Ermenek'te 18 işçinin ölümüyle sonuçlanan facia ile yeni bir bilgi ortaya çıktı. Bilirkişi raporuna göre facianın yaşandığı maden ocağı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından aylar önce denetlendi ve ciddi kusurlar nedeniyle kapatıldı.
Ancak aradan bir ay geçmeden ve eksiklikler giderilmeden maden yeniden açıldı. Su patlamasının doğal afet olmadığı vurgulanan raporda, "Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM), kazaya dolaylı olarak sebebiyet vermiştir." denildi.
28 Ekim 2014 günü Ermenek'teki bir maden ocağında meydana gelen kazada yeraltı suyunun ocağa dolması üzerine 18 işçi hayatını kaybetmişti. Kazanın olduğu en yakın yere 775 kotuna inen bilirkişinin hazırladığı rapora göre facia, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün ihmalleri nedeniyle adeta göz göre göre geldi. Rapora göre yapılan şikayetler üzerine adı geçen madende denetim yapan MİGEM müfettişleri madenin çalışmasının mümkün olmadığını tespit etti. MİGEM heyetinin maden ocağı mahallinde teknik değerlendirmesi sonucunda 1 Temmuz 2014 tarihli hazırladığı raporda, rödövansçı firmalara ait ocaklarda 'can ve mal emniyeti kapsamında tehlikeli durumların bulunduğunun tespit edildiği' gerekçesiyle üretim faaliyetlerinin durdurulması kararı şirketlere tebliğ edildi.
MİGEM'in 21 Ağustos 2014 tarihli hazırladığı raporunda da 'eski imalatlı bölgelere yakın bölgelerde yapılan çalışmalarda üretim ayakları ile hazırlık bacası sürülen yüzeylerden, uzunlukları 25 metreden aşağı olmayan kontrol sondajlarının yapılarak ilerlemelerin yapılması' gerekliliği resmen belirtildi ve işverene tebliğ edildi. Ardından Karaman İl Özel İdaresine yazı yazılarak maden sahası üretime kapatıldı. Fakat daha aradan 3 hafta gibi çok kısa bir süre geçmesine rağmen, üstelik de kapatma yazısında belirtilen eksikliklerin hiç birisi giderilmediği halde ikinci bir yazı yazılarak maden sahsının tekrar üretime açılması sağlandı.
"SU PATLAMASI DOĞAL AFET DEĞİL, MİGEM DOLAYLI OLARAK SEBEBİYET VERMİŞTİR"
Raporun sonuç ve kanaat bölümünde şunlar ifade edildi:
"Bilirkişi heyetinin dosya ve imalat haritaları üzerinde yaptığı çalışmalara, ocak içinde yaptıkları gözlemlere ve mesleki tecrübelere göre kazaya sebebiyet olan su baskını kesinlikle doğal afet değildir. Su patlamasına sebep olan hidrostatik basınç fay arkasındaki su birikmesi sonucu da oluşmamıştır. Su baskınına yol açan ana etken eski imalat bölgesinde yıllar içinde birikmiş sudur. Bu eski imalatlar havuz görevi görmüştür ve büyük bir basınç oluşturmuştur. Zaman içinde basınç eşik değerini aşarak zayıflayan topuktan çalışma alanlarında aniden baskına neden olmuştur. Birleşik kaplar prensibine bağlı olarak yükselebileceği en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Çalışma alanlarında bulunan ve durumdan habersiz işçiler bu suyun içinde kalmıştır. Eğer üretime hazırlık çalışmalarına başlamadan önce kontrol sondajları gerekli sıklıkta ve metrajda yapılmış olsaydı bu birikme sular boşaltılabilirdi. MİGEM ve teknik elemanlarca yazılı olarak belirtilmesine rağmen işveren tarafından bu önemli husus göz ardı edilmiştir. MİGEM, 21 Temmuz 2014 tarihinde kapattığı kömür ocağını 15 Ağustos 2014 tarihinde eksiklikler giderildiği gerekçesi ile yeniden maden ocağının açılmasına izin vererek kanaatimizce, 'can ve mal güvenliği açısından herhangi bir tehlikenin kalmadığını belirterek üretim faaliyetlerine izin vererek' aslında ocakta tehlikenin hala devam ettiği halde yeterli inceleme ile tespit yapmaması nedeniyle kazaya dolaylı olarak sebebiyet vermiştir."
AKSİYON İŞ BAŞKANI ÖZTÜRK: SORUMLULAR HESAP VERMELİ
Raporu değerlendiren Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu ve Pak Maden İş Genel Başkanı Vedat Öztürk, başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olmak üzere, bütün sorumluların hukuk önünde hesap vermesi gerektiğini söyledi. Öztürk, maden işçilerinin bile bile ölüme gönderildiğini ileri sürerek, şunları söyledi:
"Yapılanlar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın da ifade ettiği gibi ancak siyasi nedenlerle izah edilebilir. Siyasi baskılarla insanlar bile bile ölüme gönderilmişlerdir. Ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda bu hususlar açıkça ortaya konulmuştur. İktidar millete iş güvenliği paketleri açıklamayı bir yana bıraksın, başta Enerji Bakanı olmak üzere ölümlü kazalarda açıkça sorumluluğu olan tüm yetkililer hesap versin. Ne olmuştur da 21 Temmuz 2014 tarihinde ocağı kapatanlar 15 Ağustos 2014 tarihinde talimatla tekrar maden sahasının açılması talimatı vermişlerdir? Bu konuda sorumlular başta vefat eden işçilerin aileleri olmak üzere tüm milletimize hesap vermeleri gerekmektedir."
CİHAN