Hakim sıfatına haiz olan bir kesimin Ana
yasa Mahkemesi'nce uygunluğu kabul edilen değişiklere karşı siyasi bir tavır almasının
HSYK'nın yapısının 'neden değiştirilmesi gerektiğini' gözler önünü serdiğini vurgulayan
Fırat, "Ortam dinlemeleriyle gündeme gelen iddiaları yalanlamak bir yana, HSYK
Başkanvekili bu sözleri bir televizyon programında doğruladı. Aynı soru kendisine sorulduğunda 'Eski bir bakanın önerilerini nazara almanın ne gibi bir mahzuru var' diyerek, kaş yapayım derken, gözü de çıkardı." dedi.
Adana'da
referandum çalışmalarını yürüten Fırat, bir
Adalet Bakanı'nın HSYK'nın içinde bulunmasını kurumun siyasallaşması için bir neden olarak görenlerin, 20 yıl önceki bir Adalet Bakanı ile görüşmekten çekinmediğini dile getiren Fırat, "Demek ki
Allah söyletiyor. Ben bu bürokratların çok konuşmalarında fayda görüyorum. O zaman vatandaş daha iyi anlayacaktır; niçin HSYK'nın bu
kooperatif yapısının değişmesi gerektiğini… Tabii ki hâkimler kararlarıyla konuşurlar. Ancak böyle bir ortamda konuşmalarında yarar var. Çünkü konuştukça vatandaş onları çok daha iyi anlama imkânı buluyor." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin demokratikleştiğine ve daha şeffaf bir yapıya kavuştuğuna işaret eden
Dengir Mir Mehmet Fırat, hiçbir kurumun bunun dışında kalmasının mümkün olmadığının altını çizdi. TSK'ya alınan dinleme cihazlarının amacı dışında kullanıldığına dair iddialar sonrası görevi devir alan
Genelkurmay Başkanı
Işık Koşaner'in derhal
soruşturma başlatmasına ilişkin bir soruyu Fırat, eski
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un kazılardan çıkan silahlar ve kimi belgeler için "bu bir borudur, kağıt parçasıdır" dediğini hatırlattı.
Bu açıklamalardan kısa bir süre sonra karşıt yazılı belgelerin ortaya çıktığına dikkat çeken Fırat, Başbuğ'un ve kurumun zor durumda kaldığını ifade etti. Tüm kurumların hızla değişen sürece ayak uydurmak zorunda olduğunu belirten Fırat, Işık Koşaner'in de böyle bir vahim olayla ilgili soruşturma açmasının normal kabul etmek gerektiğini anlattı.
Ulaştırma Bakanlığı'nın konuyla ilgili soruşturma başlattığını bildiren Fırat, Hantepe'deki
heron görüntülerinin de aydınlanacağına inandığını vurguladı. Artık hiç kimse 'yasa bana dokunamaz' diyemeyeceğini söyleyen Fırat, herkesin görevi ne olursa olsun, sokaktaki vatandaşlar gibi kanunlar karşısında eşit olacağını sözlerine ekledi.