsun hukukun üstünlüğünü zedelemememiz lazım. Biz bu davada haklıyız. Haklı olmak kadar haklı kalmak da önemli. Mücadelemizi hukuk içinde sürdüreceğiz çünkü bizim başka bir yöntemimiz yok. Bana Ergenekon soruşturmasında yöneltilen suçlama dediler ki, sen Ergenekon terör örgütü üyesinin,
evet, halkı hükümete karşı silahlı isyana
teşvik ediyorsun. Dedim ki, ben bırakın silahlı isyanı, silahsız isyana bile teşvik etmiyorum, ben sadece bilinçlenmeye teşvik ediyorum" diye konuştu. Panele CHP
Manisa Milletvekili Şahin Mengü de katılarak konuşma yaptı.
Cihan