KİM BU FOTOĞRAFTAKİLER
Benim
ailem. 1949 yılında
İzmir’de çekilmiş. Ayakta duranlar, soldan birinci babam Şükrü Özkök.
Yanında annem Hafize Özkök. Onun yanında amcam Mehmet Rodop. Önünde oturan "kara çarşaflı" iki kadından soldaki babaannem Fatma Rodop. Yanında, şimdi adını unuttuğum kız kardeşi. Galiba Sıdıka Hanım. Herhalde, Gümülcine'den misafirliğie gelmiş.
vakit namaz kılardı. Hacca gitti hacı oldu. Öldüğünde yatağının altındaki valizden 5 metre kefen bezi, yıkanmasından kullanılması için
toprak su testisi ve bir
şişe zemzem suyu çıktı.
Babam ilkokul ikinci sınıftan ayrılmaydı. Maurice Chevalier'nin Franszıca şarkılarını ezbere okurdu. Dokuz yaşından itibaren çalışıp annesine ve iki kardeşine baktı. Amcam onun sayesinde ortaokula kadar okudu. Annem ilkokula gidemedi.
Nüfusu geç çıkarıldığı için okula kaydı yaptırılamadı. Nüfus cüzdanındaki yaşı geldiğinde ise, gerçek yaşı artık çok büyüktü. Yaşıtı arkadaşlarının okul dönüşünü bekleyip onların alfabe kitaplarıyla
okuma yazmayı kendi kendine öğrendi. Annemin başı açık. Babamın, amcamın kıyafeti ise döneminin en moda
takım elbiseleri. Bu aile, amcam hariç hep Demokrat Parti'ye oy verdi.
Babam, bizi İzmir Fuarı'nda Rus Pavyonu'nun önünden geçirmeyecek kadar sıkı bir antikomünist, aynı ölçüde bir Adnan
Menderes hayranıydı.
1970'li yıllarda, babam ve ona soyadını veren eniştem dışında bütün aile Ecevit'çi oldu. Ben ve
küçük kız kardeşim, 1970'li yılların başında
Türkiye İşçi Partisi'ne oy verdik. Kız kardeşim, eşi Turgut'u Türkiye İşçi Partisi'nde tanıdı. O günden beri büyük bir mutluluk içinde yaşıyorlar. Sonraki yıllarda aile büyüdü, gelinler, damatlar geldi. Ailemizin oy yelpazesi Türkiye gibi oldu. Ben üç kuşaktır chp'li bir ailenin kızıyla evlendim.
Tansu'nun dedesi,
İstiklal Mahkemesi hakimiydi. CHP'nin Denizli'deki ilk başkanıydı. Kayınpederim rahmetli Hüdai Oral, CHP'de İsmet İnönü'nün en
genç bakanlarından biriydi.
Bense, yıllar sonra rahmetli babamlar, Turgut
Özal hayranlığında birleşecektik.
Kız kardeşlerimin hepsi kocalarıyla tanışarak, flört ederek evlendiler.
Çocukları da öyle yaptı. Babaannem öldükten sonra ailede başörtülü kimse kalmadı. Annem beş vakit namazını kılmaya devam ediyor. Ailemizden hiç hırsız çıkmadı. Katil de çıkmadı. Babam, "Oğlum burası bizim son vatanımızdır. Gidecek başka yerimiz yok" derdi.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan hep çok gurur duyduk. Nesilden nesile bu duyguyu
bayrak gibi aktardık.
Bu fotoğrafı ve küçük aile tarifimizi, Deniz Baykal'a
destek vermek için yayınlıyorum. Türkiye'de milyonlarca evde buna benzer aile fotoğrafları görebilirsiniz. Bu; hepimizin en büyük ailesi olan Türkiye'nin aile fotoğrafıdır.
ERTUĞRUL ÖZKÖK - HÜRRİYET