Cenevre'deki Kıbrıs görüşmesinde, toprak konusunda ortaya koydukları görüşlerin, Rum lider Dimitris Hristofyas'ın bazı planlarını bozduğunu belirten Eroğlu, Cenevre zirvesinden memnun ayrıldıklarını söyledi. Cenevre'de dün BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas ile üçlü görüşme yapan Eroğlu, KKTC'ye döndü. Eroğlu'nu, Ercan Havaalanı'nda, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hasan Bozer, KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Mehmet Daysal, bazı milletvekilleri ile diğer ilgililer karşıladı. Eroğlu, havaalanında düzenlediği basın toplantısında, Cenevre zirvesini ve öncesinde Ankara'ya yaptığı ziyareti değerlendirdi. Cenevre'ye gitmeden önce Ankara'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştüğünü anımsatan Eroğlu, Ankara görüşmesinden memnun olduğunu, Türk hükümetiyle her konuda, müzakerelerin seyri ve geleceği konusunda izledikleri politikada tam bir mutabakat içinde olduklarını söyledi. Eroğlu, Cenevre öncesi Ankara ziyaretinin planlanmasının Türk hükümetinin Cenevre zirvesine ve Kıbrıs görüşmelerine verdiği önemi gösterdiğini kaydetti. -''CENEVRE'DE POZİSYONUMUZU ORTAYA KOYDUK''- Cenevre'de uzun süren görüşme pozisyonlarını ortaya koyduklarını, toprak konusunda ortaya koydukları görüşlerin Hristofyas'ın bazı planlarını bozduğunu ifade eden Eroğlu, Hristofyas'ın, müzakerelerin başından beri, toprak-mülkiyet ve göçmenler konusunu ilişkilendirmeye çalıştığını, Türk tarafının ise toprağın en son görüşülecek konu olduğunu söylediğini aktardı. Toprak konusunun müzakerelerde en son görüşüleceğinin, BM Genel Sekreteri'nin en son raporunda da kayda geçirildiğini ifade eden Eroğlu, ''Biz bu toplantıda, toprak konusunun, harita ve rakamlar hariç kriterlerini görüşeceğimizi açık ve net bir şekilde ortaya koyduk. Dolayısıyla bu konuda Sayın Hristofyas'ın daha fazla ileri gitmesi mümkün olmamıştır'' dedi. Eroğlu, görüşmede, toprak ve vatandaşlıklar konusundaki kriterleri görüşebileceklerini net bir şekilde ortaya koyduklarını vurguladı. -''İÇ GÜVENLİK'' KONUSU KAPATILAMADI- Hristofyas'la Cenevre öncesi son liderler görüşmesinde, iç güvenlik konusunu tartıştıklarını, ''yakınlaştırıcı önerilerle artık bu başlığı kapatmak gerektiğini'' söylediklerini ve daha sonra özel temsilcilerinin de konuyu görüştüğünü aktaran Eroğlu, planlanmasına ve BM'nin de ısrarına rağmen Hristofyas'ın bu konuyu Cenevre'de görüşmeyi reddettiğini anlattı. Kıbrıs sorununun çözüm müzakerelerinde Rum tarafının muhatabının kendisi olduğunu vurgulayan Eroğlu, artık programın ortaya çıktığını, yoğunlaştırılmış müzakerelerle bir anlaşmaya varılmaya çalışılacağını kaydetti. Derviş Eroğlu, BM Genel Sekreteri Ban'ın Ekim ayına kadar bir tarih belirlemesinin, müzakerelerin sonsuza dek devam etmeyeceğini gösteren güzel bir hareket olduğunu ifade ederek, Cenevre'den memnun ayrıldıklarını dile getirdi. -''MÜZAKERELER UCU AÇIK DEVAM EDEMEZ''- Genel Sekreter Ban'ın tüm önerilerine olumlu yanıt verdiklerini, yeni açılımlar yaptıklarını ve görüşmeden memnun ayrıldıklarını anlatan Eroğlu, süreçte bundan sonra atılması gereken adımların artık netleştiğini belirterek, şöyle devam etti: ''Müzakereler ucu açık devam edemez. Artık program ortaya çıkmıştır. Hristofyas zaman limiti deyince kızıyor ama bir program çıkmıştır. Şimdi haftada 2 gün sabah 10.00'dan, akşam üstü 16.00'ya kadar görüşerek yakınlaşma arayacağız. Sağlasak da sağlamasak da Genel Sekreter bizi