FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN
Gösteriler için
Balat sahilinde özel bir
platform oluşturuldu. Yaklaşık 1 saat süren kutlamaları,
Haliç sahilini dolduran binlerce
İstanbullu, ellerinde Türk bayraklarıyla izledi.
Bu özel şov için 3 dev su perdesi, 118 adet hareketli su pompası, 3 adet gayzer su pompası Haliç'in sularını hareketlendirdi. Su
gösterilerine toplam 96 adet robot ışık ve 30 adet
gökyüzü tarayıcısı
renk kattı. Su ve ışık sistemlerine ek olarak
lazer gösterisi Balat'ta büyülü bir ortam yarattı.
Haliç üzerinde 18 metrelik iki ayak arasına kurulan bin 72 metre karelik su perdesinde 3D teknolojisiyle üretilen ''
Fetih'' filmi gösterildi.
Film gösterisindeki, İstanbul surlarına Türk Bayrağı'nın dikildiği sahneyi ilgiyle izleyen vatandaşlar, Haliç üzerinde dans eden fıskiyeler ve lazerle gerçekleştirilen ışık ve su şovunu da cep telefonları ve fotoğraf makineleriyle kaydetmeye çalıştı.
Gösterinin finalinde, ünlü tenor Hakan Aysev,
Genelkurmay Başkanlığı Askeri
Müze ve
Kültür Sitesi
Mehteran Bölüğü eşliğinde konser verdi.
Konserle birlikte toplam 10 bin 800 adet havai fişeğin kullanıldığı gösteri, Haliç semalarını aydınlattı.
Gösteriler için 92 Türk, 19
Alman, 5 Avusturyalı ve 3 Fransız'dan oluşan 119 kişilik
teknik ekip ve 46 kişilik
destek ekibi çalıştı. Yurt içinden ve dışından toplam 14 TIR teknik malzeme kullanıldı. Şov için gerekli enerji toplam 9 sahra
tipi jeneratörle elde edildi.
BAĞIŞ, GÖSTERİLERİ ÇOCUKLARIYLA İZLEDİ
Gösteriyi, çocukları Egehan ve Ecehan ile birlikte izleyen
Devlet Bakanı ve
Başmüzakereci Egemen Bağış, gazetecilerin soruları üzerine, çocuklarının gösterileri çok beğendiğini belirterek, ''Kendi tarihlerindeki çok şanlı bir günü öğrendiler'' dedi.
Kutlamaya,
İstanbul Valisi Muammer Güler ile Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş da katıldı.
Topbaş, gösteri öncesinde yaptığı konuşmada, tarih, coğrafya,
medeniyet ve anlamlar bileşkesi İstanbul'un,
Türkiye ve
toplum için bir gelecek rampası, görkemli bir tarih hafızası olduğunu söyledi.
İstanbul'un geçmişten aldığı bütün kültürleri iç içe yaşatabilen, tarihi birikimi derin ve renkli bir şehir olduğunu ifade eden Topbaş, İstanbul'un tarih boyunca değişik insanları, dilleri ve
yaşam tarzlarını bir arada yaşatmayı başaran, farklı olana karşı hoşgörünün menşeyi olmuş bir şehir olduğunu kaydetti.
Topbaş, İstanbul'un dinler arası hoşgörünün yaşandığı, farklı kültürlerin kaynaştığı bir barış adası olduğunu belirterek, İstanbul'un tüm bu özellikleriyle dünya medeniyetlerinin ''çeyiz sandığı'' olarak dünya kentleri arasında da önemli bir yeri bulunduğunu sözlerine ekledi.