Evren, "
Yargılanırsam
intihar ederim" derken
Sacit Kayasu, "O halde
Kenan Evren yaptığı işin utanç verici olduğunu kabul ediyor demektir." diyor.
Sacit Kayasu, tanzim ettiği o
iddianamenin halen geçerli olduğunu hatırlatıyor. Sanık olarak Ahmet Kenan Evren'in
yargılanmasının talep edildiği iddianame
Adana Ağır
Ceza Hakimliği'ne teslim edilmişti. Suç olarak ise TCK'nın 146 ve 147. maddelerine muhalefet olarak gösteriliyor. İddianamenin giriş cümlesi şöyle: "Sanığın olay tarihinde
Genelkurmay Başkanı olduğu ve 12
Eylül 1980 tarihinde bir ihtilal yaparak yönetime el koyduğu herkesin bildiği bir gerçektir. İhtilal yapmak veya ihtilale kalkışmak TCK'nın 146 ve 147. maddeleri ile suç olarak belirtilmiştir. Ancak bugüne kadar
sanık ve arkadaşları hakkında işlem yapılmayaşının sebebi, ordunun sahip olduğu ve gerektiğinde kendi milletine karşı kullanmaktan çekinmediği
silah gücünün
toplum üzerinde yarattığı korkudan başka bir şey değildir."
Sacit Kayasu, Cihan Haber Ajansı'na geçici 15. maddenin değiştirilmesi tartışmalarını ve Kenan Evren'in açıklamalarını değerlendirdi. Kayasu, sözkonusu maddenin kaldırılmasının çok büyük önem taşıdığını söylüyor ama kaldırılacağına ihtimal vermiyor. Bu konuda siyasi iradenin önemine dikkat çeken Kayasu, önemli bir ayrıntıya daha dikkat çekiyor: "Darbeyi yapan 5 kişilik Milli
Güvenlik Konseyi'nin yargılanması için geçici 15. maddenin değiştirilmesine gerek yok"
Geçici 15. maddenin darbeyi yapan konsey ve emirleri uygulayan
sivil, askeri tüm kişi ve kurumları bir nevi
dokunulmazlık zırhı altına aldığına işaret eden Sacit Kayasu, "Geçici 15'inci maddenin kalkması demek bu zırhın kaldırılması demek. O dönemde suç işleyen herkesin dokunulmazlığının kalkması demek. Bu çok önemli. 'O madde olduğu müddetçe insanlar yargılanamaz' diye
itiraz geliyordu. Bu itirazların önü kesilmiş olacak. Bu madde kalksa da bu kez de 'Zaman aşımı doldu' denilecek. O zaman ben de şunu diyeceğim, geçici 15. maddenin halen yürürlükte olması
zaman aşımının dolmasına engeldir. O madde orada olduğu müddetçe bu suçlardan dolayı bu kişilerin yargı önüne gitmesi mümkün değil. O madde durduğu sürece zaman aşımı işlemez. O madde kaldırıldıktan sonra zaman aşımı işlemeye başlar." şeklinde konuştu.
-MADDE DEĞİŞMESE DE EVREN VE KOMUTANLAR YARGILANABİLİR-
Sözkonusu maddenin değiştirilmesine gerek kalmadan da bir yargılama yapılabileceğine dikkat çeken Kayasu şunları söyledi: "Geçici 15. madde sadece Milli
Güvenlik Konseyi üyelerini koruma altına almıyor. Aynı zamanda o dönemde görev almış sivil ve askeri şahısları da koruma altına alıyor. Bu geçici 15. madde kaldırılmasa bile Milli Güvenlik Konseyi denilen 5 kişilik konsey yargılanabilir. Neden yargılanabilir. Geçici 15. madde Milli Güvenlik Konseyi'nden bahseder. 2356 sayılı bu
kanun 12
Aralık 1980 tarihinde kabul edilmiştir.
12 Eylül 1980'den 12 Aralık 1980'e kadar kanunen kurulmuş bir Milil Güvenlik Konseyi yoktur. o bakımdan bu 5 kişinin kendilerine Milli Güvenlik Konseyi ismi takmasınnı hukuki bir kıymeti yoktur. Kanun da onları 3 aylık dönem için koruma altına almaz. 12 Aralık 1980'den itibaren koruma altına almış olur."
Bu hususta kendisinin Kenan Evren hakkında tanzim ettiği iddianamenin halen geçerli olduğunu söyleyen Kayasu, diğer sorumlular hakkında da ididaname hazırlanabileceğini dile getirdi. Kayasu, "Benim iddianamem yürürlüğe konulabilir, yen ididalanameler de yazılabilir. Kenan Evren haricindeki diğer isimler için iddianame hazırlanması gerekir. Kenan Evren ile ilgili benim hazırladığım iddianameden başka bir iddianame tanzim edilirse ikisi birleştirilir. Asıl bence korkulan emirleri uygulana sivil ve askeri kişilerin yargılanma korkusu var. Bu bakımdan geçici 15. maddedinin kaldırılacağınan inanmıyorum. Kaldırılsa da bu kişilerin yargı önüne geleceğine inanmıyorum. Çünkü bu konuda siyasi irade yok. Muhalefet 'Kaldıralım' diyor bunu kaldıracak olan
iktidar 'Sulu
şaka yapma' diyor. Bunun ardından vatandaş olarak sözkonusu maddedin kaldırılacağına inanabilir miyim?" ifadelerini kullandı.
-KENAN EVREN'E CEVAP-
Kenan Evren'in "Dava açılırsa intihar ederim" sözlerini değerlendiren Sacit Kayasu, "Bu aslında şunu ortaya koyar. Eğer bir
dava açılırsa, demek ki bu utanç verici bir olay ve intihara kadar götürecek bir netice çıkarıyor. Bu fiilin utanç verici olduğunu Kenan Evren de kabul etmiş demektir. Bu bakımdan kendisini kutlamak lazım." şeklinde konuştu.
Evren'in bir diğer açıklaması ise davanın açılıp açılmayacağının
halk oyuna sunulmasıydı. Sacit Kayasu da buna şu cevabı verdi: "Referanduma sunmaya gerek yok. Halk oyuna sunulursa millet yaşına hürmeten Kenan Evren'e acır. '92 yaşındaki insan yargılanmasın' diyebilir. Bu yaştaki bir insanın yargılanmasını kimse istemez. Ama Kenan Evren değil de '12 Eylül darbecileri, işkence yapanlar, adam öldürenler yargılansın mı?' denilirse her halde halkın yüzde 100'ü '
evet' diyecektir."
Sacit Kayasu ayrıca gündemi meşgul eden "
AK Parti ve Gülen'i Bitirme Planı" ile ilgili soruları da yanıtladı. Sözkonusu belgeyle ilgili askeri savcılığın
soruşturma yürütmesini yanlış bulan Sacit Kayasu, "Bu bir kere doğrudan doğruya sivil yargının işi. Askeri yargının bu tip işlere bakması doğru değil. Bu sivil yargının
yetkisine müdahaledir. Yetki gaspıdır." değerlendirmesinde bulundu. Askeri savcılığın verdiği
görevsizlik kararının "Ben bu işe bakmaya yetkili değilim" demek olduğunu söyleyen Kayasu, "Artık görev sivil savcılarındır. Askeri
savcılık emir komuta zinciri içinde tahkikata başlar aynı emirle tahkikat sona erer. Bu soruşturmanın sağlıklı olduğu söylenebilir mi? Sivil savcı böyle değildir."şeklinde konuştu.
(CİHAN)