CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi
Süheyl Batum,
Ergenekon'u savundu, iktidara ise demediğini bırakmadı.
Batum, partisinin
Gaziantep teşkilatının düzenlediği "Neden
Hayır" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, "Türkiye'yi içinde olduğu duruma düşürenler maalesef
halkı değil, maalesef üniversite bitirmemiş insanları değil, maalesef, 'ben çok ünlü gazeteciyim, ben çok ünlü aydınım, ben 4 tane üniversite bitirdim' diyen rezil aydınlardır. Bir bölümü." diye konuştu.
Batum, Türkiye'de para kazanmak, ün, nam, şan elde etmek, gazetede ve Cumhurbaşkanı'nın uçağında yer elde etmek isteyen bir
takım 'rezil insanların', Türkiye'yi inanılmaz duruma düşürdüklerini iddia etti.
Batum, şöyle devam etti: "Dünyanın her yerinde diktatörlüğe özenen, kendisine, 'Ilımlı
İslam cumhuriyeti kuracaksın, onun padişahı olacaksın' denilen siyasetçiler olmuş olabilir. Bunlar diktatörlüğü de kurabilir. Kuramayabilirler de, görürüz onu. Ama bir ülkede bir
Başbakan, televizyon kanalında açık açık bir işveren kuruluşuna veya bir sendikaya 'bana bak, benim düşündüğüm gibi düşüneceksin, yoksa seni yok ederim' dediğinde, aydın geçinen, adına aydın denilen gazetecileri ve aydınları olayın üstünden 3 gün geçtikten sonra, olayı duymamazlıktan ve görmemezlikten geliyorsa, böyle bir şey söylememiş gibi yapıyorsa, o ülkeye diktatörlük gelmiş demektir, o ülkenin aydınları rezil demektir."
"HAYIR OYUNUN ÇIKACAĞINI GÖRDÜKLERİ İÇİN IŞIKLAR SÖNMÜYOR"
Batum, son 10 gündür, 'hayır' oyunun çıkacağını gördüğü için Washington'da CIA ve
Amerika Dışişleri Bakanlığı'nın, ışıklarının sönmediğini ileri sürerek, "Onlar sönmeyince dolayısıyla AKP'nin de ışıkları da sönmüyor. AKP'nin ışıkları sönmeyince Türkiye'de bir takım devlet kurumların MİT'in bilmem neyin ışıkları sönmüyor. Onlarda şuna bakıyor, ne yapacağız." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de hakkındaki suçlamanın ne olduğunu bilmedikleri insanların (
Ergenekon sanıkları), 2 buçuk yıldır
tutuklu olduğunu belirten Batum, şunları aktardı: "Yalan neyin hukuku. YAŞ kararından önce ne oldu? 102
subay hakkında
yakalama kararı çıkartıldı. 3 tane hâkim, '98. maddeyi uyguluyoruz' diyor. 98. madde ne diyor; '
Kaçaklar hakkında uygulanacak madde' diyor. Kaçak ne demek diyorsun,
yurt içinde olup, sırra kadem basan, aramalara rağmen bulunamayan kişilere kaçak denir. Şimdi bu ülkenin 3 tane hâkimi oturuyor, 102 subay hakkında, 'bunları bulamıyoruz, arıyoruz yoklar, izine bile rastlanmaz' diyorlar. O sırada bunların bir bölümü
PKK ile mücadele ediyor. Bir tanesine de İçişleri Bakanı, 'Amanosları bunlardan temizleyin' diyor. Recep
Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının getirdiği bu
taslak, bir zorunluluktur.
Recep Tayyip Erdoğan'ı bugün görevden alsanız, yerine Bülent Arınç'ı getirseniz, yine aynı taslak gelecektir. Onu alsanız, Abdullah Gül'ü alsanız, aynı taslak gelecek. İçlerinden birini seçseniz bu taslak gelecek."