Ertuğrul Özkök'e fıkralı cevap

O yemekte ne konuşuldu? Katılanlar yazmıyor. Yazanları da yalanlıyorlar. Şimdi de Babahan Özkök'e sert çıktı...

Ertuğrul Özkök'e fıkralı cevap

Başbakan gazetecilerle bir akşam yemeği yedi. Tantanası hala sürüyor. Dün Cengiz Çandar yemeğe katılmanın tek koşulunun "konuşulanların orada kalması" olarak yazdı. Yani o gece yemeğe katılanlardan tek kelime çıkmayacaktı. O zaman yemeğin perde arkasını yazma işi o gece orada olmayanlara kalmıştı. Önce Mehmet Ali Birand Kanal D ana haberde "yemekte Erdoğan'ın yol haritası konuşuldu" dedi. Yalanlama Çandar'dan geldi: "Hayır, ben duymadım" dedi Çandar... ÖZKÖK DEDİKODU AKTARDI Sonra Ertuğrul Özkök o geceyi yazdı. "Size içeriden bir dedikodu aktarayım" diye başladığı yazısında davetli olmadığı için biraz bozulduğu anlaşılıyordu. "Anlatanın yalancısıyım" deyip Erdoğan'ın Sabah-ATV Grubu’nun satışıyla ilgili yemekte şu sözleri söylediğini öne sürdü; "Benim müdahale ettiğimi söylüyorlar, etmedim. Zaten şirket çok pahalıya satıldı. Ben müdahale etsem, daha ucuza sattırırdım." SABAHLA İLGİLİ İDDİA BABAHAN'A DOKUNDU Bu sefer de Özkök yalanlandı. Yalanlayan ise o gece yemeğe katılanlardan Ergun Babahan idi... Tabii Özkök'ün yazdıklarının ucu kendi yayın yönetmeni olduğu gazeteye dokunuyordu. DEDİKODU YAZARLIĞI YAPIYOR Babahan Türkiye'nen en büyük gazetesinin yöneticisi ve köşe yazarının "dedikodu" üzerine yorum yapmaması gerektiğini söyledi ve ""Yaparım" diyebilir ama o zaman bu dedikodu yazarlığı olur." dedi. ÖZKÖK'Ü YALANLADI O gece yaşanları ise şöyle anlattı: "Özkök anlatanın yalancısıyım demiş. Biz kimin yalancısı olduğunu bilmiyoruz ama bu konuda Erdoğan'ın ağzından yazdıklarının yalan olduğunu biliyoruz. SABAH o gece gündeme geldi, konuşuldu ama bu söz sarfedilmedi. Ama amaç üzüm yemek değil de bağcıyı dövmek olunca her yol mübah hale gelebiliyor. Onun için kalkıp bir yemekteki sohbetten çıkıp işi Yüce Divan meselesi haline getirebiliyor. KÖTÜ YOLA DÜŞME FIKRASI Ve bir fıkrayla son verdi yazısına: Hani uzun zamandır görüşmeyen iki arkadaş karşılaşmış, hal hatırdan sonra çocukların durumunu sormuşlar. Biri, "Sorma demiş, benim kızım işe girdi. Patronu çok seviyor. Ev aldı, araba aldı, çok iyi maaş veriyor, limiti yüksek kredi kartı var, her yere birinci sınıf uçuyor" demiş, sonra da arkadaşına "Seninki ne yapıyor" sorusunu yöneltmiş. "O da vallaha bizimki de kötü yola düştü ama ben senin kadar güzel anlatamıyorum" cevabı vermiş. Bu hesap, biz de oturup dedikodu üstüne yazamıyoruz, yazsak bile onlar kadar iyi beceremeyiz herhalde.
<< Önceki Haber Ertuğrul Özkök'e fıkralı cevap Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER