Bugün TV de yayınlanan Erkam Tufanla Analiz programına katılan Dışişleri Eski Bakanı Yaşar Yakış, Türkiye’nin bölgesel güç veya oyun kurucu ülke olabilmek için alt yapısının bulunmadığını söyledi. Yakış, Dışişleri Bakanlığı'nda yeterli düzeyde Arapça, kitabi derecede Gürcüce ve Bulgarca, Yunanca, Ermenice, Farsça gibi dilleri bilen diplomat olmadığını belirtip büyük zaafı açıkladı...
Dışişlerinde sizin gibi Arapça bilen yeterli sayıda diplomatlarımız var mı?
Dışişleri Bakanlığı'nda yeterli düzeyde Arapça bilen yok ama lisan öğrenmenin sonu yok. Bugün başlanırsa 10 sene sonra mümkün.
Arapça bilen yok peki komşu ülkelerin açısından baktığımızda Dışişlerimizde o ülkelerin dilini bilen diplomatlarımız var mı? Mesela Gürcüce?
Kendisi Gürcü olup da sonradan diplomasiye intisap etmiş olanlar vardır ama kitabi Gürcüce bilen olduğunu zannetmiyorum. Rusça bilen biraz var ama onların da hangi düzeyde olduklarını bilmiyorum.
Bulgarca, Yunanca, Ermenice, Farsça dillerinde var mı?
Galiba yok.
Peki, Yaşar Bey biz merkez ülke olacağız, oyun kurucu ülke olacağız, sınırlarımızdaki komşularımızın dilini dahi bilmeyen, burada bir problem yok mu?
Biz 1920’lerde Arapların Osmanlıyı sırtlarından bıçakladığı imajı nedeni ile sırtımızı döndük.
Dış politikada duygusallığa yer verilebilir mi? Eğer Türkiye Ahmet Davutoğlu’nun kavramları ile bölgesel güç, oyun kurucu ülke olacaksa nasıl olacak? Şimdi tek tek sordum hiç birinden olumlu cevap alamadım. Yok dediniz, peki bu iş nasıl olacak?
Şimdi size daha çarpıcı bir şey söyleyeyim. Graham Fuller adında CIA analisti var. Bir makalesinde Türk hariciyesi Arapça uzman yetiştirmemiş olmakla adeta övünür diye yazıyor. Biz halen Ortadoğu’da olan işleri Batı kaynaklarından okuyarak takip etmeye çalışıyoruz. Türkiye’de üniversitelerde Arapça kürsüsü yok. Arap işlerinde uzmanlaşmış düşünce kuruluşlarımız yok. Arap ülkelerinde yerleşik Türk düşünce kuruluşlarımız yok, Fransızların, İngilizlerin Şam’da, Kahire’de kurdukları enstitüler gibi.
O yok bu yok ee o zaman? Biz oyun kurucu olacağız derken başkaları bize oyun kurmaya başlıyor.
Bu nedenle bugün nereye gelebildikse oraya geldik.
O zaman bu ifadeler çok mu fazla hayali?
Sayın Davutoğlu’nun o girişimlerini çok destekliyorum ama tabi bu alt yapının mevcut olmadığını işin içine girdikten sonra daha iyi anlıyoruz.