Güvenlik birimleri, ÇEAŞ ve Kepez'in ortağı olduğunu iddia eden
Güney Kıbrıs şirketi
Libananco'nun ABD'li
avukatını
Atatürk Havalimanı'ndan alan cipin Genç Parti'ye (GP) ait olduğunu belirledi.
ÇEAŞ ve Kepez'in ortağı olduğu iddiasıyla ortaya çıkan Libananco'nun avukatını GP'nin cipi karşıladı.
Türkiye'ye gelen avukat Stuart H. Newberger,
İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan GP üzerine kayıtlı bir ciple alınarak GP Genel Başkanı Cem
Uzan'ın evine götürüldü.
Güney Kıbrıslı Libananco'nun ABD'li avukatı, devlete karşı yükümlülüklerini yerine getirmediği için
12 Haziran 2003'te ÇEAŞ ve Kepez'in imtiyaz sözleşmesinin iptalinin ardından "Bu şirketlerin ortağıyım, zarar gördüm" diye ortaya çıkmış ve Türkiye aleyhine 10.1 milyar dolarlık tazminat
davası açmıştı. Avukat Newberger'in, yaklaşık 4 ay önce İstanbul'a gelişinde GP'ye ait 34 TC 3091 plakalı bir ciple alındığı ve Uzan'ın evinde kaldığı öğrenildi.
ÇEAŞ ve Kepez konusunda,
İmar Bankası'nda gerçekleştirdiği büyük
banka boşaltma operasyonu sonucu açılan davalar nedeniyle oğlu
Hakan Uzan'la birlikte firar eden
baba Kemal Uzan'la kavgalı olan
Cem Uzan'ın ÇEAŞ'ta kâğıt üzerinde ortaklığı bulunmuyor.
Cem Uzan,
mahkeme izniyle dinlenen bir
telefon görüşmesinde, Kemal Uzan'a "birkaç hisse alarak ÇEAŞ davasına müdahil olacağını ve kurtarmaya çalışacağını" söylüyor. BabaUzan ise ısrarla, bu işe karışmamasını istiyor.
İstanbul 8. Ağır
Ceza Mahkemesi kararı ve
İmar Bankası dava dosyasında bulunan
telefon dinleme kayıtlarına göre, Cem ve Hakan Uzan, ÇEAŞ için önce
İsviçre'de dava açmak istiyordu. İki kardeş, İsviçre'de açılacak dava öncesi Güney Kıbrıs'ta geçmişe dönük hisse devri yapmak için şirket kurmayı tartışıyordu. Libananco da bu konuşmalardan sonra ortaya çıkarak
ortaklık iddiasında bulunmuştu.
Newberger'in Türkiye'ye gelişi Cem Uzan'ın ÇEAŞ operasyonunu el altından sürdürdüğünü gösteriyor. Ancak Cem Uzan, ailesinin gerek ÇEAŞ ve Kepez ile ilgili konularda, gerek İmar Bankası'nın içinin boşaltılması sonucu oluşan
batık borçlarından sorumlu olmadığını iddia ediyordu.
Uluslararası
tahkim alanında "
Köpekbalığı" lakabıyla tanınan Crowell&Moring hukuk firmasında çalışan ve Libananco'nun davasına
bakan Newberger, davada
Uzanların ÇEAŞ ve Kepez Elektrik'in yüzde 50'sini Libananco'ya sattığını, bakanlığın imtiyazları iptal etmesiyle Libananco ortaklarının zarara uğradığını savunuyor.
Kasım 2005'te
Radikal gazetesine konuşan avukat Newberger, 'Şirket Uzan ailesinin mi?' sorusunu "Bu konuda bilgi veremeyeceğimi söylemiştim. Uzan ailesini değil, Libananco'yu temsil ediyorum ve bu şirketin hukuki konularda konuşmaya yetkili kişisiyim" diye yanıtlamıştı.
Libananco'nun ortağına talimatlar
Mahkeme kararıyla yapılan telefon dinlemelerinde, Cem Uzan'ın, ailenin Ürdün'deki işlerinin başında bulunan Ali Cenk Türkkan'a iki lüks yatıyla ilgili verdiği talimatlar kaydedilmişti. Türkkan, Libananco'nun da 'ortağı' görünüyor.
Lefkoşa merkezli Libananco Holdings Co. Limited 13
Mart 2002'de, yani ÇEAŞ ve Kepez'e el konulmadan bir yıl üç ay önce kurulmuş bir şirket. Cem Uzan ile Hakan Uzan arasında 2004'te yapılan telefon konuşması, kardeşlerin muvazaalı hisse devri için bir planı tartıştıklarını ve bunu Rum Kesimi'ndeki bir şirket üzerinden gerçekleştirmeyi düşündüklerini gösteriyor.
