GATA Nöroloji Ana
Bilim Dalı'nda görev yapan 6 doktor, hareket bozukluğu
hastası 20
Mehmetçik'i tanı koyma bahanesiyle kobay yerine kullandı. İzin almadan askerlerin beyinlerine yüksek elektro-
manyetik alan uygulayan doktorlar, bu skandalı 'bilimsel çalışma' diye de uluslararası kongreye sundular.
Gülhane Askeri Tıp Akademisinde (GATA), askerler üzerinde skandal bir
deney uygulandığı ileri sürüldü. Aralarında
Balyoz tutuklusu Korgeneral
Nejat Bek'in oğlu Tabip
Binbaşı Semai Bek'in de olduğu 6 kişilik doktor grubunun, hareket bozukluğu hastası 20 Mehmetçik'i tanı koyma bahanesiyle kobay yerine kullandığı belirtildi. Hasta erlere yapılan işkence gibi
tedavide ise
Sağlık Bakanlığı Etik
Kurulu iz ni ile askerlerin 'yazılı onay formu' alınmadığı öne sürüldü.
Kamerayla kaydettiler
GATA Nöroloji Ana Bilim Dalı'nda görev yapan doktorların, 'tanı' için Mehmetçik üzerinde deney yaptığı iddiaları tartışmaya neden oldu. Tıp dilinde 'diskinezi' olarak ad landınlan hareket bozukluğu hastalığının, beyindeki anormal elektriksel aktiviteler sonucunda açığa çıkan istemsiz hareketlerle kendini gösterdiği öğrenildi. Deneye tabi tutulan askeler tek 1 tek kameraya kaydedilirken,
uygulama sırasındaki her harekti-nin takibi yapıldı. Uzmanlardan alınan bilgiye göre görüntülerdeki askerler için de 'diskinezi' tanısı konulması için bazı çalışmalar yapılıyor. Erlerin beyinlerine yüksek elektro-manyetik alan uygulandığı belirtilirken, bu uygulamanın tıp literatüründe yeri olmadığı ileri sürüldü. Ayrıca bu çalışmanın ciddi sara
nöbetleri ve ölümlere yol açabilecek yan etkileri olduğu ifade edildi.
Etik kurul onayı yok
GATA Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeki Odabaşı, Yrd. Doç. Dr. Semai Bek ve Prof. Dr.
Yaşar Kütükçü'nün gözetiminde hasta erler üzerinde yapıldığı belirtilen deneyin 'bilimsel çalışma' adı altında gösterildiği belirtildi. Bu tarz deneyler için hasta askerlerden herhangi bir onam alınmadığı gibi,
Sağlık Bakanlığı Etik Kurul izni alınmadığı da ileri sürüldü. 2008 yılına ait olduğu belirtilen görüntüleri değerlendiren uzmanlar, deney hayvanlarında bile yapılmasının
etik kurul izni gerektirdiği bu tehlikeli deneylerin askerler üzerinde yapılmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Emir komutayla olmaz
Görüntülerde erlerin beyinlerine yüksek elektro-manyetik alan uygulanıyor. Askerlerin beynine uygulanan manyetik etki sonucu kas katı kesildiği görülüyor. Hatta bazı askerlerin adını dahi söyleyemeyecek şekilde konuşamaz hale geldiği bizzat görüntülerden anlaşılıyor. Beyinlerine uygulanan manyetik alan ile hasta erler, sandalyeden düşecek hale geliyor. Uzmanlar, bu cihazın kullanılabileceği tıbbi durumların sınırlı olduğunu ve kesinlikle bir hastalığın provoke edilmesini sağlamak amacıyla kullanılamayacağına dikkat çekti. Hasta izni olmadan 'emir komuta zinciri' içinde hiçbir
itiraz hakkı olmayan erlere asla bu tarz bir deneyin yapılamayacağı vurgulandı. Bu çalışmanın cihazın
üretim ve kullanım kurallarına da aykırı olduğu belirtildi. Bu hastalığı olan askerlere TMS olarak tanımlanan bu uygulamanın yapılmasının 'insanlık dışı' olduğu söylendi.
