Soruşturma aşamasında inceleme yapılamayacağını öne süren
Ertosun'un,
yargıya müdahale ettiği belirtiliyor.
Hukukçulara göre,
yargıçlar üzerinde etkisi olan bir üyenin bu tarz açıklama yapması skandal. Emekli askerî hâkim
Ümit Kardaş, kozmik odadaki belgelerin
devlet sırrı değil,
delil niteliği taşıdığına dikkat çekiyor. Suç araştırılırken tüm delillerin toplanması gerektiğine vurgu yapan eski
Başsavcı Reşat Petek de, Ertosun'un
soruşturmayı yürütenleri güçsüz bırakmaya çalıştığını dile getiriyor. Emekli
Yargıtay
Savcısı
Ahmet Gündel ise Ertosun'un 'yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını sağlamakla görevli bir kurulda bulunduğunu' hatırlatıyor.
Daha önce
Ergenekon iddianamesine de giren Kent Otel toplantılarına katılan ve sonradan davada
sanık olan isimlerle görüştüğü ortaya çıkan Ertosun,
HSYK'nın haziran toplantısında gündeme getirdiği ve Ergenekon gibi önemli davalarda görev yapan yargı mensuplarının görevden alınmasını içeren 'korsan kararname'ye
imza atmıştı.
Eski
Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek: Bir ceza hukukçusu olarak Ertosun' un açıklamalarına katılmamız mümkün değil. Çünkü ceza soruşturması bir suç araştırılırken şüphelilerin lehinde veya aleyhinde olduğuna bakılmaksızın tüm delillerin kaybolmadan bir an evvel toplanmasını, delillerin karartılmasına fırsat vermeden soruşturmanın tamamlanmasını gerektirir. Soruşturma sırasında 'hakim ve savcının yetkisi yok' demek özel soruşturmayla ilgili
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun özüne ve ruhuna aykırı bir açıklama olur. Zaten iddianame için yeterli delil olması gerekir. Böyle bir açıklama, soruşturmacıları güçsüz ve zor durumda bırakmak için yapılmıştır.
Emekli
Hakim Albay Ümit Kardaş: Parlamentodan, hükümetten gizli bir devlet sırrı olmaz. Bizd
e devlet deyince akla ordu geliyor ve ordunun elindeki belgeler devlet sırrı olarak algılanıyor, böyle bir şey yok. Demokraside devlet parlamentodur, hükümettir, hükümetin başbakanıdır ve ondan gizli bir şey olamaz. Komutanın 'bu devlet sırrıdır' demesi belgeleri devlet sırrı yapmaz. HSYK üyesi birinin yargılama hakkında açıklama yapması ile benim ya da sıradan bir vatandaşın açıklaması aynı şey değildir. Çünkü bu işlemleri hakim ve savcılar yapıyor ve onlara ilişkin birçok konuda HSYK etkili. O yüzden bu açıklama, yargılamayı etkilemeye yönelik bir beyandır.
Emekli
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gündel: Ertosun sıradan bir insan değil, HSYK'nın
yüksek yargı kanadından seçilen bir üyesi. Böyle bir kişinin bu şekilde açıklama yapması doğru değil. Ayrıca Ertosun'un böyle bir yetkisi de yok. Yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını sağlamakla görevli kuruldaki bir kişinin soruşturmayı olumsuz yönde etkileyecek bir açıklama yapması yanlıştır. Bu açıklama soruşturmayı yürüten savcı ve hakimleri olumsuz yönde etkileyecektir. Çünkü savcı ve hakimlerin mesleki gelecekleri HSYK'nın elindedir.
Hukukçular Derneği Başkanı Kamil Uğur Yaralı: Kanadoğlu'nun
nöbetçi olduğunu sanıyordum, konuşma sırası Ertosun'daymış. Talihsizliği, hukukun, yargının giremeyeceği yerlerin olabileceği gibi hukuk devletiyle, adaletle bağdaşmayacak bir beyanatı bu ilkeleri koruması gereken bir hakim olarak söylemiş olmasıdır.
Eski
Diyarbakır Barosu Başkanı
Sezgin Tanrıkulu: HSYK üyesi yüksek bir yargıcın bu açıklaması yargıyı etkilemeye yönelik bir çaba olarak algılanabilir. Yargılama hakkında herhangi bir görüşü bir akademisyen, bir ceza avukatı açıklayabilir; çünkü bunların bir yargıç üzerinde hiçbir nüfuzu yoktur. ZAMAN