Ergenekon soruşturmasında yargıyı etkilemekle suçlanan
Seyfi Oktay'ın
adalet bakanlığı yaptığı dönemde
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (
HSYK) başkan vekili olan Hakkı Süha Terzibaşıoğlu, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Terzibaşıoğlu, son yıllarda yaşanan hukuk skandallarıyla Oktay döneminde yapılan atamalar arasında bağlantı olduğu görüşünde. 1991-1995 yıllarının Türk adlî tarihinin en önemli zaman kesitleri arasında bulunduğuna dikkat çekiyor. Bugün yaşanan sorunların daha iyi anlaşılabilmesi için o döneme ait HSYK arşivlerinin açılmasını öneriyor. Terzibaşıoğlu o yıllara ilişkin şu bilgileri aktarıyor: "O gün bazı makamlara getirilen isimlerin bugünkü davranışını ibretle izliyorum. HSYK'nın arşivi
Adalet Bakanlığı'nın elinin altındadır. Bunlar açılmalı. Bakın neler var orada...
Hâkim ve savcıların nasıl atandığı,
Yargıtay'a, Danıştay'a üye seçimlerinin nasıl yapıldığı, ceza verilenler, verilmeyenler, kararnameler hepsi görülecektir. Kimlerin muhalefet şerhlerine neler yazdığı ortaya çıkacaktır."
Eski HSYK Başkan Vekili, referanduma sunulan reform paketini de olumlu buluyor.
Demokrat Yargı Birliği
Eşbaşkanı Osman Can'ın, "Yüksek Mahkeme, anayasa değişikliğini iptal ederse
Meclis bu kararı yok saymalı." görüşüne
destek veriyor: "Mahkeme, millî iradenin üstüne çıkamaz. Yetkisini aşarsa
ülke çapında
kaosa yol açılır."
Ergenekon
davasına adı karışan
Seyfi Oktay'ın Adalet Bakanlığı'ndaki uygulamaları yeniden gündemde. Bakanlığı döneminde yoğun bir kadrolaşmaya giden Oktay'ın göreve getirdiği isimlerin bugün yüksek yargının kritik noktalarında olduğu biliniyor. Oktay'ın bu kişilerle ilişkisini devam ettirdiği de dava dosyasına girmiş durumda. Eski HSYK Başkan Vekili Hakkı Süha Terzibaşıoğlu, Oktay'ın
bakanlık yaptığı 15 yıl öncesinde göreve getirilen isimlerle bağını koparmadığına işaret etti.
Adliye tarihinin en önemli dönemi olarak gördüğü 1991-1995 yılları arasında yaşananları Zaman'a anlatan Terzibaşıoğlu, Oktay döneminde HSYK'nın işleyişiyle ilgili şunları aktardı: "Sayın Bakan ve hemşehrisi
Müsteşar Yusuf Kenan Doğan, dört çoğunluk oyuna sahip olmak için çalıştılar. Bunun için kendilerine yakın değil diye hakkı olduğu halde Sayın Mehmet Yıldız'ı toplantılara almadılar. Yedek üye olarak hiç ilgisi olmadığı halde Yargıtay'dan Hakkı Dinç'i getirip çoğunluğu sağladılar. Böylece, istedikleri sonuçları aldılar. Bunlar kendilerinin de inkar edemeyeceği gerçeklerdir. HSYK'nın arşivi açılırsa kimlerin hangi istikamette oy verdiği, kimlerin
muhalif kaldığı, özellikle muhalefet gerekçelerinde neler yazıldığı ortaya çıkacaktır. Mutlaka da çıkarılmalıdır." Terzibaşıoğlu, tüm bu yaşananların ardından referanduma sunulan HSYK'nın yapısını değiştirmeye dönük düzenlemeye destek verilmesini istedi. Terzibaşıoğlu, HSYK'nın işleyişinin değiştirilmesine karşı çıkan görüşleri tarafsız ve meslek yararına görmediğinin de altını çizdi.
OSMAN CAN HAKLI, İPTAL KARARI KAOS ÇIKARIR
Demokrat Yargı Derneği Başkanı ve
Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can'ın "
Anayasa Mahkemesi'nin esasa girerek anayasa değişikliğini iptal etmesi durumunda
TBMM bu kararı yok saymalı." görüşüne bir destek de Terzibaşıoğlu'ndan geldi. Yüksek Mahkeme'nin sadece şekil yönünden inceleme yapabileceğini hatırlattı. Terzibaşıoğlu, "Anayasa Mahkemesi, milli iradenin üstüne çıkarak Meclis'in yaptığı anayasa değişikliğini esastan inceleyemez. Aksi takdirde yetkisini aşar, ülke çapında kaosa yol açılır. Türkiye'nin 12
Eylül'de referanduma gitmesi gerekir. Hem
12 Eylül anayasası için askerler yapmış, tek taraflıdır, hukuka aykırı deniliyor, hem de referandumun önü kapatılmak isteniyor. Böyle şey olmaz." ifadelerini kullandı.
ÖMER ŞAHİN