"25 yıldır ordu niye PKK'yı bitiremedi?" sorusunun haksızlık olduğunu belirten
Erdal, "Bence bunlar Türk ordusuna yapılan haksız eleştirilerdir" dedi.
Terör örgütü liderlerinden Behrol Erdal PKK'nın sitesine yaptığı açıklamalarda dikkat
çekici ifadeler kullandı. Türk ordusunu NATO'nun en güçlü ordusu olarak tanımlayan Erdal, AKP'nin orduyu yıprattığını iddia etti. İşte Erdal'ın açıklamalarının bir kısmı..
25 YILLIK SÜREÇTE ORDU ZAYIF DAVRANMADI
Türk ordusu NATO'nun en güçlü ordularındandır. Geçen 25 yılda eğer savaşla ve
silahla başaramamışsa bu, ordunun az donanımlı veya silahlarının eski olmasından veya
modern teknolojiden yoksun olmasından kaynaklanmamaktadır. Türk ordusu, en modern savaş teknolojisine sahip olmaya çalışmıştır ve olmuştur da. Bunu
Amerika İsrail ve NATO'dan almıştır. 2008 yılında Zap'a yönelik olarak geliştirilen
operasyon da dahil olmak üzere tüm operasyonlarda bilumum savaş tekniğinden, uçaklardan tutalım, tank ve diğer ağır silahlara, termallere kadar tüm modern savaş silahları hem istihbaratta hem de vuruşta kullanılmıştır.
Şöyle bir
tartışma var: "25 yıl boyunca ordu niye PKK'yi bitiremedi?" "Niye kayıp veriyor?" "Tedbiri zayıftır, tekniği azdır veya ihmalkarlık vardır" türünden eleştiriler var. Buna karşı çare olarak, daha fazla
karakol, daha fazla
teknik, daha fazla asker, daha fazla operasyon diyorlar. Bence bunlar Türk ordusuna yönelik yapılan haksız eleştirilerdir. 25 yıllık süreçte ordu az savaşmadı, zayıf da davranmadı. Türk ordusu NATO'nun önemli bir yere sahip bölgenin en güçlü ordularındandır. Bunlar birer gerçektir ve 25 yıl boyunca savaşın her türlü biçimini bize karşı yürüttüler. Bütün
askeri operasyon türlerini kışın da yazın da gerçekleştirdiler. Hem büyük güçlerle, hem de
küçük güçlerle, her türlü savaş tekniğini de kullanarak savaştılar.
GENELKURMAY'IN EKSİĞİ YOK
Eğer Türk ordusu buna rağmen başaramamışsa bunu ordunun bir zaafı, generallerin veya Genelkurmay'ın bir eksikliği, bir suçu olarak değerlendirmemek gerekir. Bu başarısızlık, sorunun yanlış teşhisinden ve yanlış
tedavi yönteminden kaynaklanmaktadır. Sorun tarihsel, toplumsal, siyasal boyutu olan bir sorundur. Salt askeri yöntemle, imhayla bu soruna yönelmek, sorunu çözmeyeceği gibi daha fazla da körükleyecektir. Ne kadar savaş ve silah boyutuyla yönelirsen, o kadar sorunu derinleştirmiş oluyorsun. Nitekim Kürdistan'da yaşanan da tam olarak bu oldu
AKP HÜKÜMETİ ORDUYU ZAYIFLATMAK İSTİYOR
Son yıllarda AKP hükümeti sinsi bir kurnazlıkla ordunun bilinen
psikolojik yapısını, komplekslerini kışkırtarak, onu
tahrik ederek tekrar savaşa sürdü.
Ordunun başarısız olacağını bildiği halde bizimle savaştırarak zayıflatmaya ve etkisini azaltmaya çalıştı. Nitekim son üç dört yılda yaşanan bu oldu: Ordu
Kuzey ve
Güney Kürdistan'a yönelik olarak yoğun saldırı ve operasyonlara başvurdu ancak başarılı olamadı. Bu savaşta ısrar, ordunun prestijini zayıflatır ve özgüvenini yitirtir. Ve bundan sonra savaşta ısrar edilirse en fazla zararı ordu görür. Sadece fiziki kayıp veya asker ölümü anlamında değil; maneviyat, özgüven ve moral olarak da zarar görecektir. Çünkü değil Türk ordusu, dünyanın en güçlü ordusu, en modern tekniğe sahip olan ordusu olsun böyle haklı bir davaya ve inançlı iradeli bir modern gerillaya karşı başarı şansı yoktur. Olamaz da.
Bugüne kadar AKP hükümeti de dahil tüm hükümetler, siyasal bir soruna karşı siyasal bir çözüm ve proje geliştirerek çözeceğine, en kolay yöntem olarak kendini sorumluluk altına koymadan, kendi görevini orduya
havale ederek, orduyu saldırtarak, savaşı tahrik ederek daha fazla orduyu yıpratmıştır.