Kara
Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Işık Koşaner,
Aktütün olayına ilişkin Bayraktepe ve diğer
bölgelere kuvvet tahsisi, ateş planları, sevk ve idarenin askeri esaslara uygun şekilde yapıldığını, İkinci
Ordu Komutanlığı tarafından yürütülen
soruşturma kapsamında herhangi bir eksiklik saptanmadığını bildirdi.
Orgeneral Koşaner,
Genelkurmay Başkanlığı
İnönü Salonu'nda Aktütün Jandarma
Sınır Bölüğü'ne gerçekleştirilen
terörist
eylemle ilgili 2. Ordu Komutanlığınca yapılan inceleme sonuçlarını açıkladı.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Koşaner, Aktütün olayına ilişkin Bayraktepe ve diğer bölgelere kuvvet tahsisi, ateş planları, sevk ve idarenin askeri esaslara uygun şekilde yapıldığını, İkinci Ordu Komutanlığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında herhangi bir eksiklik saptanmadığını bildirdi. Orgeneral Koşaner, basında yer alan ''insansız
hava aracı'' görüntülerinin hiçbirinin Aktütün olayına ilişkin emare teşkil etmediğini ifade etti.
Orgeneral Bayraktepe'de görevli birliklerin vazifelerini üstün bir cesaretle yerine getirerek, canları pahasına
mevzilerini savunduklarını belirterek, ''Bayraktepe
teröristlere terk edilmemiştir'' dedi.
Üs Komutanlığı tarafından bölgenin takviyesinin zamanında düşünülerek birliklerin risk altında Aktütün bölgesine indirildiğini, Bayraktepe de önemli bir aksaklık yaşanmadığını anlatan Orgeneral Koşaner, bölücü
terör örgütü açısından olayın adeta bir
intihar saldırısı olduğunun görüldüğünü vurguladı. Orgeneral Koşaner, bölgede tertiplenme ve diğer konuların, askeri
teknik ve taktiğe uygun olduğunun görüldüğünü ifade etti.
Orgeneral Koşaner, ''Bayraktepe olayı gibi taktik seviyede meydana gelen olayların değerlendirilmesi ancak görev başındaki askerlerce doğru şekilde yapılabilir'' diye konuştu.
Terörle mücadelenin
psikolojik bir savaş, süreç olarak değerlendirilmesini isteyen Orgeneral Koşaner, ''Vuku bulan şiddetli bir terör eylemi örgütün etkinliği olarak değerlendirilemez. Bu olaylar sağduyulu ve soğukkanlı değerlendirilmelidir. Ülkeyi sarsacak boyutlara taşınması örgütün istediğidir'' dedi.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, ''
Basında 'istihbarat alındı' şeklinde yer alan haberlerin ve bunlara dayanılarak ileri sürülen iddiaların Aktütün olayı için emare teşkil edecek hiç bir yönü yoktur, iddialar doğru değildir'' dedi.
Koşaner,
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
İlker Başbuğ'un, 15
Ekim'de Aktütün olayına ilişkin yaptığı açıklamada, ''Her zaman olduğu gibi olayın bütün boyutlarıyla incelendiğini ve sonuçlanmasını müteakip TSK'nın kendine güveni olan kurumlar gibi kamuoyuyla paylaşılması gereken hususların kamuoyuna bilgi olarak verileceğini'' ifade ettiğini kaydetti.
''2. Ordu Komutanlığımızca yapılan inceleme sonuçlanmıştır'' diyen Orgeneral Koşaner, incelemenin sonuçlarıyla ilgili bilgiler verdi.
Orgeneral Koşaner, bazı basın yayın organlarında ısrarla eylemin ''Aktütün Karakolu'na yapıldığının'' yazıldığını ve söylendiğini, sürekli
karakol binalarının söz konusu edildiğini ve konunun saptırılmaya çalışıldığını belirterek, terörist eylemin karakol binasına yaklaşık bin 100 metre mesafedeki Bayraktepe'de
emniyet kuvvetlerinin mevzilerine yapıldığını, karakol binasına ise isabetli olmayan havan atışlarının yapıldığını kaydetti.
Terörist eylemle ilgili istihbarat bilgileri hakkında kamuoyunu yanıltıcı ve yönlendirici bazı yayınlar yapıldığını anımsatan Koşaner, bu konuda 5 Ekim ve 12 Ekim'de
Genelkurmay Başkanlığı tarafından kamuoyuna gerekli bilgilerin verildiğini ifade etti.
