Ergenekon sanığı Ersöz'ü koruyan Teğmen
Mustafa Can'ın
intiharıyla ilgili detaylar ortaya çıkıyor. İddiaya göre Ersöz'ün kızıyla nişanlanan
teğmen terfi bekleyen
komutanların ağır
baskısına maruz kaldı. Ersöz'ün teğmeni kullanarak firar planladığı da ileri sürülüyor
Mesleğinin baharında intihar eden Teğmen Mustafa Can'ın ölümüyle ilgili sır perdesi aralanıyor. Can'ın Ergenekon
tutuklularının bulunduğu
Silivri Cezaevi Tabur Komutanlığı'nda
hastane sevkleri kısmına atanması hazin sonun başlangıcı oldu. Can, burada tutuklu
sanık emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ü korumakla görevlendirildi. Teğmen, zamanla Levent Ersöz ve kızı
Fulya Ersöz'ün rahatlıkla girip çıktığı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde Fulya Ersöz ile yakınlaştı. Genç teğmen, daha sonra sık sık Beylikdüzü'nde Fulya Ersöz ile buluşmaya başladı. Genç çift aralarındaki ilişkinin ilerlemesi üzerine Levent Ersöz'ün isteğiyle 25
Eylül 2010'da nişanlandı.
FİRAR İÇİN Mİ NİŞANLADI?
Ancak nişanla ilgili ilginç bir iddia ortaya atıldı. Ergenekon operasyonu öncesi firar eden ve aylar sonra Ankara'da bir hastanede yakalanan Ersöz'ün, kızını kullanarak firar planladığı ve
genç teğmeni bunun için kullanmış olabileceği ileri sürüldü.
Tutukluluk süresinde Ersöz'ün
tahliye olmak için kendisine et yiyen mikrop enjekte ettiği iddiası da hatırlatıldı.
Bu arada nişan olayını duyan
Silivri Cezaevi Tabur Komutanı Hasan Koçyiğit, konuyu 6
Ekim 2010'da İl Jandarma Komutan Yardımcısı Yarbay İsmail Çetinbaş ve İl Jandarma Komutanı Hüseyin Kurtoğlu'na bildirdi. Teğmenin, korumakla görevli olduğu bir tutuklunun öz kızıyla ilişki yaşamasının terfi bekleyen komutanları tedirgin ettiği öne sürüldü.
ÜST BASKISI ÖLÜME GÖTÜRDÜ
İddialara göre; Teğmen'i intihara götüren olaylar Can'ın konuyu açıklaması için baskı altına alınmasıyla başladı. 8 Ekim 2010'da
Albay Kurtoğlu tarafından ağır hakaretler eşliğinde sorgulandığı belirtilen Can'ın daha sonra Yarbay Çetinbaş tarafından bir odaya kapatılarak ağır hakaretlere ve baskılara maruz bırakıldığı dile getirildi. Beylik tabancasına, ve telefonuna el konulan teğmenin ev ve
araba anahtarlarının da zorla kendisinden alınarak
belge ve bilgi bulabilmek maksadıyla
arama yapıldığı iddia edildi.
Baskılar nedeniyle psikolojisi bozulan Can aynı gün geçici görevlendirmeyle
Maltepe Askeri Cezaevi'ne gönderildi.
ERİN TÜFEĞİ İLE İNTİHAR ETTİ
Yeni yerde de baskı altında tutulduğu vurgulanan teğmenden Fulya Ersöz ile olan ilişkisini saklaması ve sonlandırmasının emredildiği ifade edildi. Üstleri tarafından yapılan
psikolojik baskıyı kaldıramayan ve ağır hakaretleri askerlik gururuna yediremeyen teğmen,
nöbet kulübelerindeki bir erin tüfeğini kalbine dayayarak intihar etti.
Bu arada 9 Ekim'de
akşam saatlerinde
İstanbul İl Jandarma Nizamiyesi önüne gelen Ersöz'ün eşi
Muzaffer ile kızı Fulya Ersöz'ün içeri alınmadığı ve kapıda "Bunun hesabını soracağız, basını buraya toplayacağım, damadımızı bilerek öldürdünüz" diye bağırdığı iddia edildi.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
1-) Teğmenin yerinin değiştirilmesine sebep olacak kadar ciddi bir olay varsa neden
soruşturma açılmadı?
2-) Teğmenin arabasına, ev ve araba anahtarlarına, telefonlarına hangi yasal kararla el koyuldu? Evi ve arabası hangi gerekçe ve
yetki ile arandı?
3-) Teğmen Can'ı intihara sürükleyen tepkilerin nedeni komutanların terfi hayaline, olumsuz etki edeceği düşüncesi miydi?
4-) Levent Ersöz, teğmeni etki altına almak için kızını kullanarak firar mı planlıyordu?
5-) Teğmen Mustafa Can'ın ev arkadaşı Teğmen Ercan
Ersoy,
Alay Komutanı Hüseyin Kurtoğlu tarafından konuşmasın diye tehdit edildi mi?
JANDARMADA İLGİNÇ İETT MUHABBETİ
Alınan bilgiye göre, Can'ın intiharından bir kaç gün sonra Alay Komutanı Kurtoğlu'nun başkanlığında Albay Hakan Özkan, Yarbay Hasan Koçyiğit, Yarbay İsmail Çetinbaş ve
Binbaşı Mustafa Yalçın intiharla ilgili toplantı yaptı. Komutanların çevrelerine yaptığı konuşmalarda da alaycı bir üslupla "İETT (İntihar eden teğmenin tahkikatı) olayıyla ilgileniyoruz" dediği iddia edildi. Yine komutanların, bir telefonun dinlemeye alınmadan önce gönderdiği
mesajlara ulaşılıp ulaşılamayacağını araştırdığı aktarıldı. Teğmenin telefonuna el konulmadan önce, çok önemli bir mesaj göndermiş veya almış olabileceğine dikkat çekiliyor. Adı geçen komutanların bu mesajı saklamak veya son mesajda ne yazıldığına ulaşmak istediği üzerinde duruluyor.