AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet
Fırat, parti genel merkezinde bir
basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı
Dengir Mir Mehmet Fırat,
Anayasa'nın açık ve anlaşılır hükümlerine rağmen "Anayasayı kanunları ve evrensel hukuk kaideleri ihlal edilerek kanunen
yasaklanmamış olmasına rağmen, örf ve adetlere aykırı olmayan ve
genç kızlarımızın
giyim kuşamlarından dolayı üniversitelerde eğitim ve
öğretim hakkından mahrum bırakılması hukuk tanımazlık, aymazlık ve ceberut anlayışın bir sonucu olup, anayasayı ihlal suçu dâhil Türk
Ceza Kanunu'nun birçok maddesinin ihlali anlamına gelmektedir" dedi.
Anayasanın 2., 11., 12., 42., 13., 14., 87., 138. ve 148. maddelerini okuyan ve bunların açık bir şekilde yasak getirmediğini ifade eden Fırat, Anayasa Mahkemesi'nin bir kararının gerekçesi mesnet gösterilerek bir temel hakkın ortadan kaldırıldığını belirtti ve bu durumu "
hukuksuzluk, hukuk tanımamazlık" olarak nitelendirdi.
Fırat, "Bu hükümlerin aksine hareket edenler ise hukuk devletlerinde olduğu gibi suç işlemiş sayılırlar ve
Cumhuriyet savcıları tarafından takibata uğrayarak Türk Ceza Kanunu'ndaki ilgili maddelere göre cezalandırılır. İdari yönden ayrıca haklarında işlem yapılırken; hakkı ihlal edilen kişi veya kişilerce haklarında maddi ve manevi tazminata mahkûm edilmeleri talep edilebilir. Bu ülkede yaşayan hiç kimse, hiçbir kuruluş ve kurum bu hükümlerle kendini bağlı saymamazlık yapamaz. Ve böylesine bir durum ise kabul edilemez" dedi.
Anayasanın 2., 11., 12., 42., 13., 14., 87., 138. ve 148. maddelerini matematiksel bir formül olarak niteleyen Fırat, "Bu formül hukuku bilmeyen ve tanımak istemeyenlere bir yol haritasıdır. Bu formülden istifade etmek isteyenler öncelikle yürürlükte bulunan bir anayasa kitapçığı edinmeleri gerekir" diye konuştu.
Fırat sözlerine şu şekilde devam etti: "Eğer bu maddeleri bu sıra içinde okurlarsa hukuk devletine varırlar. Suçtan kurtulurlar. Kendilerini suçtan azad ederler. Ama halen bunu anlayamıyorlarsa o zaman yapılacak olan tek şey Cumhuriyet Savcıları'nın harekete geçerek bu aymazlıklarını devam ettiren ve Anayasayı ihlal edenler hakkında gerekli işlemeleri yapmalarıdır."
Açıklamalarından "Ek 17'ye ihtiyaç olmadığı" gibi bir anlam çıktığının belirtilmesi üzerine Fırat, "Şahsi kanıma göre son yapılmış olan anayasa değişikliğine ihtiyaç olmaksızın dahi böyle bir yasak ihdas edilemez" dedi.
Anayasaların
özgürlükleri ve özgürlüklerin sınırlarını belirlediğini belirten Fırat, "Ancak bunların sınırlandırılmaları Anayasada belirtilen şartlar içerisinde kanunla yapılabilir. Başka hiçbir merci tarafından özgürlük alanı daraltılamaz" dedi.
Meseleyi başörtüsü meselesi olarak görmediğini aksine eğitim ve öğretim hakkının ihlali olarak algıladığını vurgulayan Fırat, yasağın "doğrudan doğruya hukuka aykırı fiili bir durum" olduğunu ve fiili durumun hukuk tarafından izale edilmesi gerektiğini kaydetti. Fırat, "Öğretim hakkını ihlal eden ve kanuna dayanmayan bir görevi yerine getiren kim olursa olsun, bırakın devlet görevlisini, kim olursa olsun Türk Ceza Kanunu'na göre, hukuk sistemine göre, hukuk mantığına göre suç işlemiş olur" diye konuştu.
Başörtüsü yasağının kaldırılması için anayasanın değiştirilmesine ihtiyaç dahi olmadığını ifade eden Fırat, "Ama belki şartlar, Türkiye'deki fiili şartlar, siyaseti bu noktaya doğru götürmektedir. Ama mutlaka hukuk bir gün bugün hukuku tanımayanlara da lazım olacağını unutmamaları gerekir… Çok fazla gerekli olan bir değişiklik değildi. Ama maalesef Türkiye'de kendini hukukun üstünde gören, kendini anayasanın üstünde gören bir kesim var" dedi. Fırat, bu kesimin
halkı "teneke kafalı, karnını kaşıyan kişiler" olarak nitelendirenlerin de aslında bu grubun içinde yer aldığını savundu.
YÖK eski Başkanı ve Hukuk Profesörü Erdoğan Teziç'in Youtube'da yer alan ses kasetine işaret eden Fırat, kaseti izleyenlerin tüylerinin diken diken olduğunu söyledi.
Üniversitelerarası Kurul'un (ÜAK) bugünkü toplantısında laikliğin 28 Şubat'a da atıfta bulunularak çok ciddi derecede tehlikede olduğunun ifade edildiğinin hatırlatılması üzerine ise Fırat, ifadeleri gayri ciddi bulduğunu ve bu ifadeleri kullananların kendi yasalarından dahi habersiz konuştuklarını ileri sürdü.
ÜAK'ın böyle bir görevi olmadığını kaydeden Fırat, "Benim gördüğüm kadarıyla suç işliyorlar. Ve görev alanı da cumhuriyet savcılarına aittir. Yargıya aittir" dedi.
Columbia Üniversitesi'nde düzenlenen bir konferansla ilgili CHP'nin iddialarına atıfta bulunan Fırat, uluslar arası konferansın üniversite tarafından organize edildiğini ve kendilerinin üniversite tarafından davet edildiğini belirtti. Konunun
Merkez Yürütme Kurulu'nda görüşüldüğünü ve davete icabet kararı alındığını söyledi.
Konferansa kendisi ve yardımcısı
Mardin Milletvekili Cüneyt Yüksel'in katılacağını açıklayan Fırat, konferansın herhangi bir kurum, kuruluşla veya cemaatle ilgisi olmadığını belirtti.
AK Parti'nin anayasa taslağını hazırlayan Prof. Dr.
Ergun Özbudun'un da üniversite tarafından davet edildiğini kaydeden Fırat, Özbudun'un kendisinin hazırladığı ve birçok basın-yayın organında yer alan
taslak üzerinde konuşabileceğini söyledi.
"Bir cemaate Anayasa taslağını anlatma" şeklindeki haberleri dezenformasyon olarak nitelendiren Fırat, "
Cumhuriyet Halk Partisi, belki ağa babaları olan İttihat ve Terakki Partisi'nden edinmiş oldukları tevarüs ettikleri bazı huylarından vazgeçemiyorlar" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın Baykal'a bir kişi göndererek başörtüsü ile ilgili anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi'ne götürmemek şartı ile bir pazarlık yapıldığı haberlerine de değinen Fırat, Deniz Baykal'ın bu ifadelerinin tamamen gerçeklere aykırı ve yalan olduğunu kaydetti. Fırat, iki parti arasında temas yollarının belli ve açık olduğunu ve başkan yardımcıları ve grup başkanvekilleri arasında olabileceğini söyledi.
CİHAN