Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Birleşmiş Milletler’in (BM) kuruluş yıl dönümünde uluslararası bir barış konferansı düzenledi. BM’nin Cenevre ofisinde düzenlenen ‘Barışın inşası için sivil toplum harekete geçirilmesi’ konulu konferans büyük ilgi gördü. 

Üç panelden oluşan konferansın açılış konuşmasını yapan GYV Başkanı Mustafa Yeşil, barışın inşasında eğitimin önemini vurguladı. “Bugünün çocukları yarının karar mercileri. Kültürel çeşitliliği globalleşen dünyanın zenginliği olduğunu öğretebilirsek kalıcı barışa büyük katkı sağlamış oluruz.” şeklinde konuştu. Mustafa Yeşil, konuşmasında eğitimcilere büyük iş düştüğünü ifade ederek, eğitimin sosyal gelişime götüren önemli araç olduğunu söyledi. Mustafa Yeşil: “Din sorunun bir parçası değil, çözümün bir parçası olarak ele alınmalı.” yorumunda bulundu. 

Açılış konuşmacıları arasında ünlü Mahatma Ghandi’nin torunu Ela Ghandi de yer aldı. Ghandi, dünyada zengin ve fakirler arasındaki farkın giderek arttığını öne sürerek bunun altında materyalist bakış açısı olduğunu söyledi. 

Ela Ghandi, “Burada konuşulan şeylerin, hayata geçirilmesini arzuluyorum. Herkes buradan aldığı mesajı alarak çevresindeki insanlara taşısın. Ancak o zaman değişimi kalıcı kılabiliriz.” dedi. 

Profesör Tarık Ramadan ise büyük alkış aldığı konuşmasında, “Afrikalı, Avrupalı, Kanadalı, İsviçreli, Amerikalı, Arap veya herhangi başka bir yerden de olsa insanın değeri hep aynıdır. İnsanlık değeri eşittir. Bütün insanlar saygınlığı hak ediyor.” vurgusunda bulundu. 

Mısır asıllı İsviçreli konuşmacı vicdan özgürlüğünün barışa giden yoldaki ilk adım olduğunu vurguladı. “Müslümanların yaşadığı birçok ülkede bu konuda eksiklerin olduğunu görüyorum.” diyen profesör toplumların paylaştığı değerlere değindi. 

Konferansın açılış konuşmalarında söz alan Almanya Dışişleri Bakanlığı'ndan Büyükelçi Heinrich Kreft dünyanın gündemine savaşın hakim olduğuna dikkat çekerek, şu yorumlarda bulundu: "Ukrayna, Suriye ve Irak ilk alkıma gelenler. Barışın tekrar gündeme gelmesinin vakti geldi. Yoksa savaş söylemleri kalıcı olmaya başlar ve dünyadaki çatışmaları çözemeyiz. Yerel düzeyde yapılan çalışmalar barışa büyük katkı sağlıyor. Birlikte yaşayan insanlar arasında problemler başlayınca onların çözümü de orada olmak zorunda. Böyle bir konferansta çok fikir tartışılıyor ama önemli bu fikirlerin girişimlerle desteklenmesi. Benim temel fikrim eğitime daha fazla önem vermek yönünde. Barış eğitimi oluşturmalıyız hem de her yerde. Karşılıklı saygı, toleranstan daha önemli. Toleransla beraber saygı ana okuldan itibaren çocuklara öğretilmeli.”

Fethullah Gülen Hocaefendi’nin mesajını salonda bulunan 600 dinleyiciye okuyan Alman tarihçi Jochen Thies ise konferansın ardından şu yorumda bulundu: “Farklı topluluklardan gelen temsilciler beni etkiledi. Konuşmacıların seviyesi çok iyi. Herkes birbirini dinliyor ve anlamaya çalışıyor. Barış sadece konuşmakla inşa edilemez. Toplumun en küçük parçası olan bireyden başlanarak harekete geçilmeli.” 

Devamında okuduğu mesaja değinen Alman profesör, “Okuduğum mesajın içeriği çok hoşuma gitti. Dinleyicilerin de bunu fark ettiğini düşünüyorum. Sıradan bir mesaj gibi okumadım. Fethullah Gülen’in sözleri beni çok etkilediği için ben de etkileyerek okumaya çalıştım.” ifadelerini kullandı.

CİHAN