Bilimsel çalışma diye sundular
Ne kadar askerin bu deneye maruz kaldığı tam olarak bilinemezken hasta erlerden 20 tanesine ait sonuçların uluslararası bir kongrede sunulduğu ortaya çıktı. Bu deney, GATA Nöroloji Ana Bilim Balı Başkanı Odabaşı ve Yrd. Doç. Dr. Bek tarafından 12-15
Eylül 2009 tarihinde İtalya'nın Florence kentinde yapılan Dünya Nöroloji Kongresinde 'bilimsel bir çalışma' adı altında sunuldu.
Sağlık Bakanlığı'nın onayı yoktur
İddialar üzerine aradığımız Semai Bek'in Amerika'da olduğu ve ağustos ayında geleceği ileri sürüldü. GATA Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeki Odabaşı ise BUGÜN'e yaptığı açıklamada Sağlık Bakanlığı Etik Kurulu onayı olmadığım doğruladı. Sadece GATA Etik Kurulu onayı olduğunu söyleyen Odabaşı, askerlerden de gerekli izinlerin alındığını öne sürdü. Odabaşı şöyle devam etti:
"
Askerlik yapamazlar"
"O manyetik uyaran elektrikli bir uyaran değildir. Ağrısızdır ve tedavide de kullanılır. Bizdeki 20 hastanın 3'ünde de sara nöbetlerini tetiklemiş. Uygulayıcısı ben değilim ama İdinik şefi benim ve bilgim dahilinde doktorun çalışmasıdır. Günlük rutin pratikte uygulanan bir yöntemdir Hasta görüntüleri bilmeyen biri tarafından seyredilirse dramatik olabilir. Nöbeti görülünce bunların askerlikle ilişiğini kesiyoruz. Bu tedavi değil tanı aşamasında bir çalışma. Deneysel bir çalışma değil. 3 hasta bu nöbet benzeri şeyler tetiklenince bunlar ilginç bir gözlemdir. Onun için kongrede literatüre katkıda bulunmak için sunulmuştur. Yurtdışındaki benzer çalışmalar da refere edilmiştir. Bu askerler daha sonra ilişkileri kesilip evlerine gönderildi. Tabi ki bunlar askerlik yapamaz zaten. Bunlar etik kurul onaylı bilimsel çalışma. Bunların bir şeyi yok yani."
Yönetmelikteki madde ne diyor?
Klinik
Araştırmalar Hakkındaki Yönetmelik'in 'Kısıtlıların araştırmaya iştirak etmeleri' başlığında düzenlenen 9. maddesi şöyle: "Yoğun bakımdaki hastalar, askeri görevini yapan er ve erbaşlar dahil olmak üzere 22/11/2001 tarihli ve 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 405 ila 408'inci maddelerinde tanımlanan kısıtlılık halleri kapsamındaki kişiler üzerinde araştırma yapılamaz." Sağlık Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre ise insan üzerinde yapılacak her türlü araştırma için, profesörlerden oluşan bağımsız
etik kurulunun iznine ihtiyaç olduğu vurgulandı.
Türkiye Biyoetik Derneği uzmanları da bağımsız etik kurul onayı olmaksızın insanlar üzerinde araştırma yapmanın uluslararası anlaşmalar gereği mümkün olmadığına dikkat çekti.
Asker üzerinde araştırma yasaktır
Samsun 19
Mayıs Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Hakeri, askerler üzerinde hiçbir araştırmanın mümkün olmadığını açıkladı. Prof. Dr. Hakeri, "Klinik
Araştırmalar Hakkındaki Yönetmelik'in 9. maddesi gereği er ve erbaşlar üzerinde tıbbi araştırma yapmak yasaktır" dedi.
Hastanın rızası alınmalı
Bu konudaki yasanın açık olduğunu söyleyen Hakeri şu ifadeleri kullandı: "Ancak, tüm yöntemler kullanılmış ve çözüm bulunamamışsa hastanın rızası alınarak herhangi bir ilaçla hastalığın giderilmesi için deneme yapılabilir."