Türkiye'nin önde gelen sanatçılarından Özdemir Erdoğan, ilginç bir uygulamayla karşı karşıya. Anayasa değişikliği referandumunda 'evet' diyeceğini açıklayan Erdoğan, bu sözlerinin ardından birçok konserinin iptal edildiğini söyledi. Sırf demokratik tercihini açıkladığı için kendisine yapılanları "Asıl yüzde 100 mahalle baskısı bu" sözleriyle eleştirdi. Ünlü müzisyen, fanatizmin sanatın önüne geçmesini üzüntüyle karşıladığını ifade etti. Tarihi olarak adlandırılan referandumun öncesinde ve sonrasında birçok tartışma yaşandı. Oyunun rengini belli eden sanatçılar da bu tartışmaların içerisinde yer aldı. Referandumda 'evet' diyeceğini açıklayan sanatçılara karşı ise adeta bir linç kampanyası başlatıldı. Sezen Aksu, CHP'li MYK üyesi Süheyl Batum tarafından 'Sazan' olarak adlandırıldı. 'Evet' kampanyası için bir araya gelen aydınlar da yumurtalı ve boyalı saldırıya uğradı. Sanatçılara karşı başlatılan bu 'baskının' bunlarla sınırlı kalmadığı ortaya çıktı. Bazı sanatçıların, referandumda evet diyeceğini açıklamasının ardından önceden ayarlanan programlarının iptal edildiği belirtildi. Duayen sanatçı Özdemir Erdoğan da bunlardan biri. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 2010-2011 kültür sanat sezonunun açılışına davet edilen Erdoğan, burada Zaman'a yaptığı açıklamada anayasa değişikliğine evet diyeceğini açıklamasının ardından, önceden anlaşması yapılan birçok konserinin iptal edildiğini ifade etti. Daha önce onlarca kez konser verdiği bazı yerlerin de aynı tutumu sergilediklerinden yakındı. "Maalesef hâlâ Türkiye'de böyle bir fanatizm var. Sezen Aksu'ya yapılanları da hep birlikte gördük." ifadelerini kullandı. Sanatçıların mensubiyetlerinin olamayacağını her zaman dile getirdiğini kaydeden Erdoğan, ancak kendisinin mütedeyyin ve muhafazakâr kesime bir yakınlığının olduğunun altını çizdi. Ünlü müzisyen, şöyle devam etti: "Ben de böyle bir hayat tarzını benimsiyorum. 50 yıllık sanat hayatıma bakıldığında bu açık ve seçik olarak belli oluyor. İçki içmem ve gece kulüplerinde basılmam. Fakat sanatımı en iyi şekilde icra etmeye çalışırım, işimi aksatmam. Ama fanatizm bütün bunların üstüne çıkıyor. 'Sen 'evet' dedinse sana ekmek su yok.' deniliyor. Hayatım boyunca büyük tekliflere rağmen politikaya girmemiş bir sanatçı olduğum halde 28 Şubat sürecinde andıçları yaşamış bir sanatçıyım. Herkesten rica ediyorum: Lütfen insanları ve sanatkârları kendi özgür dünyalarında bırakın ve herkes özgürce düşüncesini ifade etsin."