Avusturya'lı Bakan
Ursula Plassnik Türkiye ve
Avrupa Birliği arasında uzun bir sürecin resmen başladığını söyledi.
Abdullah Gül yaptığı konuşmada " 3 Ekim'in ardından tarama sürecini başarıyla atlattık" dedi. Gül Rum kesiminin tutumuna değinerek, "Türkiye'nin
Avrupa Birliği ile ilişkilerin gereksiz yere zehirlenmesine müsade edilmemelidir.
Kıbrıs için biz ve Kıbrıs Türkleri elinden geleni yapmıştır. Ancak
Rumlar Annan Planını redetmekle beraber yaşamayı reddetmiştir. İnanıyorum ki bu problemin de çözümü için Ada'daki gerçekleri herkesin görmesi gerektedir. Biz üstümüze düşenleri yapacağız. Bu konuda Avrupa Birliği'de bize olumlu yaklaşacaktır diye tahmin ediyorum." dedi
Abdullah Gül'e sorulan limanların ne zaman
Rum Kesimine açılacağını şeklindeki soruyu Gül , "Türkiye AB'nin yeni 10 üyesi ile mal alışverişinde bulunmaktadır. Gemilerin limanlara gelip gitmesi bizim için farklı değerlendirmektedir, Avrupa Birliği için farklı değerlendirilmektedir. Ada'daki bizim istediğimiz gelişmeler olursa limanlar Rumlar'a açılacaktır. BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın tekliflerinin kabul edilmesini istiyoruz" dedi.
Gül bir başka soruya da "Eğer bir
tren kazası olacaksa bu bizim için de Avrupa Birliği içinde önem teşkil edecektir. Kıbrıs konusunda Türkler üstüne düşeni yapmaktadır ancak Rumlar uymamıştır. Rumlar, şimdi Avrupa Birliği'ni
esir alıp Türkiye'ye
baskı uygulayacaksa bundan her iki tarafta zarar görür.. Gelin herkes yapıcı olsun, ileride daha fazla
işbirliği yapbiliriz.. Bunu görelim lütfen."
Bu soruya AB Konseyi Genişlemeden sorumlu üyesi
Olli Rehn de şöyle
cevap verdi: "Türkiye, Avrupa Birliği ile
müzakerelere başlamadan önce ne taahhütte bulunduysa yerine getirecektir. Herkesin geleceğe dair çözümler üretmelidir. Kapsamlı bir çöçüm için geçmişin sancılarını değil yeni geleceğe yönelik adımlar atılacaktır."
Plassnik kendisine yöneltilen bir soru üzerine "Bütün üye devletlerinin tanınması gerekmektedir. Türkiye ek protokolü imzaladıktan sonra tüm ülkemlerle ilişkilerini normalleştirmelidir. Bu ülkelerin içinde
Kıbrıs Rum Kesimi de var. " dedi.
Abdullah Gül, Ali Babacan'la birlikte görüşmelerin ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Gül özetle şunları kaydetti:
"Bir tren kazası olursa bunun sorumlusu biz değiliz, Kıbrıs Türkleri ve biz elimizden geleni yaptık. Küreselleşmenin ne getireceği belli olmaz, birbirimize
destek olmalıyız dedim, oldu bittiye getirilemez dedim içeride de. Kıbrıs meselesi zehirlemesin hiçbirşeyi diye ekledim"
Gül, içerideki hava hakkında da bilgi verdi:
"Toplantıda gergin bir hava yoktu, Kıbrıs meselesine yoğunlaşılmış değildi içeride. Kıbrıs sebebiyle bir polemik yaşanmadı. Görüşler karşılıklı ifade edildi. İçeride her şey kayıtlara geçtiği için pozisyonlarımızı net bir şekilde ortaya koyduk. Onlar deklarasyonunu ortaya koydu, biz de deklarasyonumuzu ortaya koyduk ve bunun üzerine konuşuldu"
Gül, bugün önemli bir dönüm noktası olmuştur ve önemli bir mesafe alınmıştır, Bu önemlidir diyerek şunları söyledi:
"Ben daha iyimserim, bir günde bir fasıl açıldı, ve aynı gün kapandı, Daha sonra da kapanabilirdi. Yürüyecek daha çok yolumuz var. Bu yolda yürüyecek olan bizleriz"
Abdullah Gül ayrıca Türkiye'nin olmazsa olmazının Kıbrıs olduğunu belirterek bu konuda herhangi bir tavize kesinlikle kapalı olduklarını belirterek "Keşke geçmiş hükümetler bizim izlediğimiz Kıbrıs politikasını izlemiş olsaydı, o zaman
Güney Kıbrıs şu an en azından AB üyesi olmazdı" dedi