Ergenekon terör örgütü
soruşturmasından tutuklanan
generallerin önce
A haberleri'>GATA'ya sevk edilmesi, ardından da tutuksuz yargılanmak üzere
tahliyesine
davanın diğer
sanıkları tepki gösterdi. Soruşturma kapsamında tutuklanan Özel Harekâtçı Zerran Atik'in
avukatı Tamer Akçalı, hukukun önünde herkesin eşit olması gerektiğini söyledi.
Akçalı, "Tahliyeler şaibelidir. Emekli paşaların GATA'sı var. Bizim ve sivillerin yok.
Adalet Bakanlığı daha dikkatli olmalı. O zaman biz de mi hastalık bahanesiyle
hastaneye çıkalım?" dedi. Akçalı, tukukluların aklanma yerinin askerî hastane değil, hukuk önünde olması gerektiğini vurguladı. Emekli generaller Şener
Eruygur ve Hurşit
Tolon, sağlık sorunları gerekçesiyle önce GATA'ya sevk edilmiş, daha sonra da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
Emekli orgeneraller
Şener Eruygur ve
Hurşit Tolon'un 'sağlık sorunları' gerekçesiyle tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmesine diğer sanıkların tepkisi de artıyor. Bu durumu 'haksızlık' olarak değerlendiren sanıklar, paşaların
tahliyelerinde şaibe olduğu üzerinde duruyor. Aynı soruşturma kapsamında cezaevine gönderilen Zerran Atik'in avukatı Tamer Akçalı, paşaların GATA'daki muayenelerinde sağlık sorununu gösteren hiçbir emareye rastlanmamasının da kendilerini rahatsız ettiğini ifade etti. Avukat Akçalı, Adalet Bakanlığı'nın GATA raporlarından sonra daha titiz davranması gerektiğini belirtiyor: "Paşaların GATA'daki muayenelerinde sağlık sorunlarını gösteren hiçbir emareye rastlanmaması, bırakılmalarındaki şaibeyi ortaya koymaktadır. Emekli askerlerin GATA'sı var. Polislerin ve sivillerin yok. O zaman biz de mi hastalık bahanesiyle hastaneye çıkalım?"
Yargıya güven sarsılıyor
Şener Eruygur'un eşi
Mukaddes Eruygur'un GATA'da görevli bir doktorla yaptığı konuşmanın hukuk açısından izahının mümkün olmadığının da altını çizen Akçalı, "Yargıya güven
şüpheli hale geldi. Hukuka güveniniz varsa '12. ve 14.
mahkemeler bizden, 13. mahkeme bizden değil' diyemezsiniz. Sizden bizden açıklaması ciddi bir güven sorununu ortaya çıkarmıştır. Mukaddes Eruygur'un açıklamasının ardından Hakimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu (
HSYK)'nun bir inceleme başlatması gerekiyor." diyor.
Mahkemede aklanın
Tamer Akçalı, hukukun önünde herkesin eşit olması gerektiğini anlatıyor: "Şayet ETÖ soruşturmasında bu kişiler
suç örgütü oluşturdukları iddiasıyla tutuklandılar ise hukuk herkese eşit işlemeli. Kimsenin rütbesine ve makamına bakılmadan suça karışanlar kanunla yüz yüze gelmeliler. Herkes hastanede değil, adil hukuk önünde aklanmalıdır. Biz de müvekkilimiz de konuşup hastalık öne sürebiliriz. Ama
tutuklu yakınları paşaların birer birer tahliyesini gördükçe 'bu işin prosedürü bu mu?' diye düşünüyor. Biz hukukun böyle işlemesini istemiyoruz. Biz hukukun adil olarak işlemesi taraftarıyız. Suçlular cezasını çeksin, ancak kişiler arasında fark olmasın."
