Benim eşim işten gelince arkadaşlarının yanına gidiyor, benimle evliliği paylaşmıyor. Farkında değil. Ne yapmalıyım?
Çok sorulan bir soru olduğu için bu konuyu biraz geniş ele almak istiyorum. Eşiniz eve gelmeden önce onu eve bağlayıcı yöntemler geliştirin. Bunda öncelikle aklınızı kullanın, ardından eş olmanın verdiği gizemli özelliğinizi fark ettirin.
1) Kadının erkeğe karşı en etkili hali
tatlı dilidir, güler yüzüdür, tebessümüdür, gönül almasını bilmesidir, sıkıntısını paylaşmasıdır, eşi yüzüne bakınca içinin açılması, bir anda bütün yorgunluklarını atmasıdır.
2) Erkeği kadına bağlayan en güçlü sır, kadının müşfik halidir, annelik özelliği olan şefkatidir. Bu gücü iyi kullanın. Eşinizi sizinle
vakit geçirmekten zevk alır hale getirin. "Seninle birlikte olunca kendimi dünyanın en mutlu insanı olarak hissediyorum" gibi sözleri yeri geldikçe dile getirin.
3) İmkânlarınız ölçüsünde sofrada çeşitleri arttırın. Erkeği eve bağlayan önemli vesilelerden biri de sevdiği yemeklerin sofrada olmasıdır.
Yemek sonrası çay,
kahve, kuru yemiş gibi şeyleri eksik etmeyin ki, karnı doyar doymaz gözü ayakkabısında olmasın.
4)
Kitap okuma alışkanlığı edinmeye çalışın. Birkaç hikayeyi okuyun, aklınızda tutun, eve gelince çay içme esnasında anlatmaya çalışın. Hatta hikayenin başından biraz anlatın, gerisini kitaptan takip edin. Fakat bunu yaparken, eşinize
ders verir vaziyete girmeyin. Hele dini konularda bir hoca gibi konuşmayı denemeyin. Yoksa hemen eşinizden "Başıma hoca kesildin" sözünü işitebilirsiniz.
5) Bazı
radyo ve TV programlarının yayın akışını gözden geçirin. Seçtiğiniz programları birlikte dinlemeye, izlemeye çalışın. Arada sorular sorarak onun yorum yapmasını temin edin. Eşinizi programın içine çekin.
6) Zaman zaman evdeki eşyaları birlikte yer değiştirin. Oturduğunuz odaya, salona ve hatta
yatak odanıza arada bir farklı ve değişik dizayn verin. Evde meşgul edin.
7) Evde yalnız kalınca canınızın sıkıldığını, daraldığınızı, huzursuz olduğunuzu, korktuğunuzu dile getirin. Birlikte olunca güven içinde mutlu ve huzurlu olduğunuzu söyleyin.
8) Arada bir komşu, akraba, eş dost ziyaretine gidin, onları davet edin, yakınlarınızla bir arada bulunmaya zaman ayırın. Özellikle eşinizin anne babası, kardeşleri gibi yakınlarına kapılarını açık tutun. Onları davet etmeyi
teklif edin.
9) Bazı akşamlar gezmeye, alışverişe, dışarıda vakit geçirmeye, yemek yemeye çıkın, kısa metrajlı yürüyüşlerle birlikte olmaya çalışın.
10) Kendinizden, kendi sorunlarınızdan bahsetmeyin. Bir süreliğine eşinizin mutluluğuna kilitlenin. O mutlu olursa siz haliyle mutlu ve huzurlu olursunuz.
11) Şikâyetlerden uzak durun. Şikâyetçi bir
görünüm sergilemeyin. Evdeki eksikleri, noksanlıkları, alınacakları, değiştirilmesi gereken eşyaları şimdilik gündeme getirmeyin. Özellikle erkekler masraf çıkarılmasından pek hoşlanmazlar.
12) Çocuklarınız varsa, çocukların eğitimi, yetiştirilmesi, sorunların çözümü, hayata hazırlanmaları gibi babaya düşen görevleri hatırlatarak sorumluluklar verin.
13) O gün akşama kadar nasıl vakit geçirdiğini, kimlerin gelip gittiğini sorun öğrenin. Türkiye'de ve dünyada dikkatinizi çeken bazı olayları gündeme getirin, konuşun.
14) Çevrenizdeki bazı arkadaşlarınızdan bilgi alın, deneyimlerinden istifade edin. Bu arada imkanınız ölçüsünde profesyonel
yardım alın. Son zamanlarda yayınlanan
aile içi eğitimle ilgili kitaplara ulaşın.
15) Önümüzde
Ramazan ayı var. Başta oruç olmak üzere, birlikte
ibadet etme, manevi ihtiyaçları giderme gibi kalbi ihtiyaçlarınızı karşılamaya çalışın. Yeter ki, bu konuda kafa yorun, yeni stratejiler üretin.
Gün geçtikçe kendi aile yapınız içinde daha farklı, daha
çekici, eve bağlayıcı meşguliyetler bulabilirsiniz. Bütün mesele, eşinizin gecesini doldurmak, onu eve bağlamaya çalışmak, dışarı bağımlılığını azaltmak, hatta bitirmek olmalı...