AB dönem başkanlığını 1 Temmuz'da Çek Cumhuriyeti'nden devralacak olan
İsveç'in
Dışişleri Bakanı
Carl Bildt,
Ergenekon davasında şimdiye kadar ortaya çıkan bulguların 'çok tehlikeli olayların' cereyan ettiğini gösterdiğini, Ergenekon'un üzerine gidilmesinin sonuç ne olursa olsun AB için çok önemli olduğunu kaydetti.
İsveçli
bakan, Deutsche Welle sitesinin
Türkçe servisine verdiği beyanatta
Türkiye'nin üyelik sürecine karşı yapılan itirazlardan Ergenekon'a kadar çeşitli konulara değindi.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkarak, bunun yerine
Ankara ve
Moskova ile ortak bir
ekonomik alan oluşturulması yönündeki önerisini yorumlayan Bildt, "Sarkozy'nin bu önerilerini yaparken Türkiye ve Rusya'ya danıştığını zannetmiyorum. Bu tabii ayrı bir konu. Ama tabii geçmişte AB'nin gerçekleştirdiği genişleme süreçlerine baktığımızda, Birlik içerisinde hep sürece karşı çıkanlar olduğunu görüyoruz." diye konuştu. İsveçli bakan, AB ülkelerinin ve
Avrupa parlamenterlerinin büyük bölümünün Türkiye'nin üyelik sürecini desteklediğini de belirtti. Sarkozy'nin Türkiye'yi dışlayıcı konuşmalarıyla ilgili olarak da "Avrupa'daki bazı ülkeler Birlik'e giremez derseniz, o zaman bu tehlikeli bir yaklaşımdır. Çünkü bu ülkelere, 'başka yere gidin' diyorsunuz. Avrupa'ya gitmek yerine onları, milliyetçi yöne veya başka yönlere gönderiyorsunuz. Avrupa'nın güvenliği açısından bunun sonuçları ise olumsuzdur." ifadelerini kullandı.
Türkiye ile ilgili askıya alınan 8 müzakere başlığı olduğuna dikkat çeken Bildt, bunların açılması için Ankara'nın
Kıbrıs Rum Kesimi'ne limanlarını açması gerektiğini hatırlattı. Bildt, limanlar konusunda hiçbir gelişme olmazsa yıl sonunda Türkiye ile ilgili yapılacak değerlendirmenin de olumsuz olacağı mesajı verdi. İsveç
Dışişleri Bakanı,
Ergenekon davası konusunda AB'deki suskunlukla ilgili bir soruyu da şöyle cevapladı: "Bu konu Türkiye'nin iç meselesi. Tabii ki bu konuyu yakından takip ediyoruz. Ancak bu konu, AB ile Türkiye arasında resmî bir
tartışma konusu olamaz. Ergenekon'a referans yapıyoruz ama müzakerelerimizin bir parçası değil. Tabii ki şu anda devam eden bir yasal süreç olduğu için bu konuda konuşurken dikkatli olmak gerekiyor. Mahkemenin bu yasal süreci tamamlaması biraz zaman alacak. Ama tabii ki şu ana kadarki bulgular çok 'tehlikeli olayların' cereyan etmekte olduğunu gösterdi. Bize göre Türkiye'de bunun üzerine gidilmesi, sonuç ne olursa olsun, bizim açımızdan çok önemli."