Bilim adamları ne kadar "Şarap ve alkolün beynin hafıza ve yön bulma ile ilgili olan hipokampus kısmında hasar yaptığını tespit ederek şarabın da diğer alkoller gibi hafızayı yok ettiğine" dikkat çekse de topluma örnek olması gereken kişilerin azı da çoğu da zarar olan içkiyi övmesi kabul edilebilir bir şey değil... Her gün az da olsa şarap içmenin birçok vücut organına zarar verdiği artık herkesin bildiği bir gerçek... Araştırmalar günde 2 büyük kadeh şarap içmenin bağırsak kanserine yakalanma riskini yaklaşık yüzde 25 artırdığını gösteriyor. Her gün bir kadeh şarap ya da bir bardak bira içenlerde ise hastalığa yakalanma riski yüzde 10 artıyor. "Türkiye'nin en iyi şarapları" başlıklı yazısında birçok markayı köşesine taşıyan Özkök, bir karikatürde sahilde şarap içen olarak kendisini çizilmesini de "Evet benim imajım böyle" diyerek savundu. "Şarapsever başyazar" yazısını bakın nasıl noktaladı: Şimdi gelelim asıl noktaya. Herhalde fark ettiniz, bütün bunları yazarken hep parantez içinde "bana göre" demeyi ihmal etmedim. Şarap gurusu Robert Parker’ın dünyaya öğrettiği en önemli gerçek şudur: En iyi şarap uzmanı kendinizsinizdir. Yani siz başka bir şaraptan çok daha fazla keyif alabilirsiniz. Bir de şu var: Ben genellikle dolgun gövdeli şarapları severim. Şiraz, hataları kolay örten, tabiri caizse biraz kaba bir şaraptır. Demek istiyorum ki, beni fazla ciddiye almayın, kendiniz deneyin. Son nokta da şu: Adını verdiğim şaraplar bana göre pahalı ve o fiyatları hak etmiyor. Ne yazık ki bu günah da onların değil, şaraba hálá murdar gözüyle bakanlarındır. Türkiye'de çok satan gazetelerden biri olan Hürriyet'in, hem de başyazarının bugün kaleme aldığı yazının topluma nasıl örnek olduğu da siz okurların...