Ergenekon'un sol kanadına yönelik operasyonda ele geçirilen belgeler arasında çarpıcı bir plan ortaya çıktı. Operasyonda gözaltına alınan emekli Binbaşı Fikret Emek'in çantasında bulunan belgeye göre, Genelkurmay Başkanlığı ile kuvvet komutanlıklarını birbirine bağlayan tüp geçide saldırı planlanmış. Gazeteci-yazar Zihni Çakır, Neden Kitap'tan çıkan son kitabı 'Kod Adı: Darbe'de bu belgeye yer verdi. Kitapta anlatılan plana göre, saldırıda C-3 ve C-4 patlayıcılar kullanılacaktı. Amaç panik ve karışıklığa sebep olmaktı. Yazar Çakır, belgenin ne amaçla hazırlandığının ve neden saklı tutulduğunun bir türlü anlaşılamadığını vurgularken, buna karşılık, örgütün sansasyonel eylem yapma prensibi içerisinde değerlendirilebileceğini savunuyor. Kitapta yer verilen belgeler, el yazısıyla hazırlanmış 'Hedef Kartı' ve 'Hedef Kartı Eki' isimli dokümanlardan oluşuyor. Dokümanlar, keşif planı şeklinde. 'Hedef' olarak belirtilen tüp geçit, "Yerden 5 metre yükseklikte, 50 metre uzunluğunda, 4,5 metre genişliğinde, 3,30 metreküp yüksekliğinde." şeklinde tarif ediliyor. 'Hedefi önemli kılan sebepler' başlığı altında, tüp geçidin neden bombalanmak istendiği şöyle maddeleniyor: "Panik ve karışıklığa sebep olur. Kuvvet Komutanlığı'nın kuvvet kaydırmasını engeller. 3-4 saat yolun kapanmasını sağlar. Yol kapanınca trafik sıkışıklığına sebep olur." 'Hedef civarında arazi-hava' başlığı altında, "Hava tatbikat günündeki gibidir" ifadesi dikkat çekiyor. Buradan, daha önce hedefe yönelik bir tatbikat yapıldığı anlaşılıyor. Dokümanda, tüp geçidin her iki tarafındaki 'kalın ayaklar'ın esas kritik noktalar olduğu belirtiliyor. Parantez içinde "En uygun nokta, kalın ayaklardır" deniliyor. Saldırıda kullanılabilecek sabotaj malzemeleri ise şöyle sıralanıyor: C-3 tahrip kalıbı, C-4 tahrip kalıbı, fünye, fitil ve tökez teli. 'Yekta Güngör Özden, CIA ajanı' 'Ergenekon'un Çöküşü 1' ve 'Çöküşü 2' isimli kitaplarıyla dikkatleri çeken Zihni Çakır, son kitabında başka belgelere de yer veriyor. Bunlar arasında, MİT tarafından hazırlanan ve eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'in CIA ajanı olduğunu gösteren bir belge de var. İddiaya göre Özden, 1994 yılı başlarında CIA Türkiye masası eski şeflerinden Direktör Albay W.Bob tarafından CIA ile irtibatlandırılıyor. 'Güvenilir ajanlar' statüsünde yer alan Özden, EC-7-97 kod numarasıyla kaydedilmiş. 'Sabancı suikastı Çatlı'nın işi' Kitaptaki bir başka belge, Sabancı suikastıyla ilgili. 1996 yılındaki Özdemir Sabancı suikastıyla ilgili MİT'in hazırladığı ve kitapta orijinal haliyle yayınlanan gizli rapora göre, cinayeti Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı, Hüseyin Kocadağ ve Kıdemli Piyade Yüzbaşı Hüseyin Pepekal organize etmiş. Suikastın tetikçileri Fehriye Erdal, Mustafa Duyar ve İsmail Akkol da istihbarat birimlerince ortaklaşa kullanılan isimler. DHKP-C para karşılığı suikastı üstlenirken cinayetin sebebi ise uyuşturucu. MİT'in 1996/114 hazırlık, 1997/443 esas numaralı belgesinde, olay ayrıntılı bir şekilde ele alınıyor. Buna göre, Emniyet'in kaçakçılardan ele geçirdiği uyuşturucular, Sabancı'lara ait Büyükçekmece Akçimento ocaklarında imha ediliyordu. Fakat daha sonra uyuşturucuların imha edilmeyip Avrupa'ya satıldığı öğrenildi. Çatlı ve Pepekal, bu işlemden rahatsızlık duyduklarını Özdemir Sabancı'ya ilettiler. Fakat herhangi bir değişiklik olmayınca suikast planlandı. Olay günü, İETT'nin Levent'teki garajında Ford marka bir minibüse dinleme ve gözetleme cihazları yerleştirildi. Burası üs olarak kullanıldı ve suikast gerçekleştirildi. MİT'ten belge açıklaması Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, bugün bir gazetede, "İşte MİT'in Sabancı Cinayeti Raporu" başlığı altında Zihni Çakır'ın 'Kod Adı: Darbe' isimli kitabına atfen yayımlanan bilgi ve belgenin gerçek olmadığını, kurum ile de bağlantısının bulunmadığını bildirdi. Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı'ndan konuya ilişkin yapılan basın açıklamasında, "Taraf Gazetesi'nin 11 Mayıs 2008 tarihli sayısında 'İşte MİT'in Sabancı Cinayeti Raporu' başlığı altında Zihni Çakır'ın "Kod Adı: Darbe" isimli kitabına atfen yayımlanan bilgi ve belge gerçek olmayıp, kurumumuz ile de bağlantısı bulunmamaktadır." denildi. (Zaman-Ahmet Dönmez)