Borsaya açıklama yok
Uzan kardeşlerin bu girişiminin nedeni,
Enerji Bakanlığı ile birçok konuda mahkemelik olmaları ve imtiyaz sözleşmelerinin iptali ihtimalinin gündeme gelmesi. Uzanlar, bu nedenle ÇEAŞ ve Kepez hisselerinin bir kısmını devretmeyi planlıyorlar. Bu şirket sonradan Libananco olarak belirleniyor. Libananco, imtiyaz sözleşmesinin iptalinden sonra ortaya çıkarak Türkiye'ye önce
ihtarname gönderdi. Ardından Uluslararası
Yatırım Anlaşmazlıkları Çözüm Merkezi'nde
tazminat davası açtı. Davalarda ÇEAŞ ve Kepez'in yüzde 50'sinin kendisine ait olduğunu iddia ediyor. Oysa bu şirketler halka açık. Bu miktarda bir hisse devri için Uzanların borsaya devrin her aşamasıyla ilgili açıklama yapmış olması gerekiyor. Bu açıklamaların olmaması devri kuşkulu hale getiriyor.
Cem Uzan'ın ağzından ÇEAŞ planı
Cem Uzan ile kardeşi Hakan Uzan arasında, ÇEAŞ hisseleriyle ilgili
telefon görüşmesi şöyle:
Cem Uzan (CU): Şimdi bir şey daha aklıma geldi. Biz bu ÇEAŞ için İsviçre'de dava açalım diyorduk ya şimdi bu daha zor olacak.
Hakan Uzan (HU): Neden?
CU: İki nedenle daha zor olacak. Bir bu İsviçre'deki ceza soruşturması var bir defa.
HU: Onunla ne alakası var?
CU:
Hisseler alındı falan. İsviçre işlemlerin düzgün işlediği bir yer. Tamam mı? Bu Kıbrıs'ta gerçek Kıbrıs'ta.
HU: Yok olmaz yani geçmişe yönelik hisse falan onları o zaman konuşmuştuk, felaket zor yani. Bunla şimdi AB'ye girdi iki tane kurasıya kadar ne kadar zorluk çektik anlatamam.
CU: O şirket ya...
Hayır bir dakika şimdi alır hisseleri üzerine, hak var yani şeyi almış olman sen aldın demek tamam mı?
HU: Ağabeyciğim oradaki hukuki şeyi hiç bilmiyoruz.
Tomas bizim için en azından iyi çalışan biri. Orada avukat bulacaksın işe girecek, şey yapacak çok zor kim gidecek konuşacak anlatacak?
CU: Tamam bu dediklerinin hepsine katılıyorum. Tomas'tan vazgeçelim demiyorum. Ama orası çok daha ufak bir yer. Orada herifin birisi gelip dese ki kardeşim ben bu davayı açıyorum. Buradan Türkiye aleyhine ben o şirkette hissedarım. Şeyini getirin bana. Malımı geri ver. Geçmişte almış olmadı gibi değil.
HU: Kim bulacak hangi avukatı kim bulacak?
CU: Bilmiyorum aklıma geldiği için söylüyorum, belki birşey yapmak mümkün olabilir.
HU: Daha önce konuştuk orada şirket kurduk, para harcadım ben, şirket kurdum yani.
Baba oğulun ÇEAŞ kavgası
11 Temmuz 2004 tarihli görüşme özetle şöyle:
KEMAL UZAN: Önce benim işlerime karışma. ÇEAŞ'a, Kepez'e karışma, çimentolara karışma. Hiçbir şekilde hakkın da değil senin.
CU: ÇEAŞ'ı sana kurtarmaya çalışıyorum. Dangalak avukatlarının yapamadığı işleri yapıyorum.
KU: Benim arzuma rağmen beni kurtarmaya çalışma.
...
CU: Ben sana o şirketleri kurtarabilirsem sen borcunu ödeyebilirsin ki ben kurtulurum.
KU: Benim borcum yok ki.
CU: Sana göre yok. Bütün dünyaya göre var. Dünyayı sen yönetmiyorsun, dünya hukuk sistemini de sen yaratmadım.
KU: Hiç kimse masanın üstüne herhangi bir borç vesikası koyamaz, böyle bir borcu kabul etmedim, her gün dava açıyoruz...
CU: Sabaha kadar dava aç sen.
Millet gülüyor burada.
...
CU: Bak söylüyorum. Davalara gireceğim.
KU: Girmeyeceksin oğlum.
CU: İki adet hisse alıp, iki hisse koyacağım, müdahil olarak gireceğim. Cem Uzan olarak bu kadar basit.
KU: Hangi davaya gireceksin ÇEAŞ'la ilgili?
CU: 10. Daire'deki davaya gireceğim.
KU:
Danıştay sana ne verecek. ÇEAŞ, Cem Uzan adına değil ki..
CU: Ben Cem Uzan olarak müdahil olacağım o davaya.
MİLLİYET