İNSANSIZ HAVA ARACI GÖRÜNTÜLERİ
Orgeneral Koşaner, inceleme sonuçlarından önce yanlış anlamaları ve tereddütleri ortadan kaldırmak amacıyla bazı ilave bilgiler vereceğini kaydetti.
Koşaner, İnsansız Hava Aracı (İHA) tarafından aktarılan görüntülerin üzerinde bazı bilgiler bulunduğunu belirterek, doğru değerlendirme yapılması için bu bilgilerin ne anlama geldiği hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Bazı basın organlarında İHA görüntülerine yer verilerek, bunların Aktütün karakoluna yönelik bir eylemin emareleri olduğu şeklinde iddialarda bulunulduğunu anımsatan Orgeneral Koşaner, bu İHA görüntülerini tek tek ele alarak, nereye ait olduklarını ve ne ifade ettiklerini açıkladı.
Orgeneral Koşaner, 5
Eylül 2008 tarihli görüntüde, ''
Kandil'de tespit edilen 80 kişinin
Hakkari Şemdinli bölgesine hareket ettiğinin'' iddia edildiğini anımsatarak, 80 kişinin nasıl sayıldığını ve 100 kilometrenin üzerindeki mesafeden Şemdinli'ye hareket ettiğinin nasıl anlaşıldığının merak konusu olduğunu sordu. Orgeneral Koşaner, Kandil bölgesine devamlı hareket olduğunu, İHA'ların bölgeye her gidişinde benzer görüntülerin alındığını anlattı.
Orgeneral Koşaner, 3 Ekim tarihli saat 08.35'e ait görüntüye dayanılarak Aktütün'e 25 kilometre mesafedeki bölgenin teröristlerce mayınlandığının öne sürüldüğünü belirterek,
Irak'ın kuzeyindeki Keritepe'nin karakol emniyet mevzilerine kuş uçuşu mesafesinin 17.5 kilometre olduğunu, şu anda en etkili havanın mesafesinin 8.5 kilometre olduğunu söyledi. Orgeneral Koşaner, ''Bununla beraber bu görüntü sürekli takip edilmiş, terörist miktarının artması beklenmiş, 3 Ekim saat 16.58'de, iki F-16 uçağımız tarafından isabetli olarak vurulmuştur. Benzeri görüntüler tüm sınırlarımız boyunca sık sık alınmakta,
hedefin yeri, mesafesi, büyüklüğü dikkate alınarak topçu veya hava kuvvetlerimiz tarafından vurulmaktadır'' diye konuştu.
Koşaner, 3 Ekim günü saat 13.00'den sonra Aktütün Karakolu üzerinden alınan görüntünün doğru olduğunu ifade ederek, saat 13.04'te eylemin başladığını, teröristlerin yerlerinin tespit etmek için İHA'nın eylem bölgesine kendileri tarafından getirildiğini bildirdi.
Orgeneral Koşaner, 2 Ekim, 09.00-09.30 saatleri arasında alınan görüntüde, ''Aktütün'e sadece 1 kilometre mesafede sırtlarında yükle yürüyen teröristleri gösterdiği''nin iddia edildiğini belirterek, İHA görüntüsündeki coğrafi koordinatın gerçek yerinin Şemdinli-Umurlu köyü, sınırın hemen Irak tarafındaki Ziki köyünün güneyi olduğunu söyledi. Bölgenin Aktütün'e kuş uçuşu 23.5 kilometre mesafede olduğunu ifade eden Orgeneral Koşaner, boş olan Ziki köyünün bahçelerinin daha güneydeki köylerden gelen köylüler tarafından ekilip biçildiğini anlattı. Bu nedenle köylülerin, sık sık birliklerin bilgisi dahilinde bu boş bölgeye geldiğini ifade eden Orgeneral Koşaner, söz konusu görüntüdeki köylülerin de sınır birliklerinin bilgisinde ve gözetimi altında geldiklerini anlattı.
Orgeneral Koşaner, ''Görüleceği gibi hiç bir görüntü Aktütün emniyet mevzilerine yönelik bir eylemin emaresini teşkil etmemektedir'' dedi.
''KESİN İSTİHBARAT BİLGİLERİYMİŞ GİBİ...''
