Görüşmeye katılan
gazeteciler, ‘yazdıkları metinlerin
röportaj değil karşılıklı fikir alışverişinde akılda kalanlar’ olduğuna dikkat çektiler.
Sohbet esnasında
kayıt ya da not tutma gibi bir durumun olmadığını belirten gazeteci
Mahmut Övür, “Orada bulunan herkes gibi gazeteciler de sorular yöneltti. Aklımda kalanları yazdım. Benimkisi bir izlenim ve yaklaşımdan başka bir şey değildi.
Gazetecileri verilmiş özel bir demeç de değildi. Ne kayıt vardı ne de not vardı. Köşemde yazdıklarım gazetecilik refleksiyle değindiklerimdi.”
Gülen’in
Ergenekon konusundaki yaklaşımı ile ilgili çarpıtılarak yazılanları değerlendiren
Ahmet Taşgetiren ise, “
Türkiye’deki sıradan insanlar Ergenekon konusuna ne kadar duyarlıysalar
Fethullah Gülen
Hocaefendi de o kadar duyarlılık sergiledi.” yorumunu yaptı.
Taşgetiren
Fethullah Gülen’in ‘istenilen noktaya gelinmedi’ şeklinde bir sözünün olmadığını söyledi.
Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt'a göre, Gülen’in Ergenekon ile ilgili yorumları yanlış aksettirildi.
Gülen’i ziyaret eden gazeteciler, bazı yayın kuruluşlarının iddia etti gibi Gülen’in Ergenekon ile alakalı olarak hiç kimse ya da kurumu
hedef göstermediğini; aksine gazete ve televizyon haberlerini birlikte yorumlayarak teyid anlamında bir sohbet yaşandığını dile getirdi. Gazeteci Mahmut Övür de köşesinde yazdığı hususların çarpıtılmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Ziyaretin ve konuşmaların ‘röportaj amaçlı’ yapılmadığının’ altını çizen Övür, görüşmenin sohbet ortamında karşılıkla soruların sorulduğu görüşlerin ileri sürüldüğü bir havada geçtiğini, kesinlikle kayıt alınmadığını ve not tutulmadığını hatırlattı:
“Ben bir röportaj yapmak için oraya gitmedim. Sohbette merak ettiğim soruları sordum. Diğer gazeteciler de orada bulunan insanlar da sordu. Daha sonra da aklımda kalanları yazdım. Benimkisi gazetecilik refleksiyle bir izlenim ve yaklaşımdan başka bir şey değildi. Bana verilmiş özel bir demeç değildi. Ne kayıt vardı, ne not vardı. Karşılıklı herkes kendi görüşünü söyledi.”
Övür, “Türkiye’ye dönecek misiniz? sorusunu kendisinin sorduğunu köşesinde de bunu net şekilde yazdığını hatırlatarak, “Gülen’e karşı bir yaklaşım sergilemeye çalışıyorlar. O çok hassasiyetle konuştu. O öyle mi söyledi, onu ben yorumladım. Sadece hükümetle ilgili değil, insanların da Türkiye’nin de zarar görmesini istemediğini söyledi. Birileri de bunu ters yönden kullanmaya çalışıyor bu da beni rahatsız etti. Tekraren söylüyorum, Fethullah Gülen Türkiye için hassasiyetlerini dile getirdi, ben de bu izlenimleri kaleme almak istedim.” dedi. Övür, ‘
GATA’yı hedef gösterdi’ diye konuyu çarpıtanlara da, “Gülen orada sadece
Cengiz Çandar’ın yorumunu hatırlattı. Türkiye’de yapılan yaklaşımları ele alıp değerlendirmekti. Hiçbir kimseye zarar vermemek maksadıyla değildi. Benden dolayı zan altında bırakılmasını istemiyorum. Bir kısım insanlar tavır geliştiriyor. Ama üzüldüm.” cevabını verdi.
Görüşmeye katılan Bugün Gazetesi Yayın Yönetmeni Başyurt,
Teksas’taki dil olimpiyatları için gittikleri ABD’de dönüştü kısa süreliğine Gülen’in yanına uğramak istediklerini, onun da Türkiye’den gelen heyete bir
jest yaparak kahvaltıya indiğini söyledi. Başyurt, karşılıklı fikirlerin serdedildiğini belirterek, “Gülen’in Ergenekon ile ilgili değerlendirmeleri çarpıtıldı” dedi. Başyurt bunu şu cümlelerle açıkladı:
“Fethullah
Gülen Hocaefendi, bazı gazete, televizyon yayınlarını izlediğini söyledi.
Cengiz Çandar’ın bir konuşmasına şahit oldum,
Silivri’den Gata’ya yatay geçiş var dediği dikkatimi çekti. Ben de bu kaygıları paylaşıyorum, dedi. Gülen’in bunları bir tarafgirlik içinde ifade ettiğini, konuştuğunu düşünmüyorum. Tersine, gazete ve televizyonlarda anlatılanların teyidinden ibaretti.”
Başyurt, Gülen’in Türkiye’ye dönüşü ile ilgili ‘şartlar oluşmadı, bazı dengeler aleyhte’ şeklinde çarpıtılan sözlerinin bir soru üzerine söylendiğini anlattı: “Türkiye’ye gelmeyi düşünüyor musunuz? diye soran Mahmut Övür’e; Fethullah Gülen de ‘Sizce şartlar uygun mu?’ diye sordu. Sonra da ‘Benim yüzümden hiç ilgisi olmayan kişilerin bile
mağdur edilmesinden korkarım.’ değerlendirmesinde yaptı. Kimseye zarar vermek istemediğinin altını defalarca çizdi. Her kelimesinden Türkiye’yi çok özlediği hissediliyordu. Örnek verirken de gelişiyle ilgili hiçbir hukuki sorun olmamasına rağmen, ‘bunu bile hükümete
fatura etmeye kalkarlar’ yorumu yaptı. Bu sözlerin çarpıtılacak bir yönü yok.”
Konuyu köşesinde ‘
ikindi sohbetleri’ şeklinde yazan Ahmet Taşgetiren ise, Gülen’in yayınlansın diye bir demeç vermesinin söz konusu olmadığını, karşılıklı görüş alışverişinde bulunduklarını anlattı:
“Hocaefendi’nin sözlerinden Ergenekon’a müdahale niteliğinde söylediği hiçbir şey söz konusu değildi. İstenilen noktaya gelinmedi diye de bir şey yok. GATAkulli şeklinde algılanıyor diye izlenimini paylaştı. Bunu da Cengiz Çandar’ın anlattığı şekliyle yorumladı. Türkiye’de gazetelerde böyle şeyler çıktı, diye yorumladı. Neoconlar meselesinde de yapılan bir espriydi, Neo Osmanlılar sözü bu espiriyi anlatmak içindi.”