1. Dünya Savaşı'nda müttefik güçlerin
esir aldığı ve kesin rakamı bilinmese de 200 bini aşkın Türk asker ve
sivil,
kamplarda hayatta kalmak için büyük mücadele verdi, vatana kavuşma arzularını da hiç kaybetmedi.
Esaret hayatının zorluğuna ve yokluklar karşı koymak için sportif ve kültürel faaliyetler düzenleyen Türk esirler, kamplarda
gazete ve
dergi bile çıkarmayı başardılar.
-ESİR ALINAN TÜRKLER-
Osmanlı Devleti'nin 1. Dünya Savaşı'nda en çok esir verdiği
ülke İngiltere olurken, bu esirler Hindistan'dan Mısır'a, Kıbrıs'tan Hindiçini'ne kadar birçok değişik bölgelerde kurulan kamplarda tutuldu.
Ruslar,
Kafkasya,
Romanya ve Galiçya cephelerinde esir aldıkları Osmanlı askerlerini
Kazan ve Sibirya'nın muhtelif yerlerindeki kamplarda,
Fransa Marsilya adasında, Romanya da Moldova'da bulunan kamplarda tuttular. İtalyanların ise çok az sayıda Türk askerini esir aldığı biliniyor.
-İNGİLİZLERİN ESİR KAMPLARI-
Kaynaklarda, İngiltere'nin elinde bulunan Türk askerlerini, Sumerpur, Ahmet Nagar, Belgaum, Belary, Kataphar, Tongnung, Thatmyo, Meiktila, Ras-el-tin, Seydibeşir, Bilbeis, Maadi, Kasrı Nil Kışlası gibi kamplarda esir tuttuğu anlatılıyor. İngiltere, kadın ve çocuk esirleri ise
Kahire Kalesi Kampı'nda tuttu.
İngilizlerin Mısır'daki esir kamplarındaki Türk esirleri arasında yoğun olarak
göz hastalığı yaşandığı ve buradan dönen binlerce askerin gözlerini kaybettiği acı bir gerçek olarak çıkıyor karşımıza.
Esir Türklere, İngilizler ve Ermeniler tarafından yapılan işkenceler sonucu çok sayıda
sakatlık ve ölümlerin yaşandığı vurgulanan tarihi belgelerde, 28 Haziran 1921'de TBMM'ye verilen soru önergesiyle, Mısır'da 15 bin esiri kasten sakat bırakan İngiliz doktor ve subaylarının takibatının başlatılmasına karar verildiği biliniyor.
-RUSYA'NIN ELİNDE BULUNAN TÜRK ESİRLERİ-
Rusların,
Erzurum,
Sarıkamış Hamamlı,
Kars Satılmış toplama ve
karantina merkezlerine getirdikleri Türk esirleri Tiflis ve Nargin Adası'ndan iç bölgelere sevk ettikleri biliniyor.
Rusya'daki bilinen esir kamplarında bazıları şöyle: Kozohova, Varnavin, Vetluga, Domçirkina, Varansofsky, Zabiliskidom, Malaşovadom, Lebedov, Arhanjelsk, Makaryef, Kaluga, Uralsk, Krasnoyarsk, Tomsk, İrkutsk, Troyskosavsk, İrbit, Çita, Barnaul, Kazan, Simbirsk, Ufa.
Türk esirlerin, kamp yerlerine sevk işlemlerinde bazı zorluklarla ve hayati tehlikelerle de karşılaştıklarına yer veren kaynaklar, Rus yüzbaşı Cologriof'un raporunda ''Türk esirlerinin durumunun, esaret bölgelerinde Ermenilerin yer alıp almamasına göre değiştiğini, Ermenilerin Türk askerlerini işkenceyle öldürdükleri'' görüşüne yer verdiğine dikkati çekiyor.
-FRANSA'DAKİ ESİR KAMPLARI-
Fransa'nın esir aldığı Türk askerlerini önce Limni Adası'nın Mondros şehri ve Korsika adasına, oradan da Fransa'nın güney kesiminde bulunan kamplara yerleştirildikleri anlatılıyor.
Bu kamplarının bilinenleri ise şöyle: Beziers, Boujan, Pradelaine, Mas Du Ministre, Mote, Bastia, Borgo, Ortale, Casabianda, De Lounge, Pontmain, La Chartrouse, Bezye-Pinyan.
Romanya'da bulunan esir kamplarının isimleri ise şöyle idi: Dobrovat, Şipote, Barland, Mascatani.
-HER ŞEYE RAĞMEN DİRENÇ-
Türk esirler, vatanlarına dönme arzularını hiç kaybetmezken, bu dirençleri artırmak için başvurdukları çeşitli yollardan biri de gazete ve dergi çıkarmak oldu. Çıkarılan gazete ve dergilerin bilinenlerin isimleri ise şöyle:
Kafes, Badiye, Nasrettin Hoca, Türk Varlığı, Yarın, Esaret, Esaret Albümü,
İzmir, Garnizon, Karikatür, Kızılelma,
Nilüfer, Sada, Tetebbu, İravadi, Traş,
Güvercin, Püsküllü Bela, Köpük, Tulü, Kara Günler, Şimal Yağı,
Kurultay,
Altay, Niyet, Vaveyla,
Kurtuluş, Ne Münasebet.
-ESİRLERİN MÜCADELESİNDEN ÖRNEKLER-
Türk esirler, çeşitli bölgelerdeki kamplarda yönetimlerin tutumlarına göre çeşitli kültürel ve sportif faaliyetleri, hayatta kalma arzularını diri tutmayı başarmaları, örnek alınacak olaylar olarak geçiyor tarihi belgelere.
Esirlerin, ibadetin serbest bırakıldığı kamplarda dini vazifelerini yerine getirmeyi
ihmal etmediği, Thatmyo esir kampında ise 1917'de cami yaptıkları biliniyor.
Aynı kampta Türk esirler, çıkardıkları gazeteleri civar kamplara gönderdikleri, ayrıca bulabildikleri
müzik aletleriyle bir
orkestra kurdukları,
tavuk yetiştirdikleri kaydediliyor. Heliopolis kampında ise esirlerin
keman ve gitar imal ettiği, ayrıca
yabancı dil eğitimi aldıkları, tiyatro çalışmaları yaptıkları vurgulanıyor.
-ESARETTE ÖLENLER İÇİN ANIT-
Atatürk Üniversitesi Fen-
Edebiyat Fakültesi
öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Cemil Kutlu, binlerce Türk esirin kamplarda ve kamplardan kaçışta yaşamını yitirdiğini belirterek, birçoğunun
mezar yerlerinin bile bilinmediğini kaydetti.
Kutlu, ''Yurtları için esir düşen ve yaşamını kaybeden askerlerimiz için temsili olsa bile bir
anıt mezar yaptırmalı ve yıl içinde belirlenecek bir günde geleneksel olarak düzenlenecek törenlerle anmalıyız. Bu bizim onlara
vefa borcumuzdur'' diye konuştu.
AA