Orgeneral Koşaner, basın organlarında yer alan ve adeta ''kesin istihbarat bilgileriymiş gibi'' Aktütün olayıyla ilişkili oldukları iddia edilen haber ve duyumlara da değindi.
Koşaner, 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı kaynaklı 2 Ekim tarihli haber metni esas alınarak, ''Aktütün eylemini yapacak teröristin adının bile belli olduğu, ağır
silah taşıyacak 25-30 katırın Aktütün karşısında Mezi Deresinde bekletildiği'' yönünde iddialar bulunduğunu anımsattı. Orgeneral Koşaner, 25-30 katırın beklediği yerin, belirtilen koordinata göre Aktütün'e 125 kilometre mesafede, ismi Mezi olan bir başka dereye ait olduğunu anlattı. Koşaner, ''Bu nedenle haberin Aktütün ile ilgisinin olması mümkün değildir'' dedi.
Hakkari İl Jandarma Komutanlığı'nın 29 Eylül tarihli duyumuna ait haberde,
Dağlıca bölgesindeki gelişmelere ait bilgilerin, Aktütün olayıyla ilişkilendirilmeye çalışıldığını da söyleyen Orgeneral Koşaner, Aktütün ile Dağlıca arasında bölgenin son derece sarp olduğunu, yüksek dağların yer aldığını, iki bölge arasında coğrafi bir bağlantı bulunmadığını bildirdi. Koşaner, ''Dağlıca'da bulunduğu söyleyen teröristlerin Aktütün'e eylem yapma niyetinde olduğunu bilmek mümkün değildir. Bu nedenle bu duyum Aktütün olayı için bir emare teşkil etmemektedir'' diye konuştu.
Hakkari 3. Taktik Piyade Tümen Komutanlığının, 2 Ekim 2008 tarihli ''35 teröristin 6 katırla Çukurca'ya geldiği ve diğer gruplarla birleşerek bölgedeki askeri birliklere eylem kararı aldıkları'' duyumunun da Aktütün ile ilişkilendirilmek istendiğini anlatan Orgeneral Koşaner, Çukurca'nın Aktütün'e kuş uçuşu mesafesinin 60 kilometre olduğu, Aktütün'e yönelik bir eylem için emare teşkil etmesinin de söz konusu olmadığını bildirdi.
Orgeneral Koşaner, 2 Ekim tarihli bir başka duyumda, ''İsmi belirtilen bir terörist sorumluluğunda 32 teröristin
füze ve havanlarla Hakkari'nin Karanlıkdağ bölgesinde mevzi hazırlığında olduğunun'' belirtildiğini ifade ederek, bu bölgenin de Aktütün'e kuş uçuşu mesafesinin 88 kilometre olduğunu, Aktütün saldırısına emare kabul edilemeyeceğini söyledi. 2 Ekim 2008 tarihli diğer bir duyumda da ''Sayıları 40-45 arasındaki teröristin Hakkari'nin Şemdinli kırsalında ve köylerde oldukları, kamu kurumlarına, koruculara, konvoylara, polislere ve izne giden gelen askerlere eylem yapacakları''nın belirtildiğini ifade eden Orgeneral Koşaner, bu haberlerin de Aktütün olayıyla doğrudan bir ilgisinin bulunmadığını bildirdi.
Orgeneral Koşaner, ''Görüldüğü gibi basında 'istihbarat alındı' şeklinde yer alan haberlerin ve bunlara dayanılarak ileri sürülen iddiaların Aktütün olayı için emare teşkil edecek hiç bir yönü yoktur, iddialar doğru değildir'' dedi.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Bayraktepe'de meydana gelen olayın her safhası incelendiğinde, tertiplenme ve uygulamanın askeri teknik ve taktiğe uygun olduğunun görüldüğünü belirterek, Bayraktepe'de görevli birliklerin vazifelerini sütün bir cesaret ve feragatle yerine getirerek canları ve kanları pahasına mevzilerini savunduklarını bildirdi.
Orgeneral Koşaner, Genelkurmay Başkanlığı'ndaki basın toplantısında, Aktütün olayının nasıl meydana geldiğine ilişkin bilgiler verdi.