toplantıya çağırdı. Orada mutabakat olmazsa, Genel Sekreter Güvenlik Konsey'ine rapor verecek ve müzakerelerin ne olacağını göreceğiz. Ancak Genel Sekreter'in Ekim ayını planlaması, bize göre artık müzakerelerin sonsuza kadar devam etmeyeceğini gösteren güzel kararlardan bir tanesidir. Cenevre'den memnunuz, Genel Sekreter açıklama yapmıştır, orada her şeyi bulamazsınız. Ama toplantıdaki konuşmalar çok önemliydi. Biz Genel Sekreter'in önerilerine olumlu yanıt verdik. Genel Sekreter de bizim tutumuzdan memnun olmuştur.'' Eroğlu, Cenevre zirvesinin ardından önümüzdeki günlerde meclisteki siyasi partilere bilgi vereceğini ve Halk Konseyi'ni de toplantıya çağıracağını açıkladı. -''MÜZAKERE ZEMİNİ TEYİT EDİLDİ''- Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın müzakerelerde sık sık zemin tartışması yarattığını anımsatan Eroğlu, görüşmelerin ve iki kesimliliğin zeminlerinin belli olduğunun BM Genel Sekreteri Ban tarafından bir kez daha teyit edildiğini ve artık zemin tartışmasıyla zaman kaybetme döneminin bittiğini söyledi. Eroğlu, kurucu devletin, hem mülkiyet, hem de nüfus bakımından etkin çoğunluğa sahip devlet olması gerektiğinin de Genel Sekreter Ban tarafından net şekilde ortaya konulduğunu belirtti. -''EKİMDE ŞÖYLE VEYA BÖYLE NOKTALANACAK''- Eroğlu, müzakerelerin Ekim ayına kadar, üç ay daha devam edeceğini ve Ekim'de şöyle veya böyle noktalanacağını ifade ederek, Kıbrıs Türk tarafının açılımlarla memnun olduğunu, artık sadece müzakere masasında pozitif olmanın yetmediğini, halka da pozitif şeyler söylemek gerektiğini, kendilerinin de yapabileceklerinin azamisini yaptığını ve halka da doğruları söylediğini kaydetti. Müzakerelerdeki gizlilik ilkesi gereği açıklayamayacağı şeyler bulunduğunu belirten Eroğlu, örneğin son toprak açılımıyla ilgili kriterlerin detaylarını veremeyeceğini belirtti. -''TOPRAK ÖNERİSİNİ BİZ HAZIRLADIK''- Eroğlu, bir soru üzerine, Cenevre'de sundukları toprak açılımını KKTC'de kendilerinin hazırladığını ve Türk Dışişleri Bakanlığı'yla da temas ettiklerini bildirdi. Süreçle ilgili her zaman temas halinde olduklarını belirten Eroğlu, ''Biz planlıyoruz, Ankara ile paylaşıyoruz'' dedi. Eroğlu, Ankara ziyaretinde Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı'nın kendilerine güven belirttiğini de kaydetti. -''HRİSTOFYAS 1974 ÖNCESİNE DÖNMEYİ İSTEMEKTEN VAZGEÇSİN''- Toprakla ilgili önerinin mülkiyet konusunun çözümüne katkısının olup olmayacağıyla ilgili bir soruya karşılık da Cumhurbaşkanı Eroğlu, Hristofyas'ın artık 1974 öncesine dönmeyi istemekten vazgeçmesi gerektiğini söyleyerek, ''Her şey eskisi gibi olamaz'' dedi. 1974 sonrasında nüfus hareketleri olduğuna işaret eden Eroğlu, 36 yılda her iki tarafta da ekonomik ve sosyal bir yapı oluştuğunu, bunları tümden değiştirip ''bir anlaşma yaptık'' diye övünmenin, kendilerinin sonu olacağını söyledi. Eroğlu, ''Geçen 36 yıl mutlaka değerlendirilmelidir. İnsanların mülkiyet hakkını reddetmiyoruz, tazminat, takas ve iadeyle halletmeyi öneriyoruz'' diye konuştu. Bunu Rumların da söylediğini, ancak ''ilk söz hakkının'' mal sahibinde olmasını istediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kuzey'den göç eden Rumların tümünün dönmek istemesi halinde iki kesimliliğin söz konusu olamayacağını belirtti. KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, kalıcı bir anlaşma için çalıştıklarını ve referandumda onay alacak bir anlaşma yaratmayı amaçladıklarını da sözlerine ekledi. AA