Geleceğin savaş uçağı olarak nitelendirilen F-35 Müşterek Taarruz Uçağı (JSF) programı ana sorumlusu Lockheed Martin (LM), Türkiye'nin, F-35 projesinin 'önemli bir teknik, sanayi ve siyasi ortağı' konumunda bulunduğunu bildirdi. LM üst düzey yetkilileri, A.A muhabirinin, Türkiye'nin de içinde bulunduğu F-35 programı konusundaki sorularını yanıtladı. F-35 programı içinde Türkiye'nin çok önemli bir yerinin olduğunu vurgulayan LM yetkilileri, Türkiye'nin, F-35 Programının üretim ve geliştirmeye destek olmaya yönelik mutabakat zaptını bu yıl imzalayarak, programın gelecek aşamasına katılacağı konusunda umutlu olduklarını vurguladılar. F-35'in Türkiye'ye, dünyanın en gelişmiş çok rollü bir savaş uçağına sahip olma imkanı sağlayacağını vurgulayan LM yetkilileri, ''F-35 programına Türk savunma sanayii şirketlerinin de katılımı, bu programın en değerli bölümüdür'' ifadesini kullandılar. Türk savunma sanayiinin önemli bir ilerleme kaydettiğini belirten LM yetkilileri, bu programın, Türk Savunma sanayiinin daha da gelişmesi için fırsat oluşturacağını kaydettiler. LM'ye göre, Türk Savunma Sanayii özellikle, F-35'in ileri alaşımları, uçağın genel gövdesi ve uçuş sistemi konusunda katkıda bulunabilir. -6 MİLYAR DOLARLIK TÜRKİYE KATKISI...- LM yetkilileri, Türkiye'nin Müşterek Taarruz Uçağı programından yaklaşık 6 milyar dolarlık katkı almak istediğine ilişkin soruya karşılık verirken, Türkiye'nin bu programın çok değerli bir ortağı olduğunu ve Türk savunma sanayi şirketlerinin bu ortaklıkta, karşılıklı anlayışla hakettiği katkıyı alacağını vurguladılar. F-35'lerin Türkiye'ye teslimi konusunda da bilgi veren LM yetkilileri, ''F-35'lerin Türkiye'ye teslim tarihine Türk Hükümeti tarafından karar verilecek ancak biz, F-35'lerin Türkiye'ye teslimatının 2014'lerde olmasını planlıyoruz'' dediler. LM yetkilileri, F-35'in, yakında yapılacak olan kalkış, uçuş ve iniş testleri için hazır durumda bulunduğunu ifade ettiler. -UÇUŞ TESTLERİ İKİ YIL SÜRECEK...- Bu uçuşta, F-35'in uçuş dinamiği ve performansı test edilecek. Uçuş testleri iki yıl sürecek. İki yıllık süreçte 15 F-35 test edilecek. LM yetkililerine göre, uçağın imal edilerek, ilk gerçek anlamda uçuşlara hazır ve kullanılabilir hale gelmesi ise 2009'un başında olacak. -JSF NEDİR ?...- Müşterek Avcı-Bombardıman Uçağı (JSF) olarak da bilinen ve önderliğini ABD'nin yürüttüğü F-35 programında Türkiye de yer alıyor. İngiltere, Kanada, Hollanda, İtalya, Danimarka, Norveç ve Avustralya'nın yanı sıra Türkiye de mali katkıda bulunarak F-35 programının sistem demonstrasyon ve mühendislik aşamasına katılıyor. Pentagon, F-35'in ana üreticisi olarak üç yıl önce Lockheed Martin şirketini seçmişti. 2010'lu yıllarda seri imalata geçilecek. Türkiye, F-16'ları yerine, yeni nesil (5.nesil) savaş uçağı olarak F-35'leri devreye sokmayı planlıyor. F-35'in en önemli özelliği olan görünmez olmasının yanı sıra 28 km çapında bir küre alanını izleyebiliyor olması. Bu nedenle hedefini çok uzak mesafeden görebildiği gibi, füzelere karşı da korunabiliyor. F-35 ayrıca, her yöne yerleştirilmiş kameralarına, lazer mesafe tespit cihazına ve gövde içine saklanmış silahlara sahip bulunuyor. F-35 dokuz tonluk kapasitesi olan yakıt tankıyla da önceki savaş uçaklarından çok daha uzun süre havada kalabiliyor. F-35 pilotunun kaskının diğerlerine göre iki farklı üstünlüğü bulunuyor. Kaskın birinci üstünlüğü, pilotun yüzünü kapatan cam bölümün ekran olarak kullanılması ve tüm uçuş bilgilerini gösteriyor olması. İkinci üstünlüğü ise uçağın etrafına yerleştirilen kameralardaki 360 derecelik görüntüyü pilotun önüne getirmesi özelliği... Bu özelliği sayesinde F-35 pilotu, aşağı baktığında (çıplak gözle sadece uçağın tabanını görebildiği halde) uçağın altındaki gerçek görüntüyü görebiliyor. Pilot kaskı, termal sensörlerle gece de kolaylık sağlıyor. Lazer mesafe tespiti, güçlü objektiflerle pozitif tanımlamalar yapıyor. 28 km.'den hedefi tanımlayabiliyor. Türkiye'den savaş pilotları, ABD'ye giderek F-35'ler hakkında bilgi aldı ve simülasyon uçuşlarına katıldılar. -DÜNYA SAVUNMA TARİHİNİN EN BÜYÜĞÜ- JSF anlaşması 200 milyar dolarla dünya savunma tarihinin en büyük sözleşmesi olarak göze çarpıyor. Northrop Grumman ve BAE Systems ile birlikte geliştirilen proje tamamlandığında F-35, uçan en güçlü tek motorlu taarruz uçağı olacak. Süpersonik, çok fonksiyonlu beşinci jenerasyon bir casus taarruz uçağı olan F-35, AV-8B, A-10, Türkiye'nin de kullandığı F-16, F/A-18 Hornet ve İngiltere'de kullanılan GR.7 ve Harrier uçaklarının yerini almak üzere tasarlandı. Savunma Sanayii İcra Komitesinin Haziran 2002 tarihinde aldığı karar uyarınca gündeme alınan yeni nesil gelişmiş savaş uçağı projesinde Türkiye, Konsept Gösterim Safhasına (CDP) 1999 yılında imzalanan anlaşma ile katılmıştı. 2001 yılı sonunda projenin bu bölümüyle ilgili çalışmalar tamamlanmış ve Sistem Geliştirme ve Demonstrasyon Fazı çalışmaları başlatılmıştı. Türkiye, 200 milyar dolarlık Müşterek Taarruz Uçağı projesinin belli bölümüne, hem imal ederek hem de satın alarak katkı sağlayacak. Projeye Türkiye'nin 10 yılda toplam 175 milyon dolarlık katkıda bulunması öngörülürken, proje çerçevesinde aralarında Türkiye'nin de bulunduğu ülkeler için 3 binden fazla uçağın üretilmesi öngörülüyor.