Aktütün'de konuşlu
jandarma sınır bölüğünün, olay öncesinde Bayraktepe, Berçartepe ve bölük mevziinde olmak üzere üç ayrı yerde tertiplendiğini belirten Orgeneral Koşaner, Bayraktepe'nin hem bölük merkezi hem de Aktütün köyüne hakim bir tepe olduğundan, bölgenin yakından gözetlenmesini ve görerek ateş altına alınması amacıyla yaz başından itibaren tutulduğunu anlattı. Bayraktepe'nin aralarında yüz metre olan iki
küçük ve kayalık tepeden oluştuğunu, bunlardan kuzeyde olana bir
piyade kolunun, güneydekine ise bir jandarma kolunun görevlendirildiğini,
personel mevcutlarının yeterli seviyede olduğunu anlatan Orgeneral Koşaner, şöyle konuştu:
''Bayraktepe'de bulundurulacak emniyet kuvvetinin gücü, arazinin yapısı, boyutları, mevzilenme imkanları, ateşle gözetleme sahaları, yaklaşma istikametleri, irtibat yolları ve karşılıklı yardımlaşma imkanları değerlendirilmek suretiyle belirlenmiştir. Taktik boyutlu olan bu değerlendirme araziyi bilen, orada görev yapan, birliğinin imkan ve kabiliyetleriyle personelini tanıyan, bilen bölgedeki komutanlar tarafından doğru olarak yapılmıştır. Daha fazla kuvvet daha fazla emniyet demek değildir. Belirttiğim değerlendirmeler yapılmadan, daha fazla kuvvetin tahsis edilmesi, mevzilerde hassasiyet yaratır, sevk ve idareyi güçleştirir, zayiatın da artmasına neden olur.
Bayraktepe'ye ayrıca personelin kendi silahlarına ilave olarak 2 adet makineli
tüfek, 1 adet 81'lik, 1 adet 60'lık havan, bir adet termal
kamera ve çeşitli gece görüş teçhizatı da verilmiştir. 2-3 Ekim gecesi ilk terörist görüntüleri tam gece yarısında Bayraktepe'nin
batısında 3'er kişilik iki grup olarak alınmış, üzerlerine topçu ve havanlarla atış yapılmış ve görüntüler gözden kaybolmuştur. Birlik, muhtemel yaklaşma istikametlerine göre
destek silahlarının ateş planlarını önceden tam ve doğru hazırlamış olduğundan süratle ateş açılmış ve hedefe isabet sağlandığı görülmüştür. Müteakiben, saat 01.15 sularında güneybatı istikametinde 3 kişilik, saat 03.10'da batı istikametinde 5 kişilik görüntüler alınmış, yine hazır olan topçu, havan ve
makineli tüfeklerle ateş açılmış, görüntüler tekrar kaybolmuştur.
2. ve 3. Ordu bölgelerimizde sayıları bin civarında olan üs bölgeleri ve emniyet mevzilerimizin etrafında görüntü alma olayları hemen hemen her gün olmaktadır. Bu görüntülere derhal tepki gösterilmektedir. Görüntü alınan bölgeler, hava aydınlanınca uygun istikametler kullanılarak
kontrol edilmekte, görüntülerin sebebi anlaşılmaya çalışılmaktadır. Aktütün Jandarma Sınır Bölük Komutanı tarafından da yapılan değerlendirmede, bölgede birkaç yerden alınan görüntülerden şüphelenilmiş ve 3 Ekim sabahı, Bayraktepe emniyet mevzileri merkezde bulunan Jandarma Özel
Harekat Timi (JÖH) ile takviye edilerek, görüntü alınan bir bölgenin aranmasına karar verilmiştir. Gece 03.10'da alınan görüntüden itibaren bölge dikkatle gözetlenmesine rağmen başka bir görüntü alınamamıştır.''
BAYRAKTEPE VE ÇEVRESİNDEKİ ÇATIŞMALAR
Orgeneral Koşaner, İnsansız Hava Aracı'nın (İHA) da sabah saat 07.54'ten itibaren Irak topraklarında ve Keritepe'de ilk terörist görüntülerini tespit ettiğini ve izlenmeye alındığını bildirdi. Bayraktepe'ye intikal eden timin bir unsurunun emniyet alarak kuzeydeki kayalık tepecikten gece görüntü alınan bir bölgeyi saat 12.00 civarında keşfe çıktığını anlatan Orgeneral Koşaner, keşfe giden timin saat 13.04 sıralarında aldığı bir görüntüye ateş açması üzerine bölgede gizlenmiş teröristlerle çatışmaya girdiğini, aynı anda Bayraktepe ve Berçartepe'ye yoğun terörist ateşinin başladığını kaydetti.