Ergenekon sanığı, telefon konuşmalarını böyle savundu: Abartmışım
Ergenekon
terör örgütü davasının dünkü duruşmasında sanık kürsüsünde Erkut
Ersoy vardı. Ersoy'a, yaptığı görüşmelerde, "
Genelkurmay'dan haber bekliyorum, yukarıdan talimat geldi, artık sahada çalışacağız." şeklindeki ifadeleri hatırlatıldı. Sanık, "Abartılı ifadeler kullanmışım." dedi. Ersoy, bazı firmalara ait kişisel bilgileri fişlediği iddialarına ise "Ben
satış uzmanıyım. Firmaların bilgilerini onun için tuttum." şeklinde
cevap verdi.
Necip Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili Savcı
Zekeriya Öz'e verdiği ifadede, Durmuş Anuçin'in söylediklerini kabul etmediğini ileri sürdü: "Anuçin'in iddiasına göre birlikte Hablemitoğlu'nun öldürülmesini planlamışız. Yine Anuçin'in iddiasına göre rahmetliyi öldürme görevini kendisine İbrahim Çiftçi vermiş." ABD Başkonsolosluğu binasına yapılan saldırıda ölen
Erkan Kargın'a saldırının talimatını
Kandıra F Tipi
Cezaevi'nden telefonla verdiği iddiasının bulunduğunu belirten Ersoy, bu iddiaları da yalanladı. İddianameye göre, Ergenekon para sorununu çözmek için
hacker timi kuruyor. Erkut Ersoy başkanlığındaki tim, finansal kaynaklar yaratılması için orta ve büyük ölçekli şirketlerin
banka hesaplarının şifrelerini kırarak örgüte para sağlıyor.
Karadayı hakkında bir suç duyurusu daha: Cesur bir savcı aranıyor
Mazlumder ve Özgür Eğitim-Sen, eski
Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı hakkında, çeşitli internet sitelerinde yer alan
ses kayıtları sebebiyle suç duyurusunda bulundu. Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi, "Brifinglendirilememiş birkaç cesur savcıyı, birkaç cesur iyi adamı arıyoruz. Bu birkaç cesur iyi adamın açacağı bir kapı, bu ülkeyi apaydınlık yapacaktır, karanlık hiçbir köşesini bırakmayacaktır." dedi. Mazlumder Genel Sekreteri Emre Yurtalan ise söz konusu kayıtların 'Türkiye'nin o dönemde çok olağanüstü bir süreçten geçtiğini, askerî
vesayet rejimini andıran bazı müdahalelerin, beyanların, telkinlerin olduğunu net bir şekilde ortaya koyduğunu' söyledi. Kayıtların şu ana kadar yalanlanmadığını aktaran Yurtalan,
savcılık makamının, herhangi bir soruşturma başlatılmaması üzerine
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunma kararı verdiklerini söyledi: "Ses kayıtları gerçek ise İsmail Hakkı Karadayı hakkında TCK'nın 309., 311. ve 312. maddelerinde belirtilen suçlardan cezalandırılması için dava açılmasını talep ediyoruz."
Vedat Ergin, cilt sorunu sebebiyle hastanelik oldu
'
Karagümrük Çetesi' olarak bilinen
organize suç örgütü elebaşısı Nuri Ergin'in kardeşi Vedat Ergin, cildindeki kabarıklıklar nedeniyle hastaneye götürüldü.
Kocaeli Yüksek
Güvenlikli F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Vedat Ergin'e, cezaevi aracıyla getirildiği Kocaeli Devlet Hastanesi'nde üroloji ve cildiye servislerinde çeşitli tahliller yapıldı. Ardından yeniden cezaevine götürüldü. Ergin kardeşlerin ismi Ergenekon soruşturmasıyla gündeme gelmişti. 2000 yılında
Uşak Cezaevi isyanı sırasında Vedat Ergin, Ergenekon tutuklusu olan
Veli Küçük'e
selam söylüyordu: "Biz bu devlet için mermi sıktık. Bak bak. Veli Küçük'ü ara, bizi sor. Başka bir şey söylemiyorum."
ZAMAN