Cinayet,
hırsızlık ve
dolandırıcılık suçlarından 17 suç kaydı bulunan Güzelcan'ın cesedi, kolundaki kadın dövmesiyle, ``Canım Anam Nur'' yazısından teşhis edildi. Güzelcanïın cenazesini ağabeyi Enver Güzelcanïla alan ablası Saniye Güzelcan, kardeşinin
yüzme bilmediğini, en büyük korkusunun
deniz ve suda boğulmak olduğunu, işsizliğinden yararlanıp kandırıldığını söyledi.
Seferihisar'ın Doğanbey kıyılarından
Yunan adalarına geçmek için Cumartesi gece karanlığında açılan
Filistin,
Somali,
Irak,
Moritanya ve
Suriye uyruklu kaçakları taşıyan 15 metrelik
tekne, lodosun oluşturduğu dev dalgalara yenik düşerek alabola olmuştu. Pazar sabahı sahildeki sitelerde oturanların 'İmdat' çığlıkları duymasıyla ortaya çıkan facianın ardından başlatılan
arama ve
kurtarma çalışmalarında sayılarının 65 ile 85 arasında değiştiği tahmin edilen mültecilerden 6ïsı kurtarılırken, 50ïsinin cesedine ulaşılmıştı. Yetkililer, su altına inen mülteci
cesetlerinin de önümüzdeki günlerde yüzeye çıkabileceğini bu nedenle ölü sayısında artış olabileceğini dile getirdi.
KOLUNDA DÖVMEDEN TANINDI
Olayla ilgili
soruşturma sırasında dün (çarşamba) öğle saatlerinde
Selçuk ilçesi Pananos sahillerinde bulunan son cesette inceleme yapan yetkililer sol kolundaki ``Canım Anam Nur'' dövmesini görünce soruşturma yepyeni bir boyut kazandı. Sağ kolunda da kadın dövmesi bulunan ve ceplerinden
Türkçe yazılmış kağıtlar çıkan ceset deniz yoluyla
gizlilik içerisinde Seferihisar Devlet Hastanesiïne götürüld.
Otopsi sırasında
parmak izleri alınan cesedin polisteki sabıka kayıtlarından 34 yaşındaki Hüseyin Güzelcan ait olduğu belirlendi.
İzmirïin Gültepe semtinde oturduğu belirlenen yakınları da Güzelcanïı teşhis etti. Olaydan yaralı kurtulan mültecilerin ise, olay günü havanın karanlık olması, kalabalık ve heyecanlı olmalarından dolayı Güzelcanïı tam olarak teşhis edemediklerini söyledikleri öğrenildi.
SUÇ MAKİNASI ÇIKTI
Güzelcanïın mültecileri deniz ortasında bırakıp, ``Dümeni kırmadan gidin, iki saatte Sisamïda olursunuz'' diyerek denize atlayan
kaptan olabileceği öne sürüldü. Yapılan incelemede Güzelcanïın ilk suçunu 1989 yılında 16 yaşındayken hırsızlığa teşebbüs ederek işlediği, 1991 yılında da Gültepe semtinde bir kişinin
bıçakalanarak öldürülmesi olayına karıştığı, olaydan sonra tutuklanıp daha sonra serbest kaldığı, bu olaydan iki ay sonra da bu kez bıçak kullanma suçundan Kemeraltı semtinde birkez daha yakalandığı artaya çıktı. Hüseyin Güzelcanïın
cinayet, hırsızlık ve dolandırıcık suçundan poliste 17 suç kaydının bulunduğu bildirildi.
DENİZDEN KORKARDI
Seferihisarïdaki işlemlerin ardından Hüseyin Güzelcanïın cenazesi
otopsi için
Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Otopsisinde boğularak hayatını kaybettiği Hüseyin Güzelcanïın cenazesi daha sonra yakınlarına teslim edildi. Görüntü almaya çalışan basın mensuplarına büyük tepki gösteren Güzelcanïın yakınları ağabeyi Enver Güzelcan ve ablası Saniye Güzelcan, kardeşlerinin kandırıldığını söyledi.
Kardeşinin yüzme bilmediğini ileri süren Saniye Güzelcan, ``Kardeşim denize gitmiş bir insan değil. Denizden çok korkardı ve en büyük korkusu da denizde boğularak ölmekti. Öyle de hayatını kaybetti. Ancak kardeşimin olayla bir ilgisinin bulunduğunu düşünmüyorum. Kardeşim işsiz olarak Basmane semtinde dolaşırken kandırılmış. Kandırılmasa o böyle bir olaya karışmaya cesaret bile edemez'' dedi.
DHA