Keşfe giden JÖH timinin çatışmaya girmesi üzerine, teröristlerin muhtemelen planlarının açığa çıktığını düşünerek, eylemi planladıklarından önce başlatmak mecburiyetinde kaldıklarını ifade eden Orgeneral Koşaner, saat 13.04'te çatışmanın başlamasıyla önceden planlı olan destek ateşlerinin derhal açıldığını, görülebilen hedeflerin ateş altına alındığını söyledi. Bu arada Irak topraklarında 17,5 kilometre mesafedeki Keritepe'deki teröristleri
izlemekte olan İHA'nın, Aktütün bölgesine yönlendirildiğini, ayrıca silahlı helikopter desteği için talepte bulunulduğunu ifade eden Orgeneral Koşaner, İHA'nın saat 13.58'de çatışma bölgesine geldiğini, görüntü aktarmaya başladığını ve saat 16.10'a kadar bölgeyi izlediğini belirtti. Bu süre zarfında bölgedeki yoğun topçu ve havan atışları nedeniyle İHA'nın atışlardan etkilenmemesi için çatışma bölgesine emniyetli mesafede kalarak görüntü aktardığını dile getiren Orgeneral Koşaner, mesafenin uzaklığı nedeniyle de bu sürede sağlıklı görüntü alınamadığını söyledi.
İlk taarruz helikopter grubunun saat 14.35'te bölgeye ulaştığını ve ateş desteği sağlamaya başladığını vurgulayan Orgeneral Koşaner, Bayraktepe'de sağlanan ateş desteğiyle mevzilerin savunulmaya devam edildiğini, teröristlerin yoğun roket atışları nedeniyle zayiat verildiğini, bazı mevzilerin
hasar gördüğünü anlattı.
Orgeneral Koşaner, ateş desteği altında ilerleyen teröristlerin Bayraktepe'nin kuzey tepeciğindeki bazı mevzilere ulaştığını, buralarda şiddetli çatışmalar meydana geldiğini, ancak bölgedeki piyade ve JÖH timi unsurlarınca bulundukları yerlerde etkisiz hale getirildiklerini belirtti. Orgeneral Koşaner, Irak'ın kuzeyindeki Keritepe'deki teröristlerin ise saat 16.58'de iki F-16 tarafından etkisiz hale getirildiğini bildirdi. Jandarma Asayiş
Kolordu Komutanlığı'nın bölgeyi takviye için
hazırlık emrini verdiği JÖH bölüğünün talimnamelerde yer alan standartlara uygun olarak jandarma sınır bölüğü merkezine helikopterle indiğini, derhal tertibat alarak Bayraktepe'ye ateş altında ilerlemeye başladığını ve saat 19.58'de tepeye ulaştığını ifade eden Orgeneral Koşaner, diğer bir
komando bölüğünün de JÖH bölüğünü müteakip Berçartepe bölgesine indirildiğini anlattı. Terörist atışlarının aralıklarla saat 20.19'a kadar devam ettiğini, teröristlerin kaçış yollarının topçu ve havanlarla etkili bir şekilde ateş altına alındığını vurgulayan Orgeneral Koşaner, mevzilerin içinde ve civarında 9 terörist cesedinin bulunduğunu, girilmesi tehlikeli olan yakın bir bölgede 3 terörist cesedinin görüldüğünü, uzak bölgelerde ise 11 cesedin daha tespit edildiğini bildirdi.
''BAYRAKTEPE TERÖRİSTLERE TERK EDİLMEMİŞTİR''
Orgeneral Koşaner, şöyle konuştu:
''Sonuç olarak, Bayraktepe'de görevli birlikler vazifelerini üstün bir cesaret ve feragatla yerine getirerek, canları ve kanları pahasına mevzilerini savunmuşlardır. Teröristler her zaman yaptıkları gibi mevzi bölgesi yakınındaki ölülerini alıp götürmeye imkan bulamamışlardır. Bayraktepe teröristlere terk edilmemiştir.
Eylem öncesinde Bayraktepe ve diğer bölgelere kuvvet tahsisi, mevzilenme, mevzilerin hazırlanması, engellerin tesisi, ateş planları, sevk ve idare askeri esas ve tekniklere uygun şekilde yapılmıştır. Havan ve topçu atışları önceden uygun hedef bölgelerine planlanmış, atış esasları belirlenmiş, çatışmanın başlamasını müteakip hedefler süratle ateş altına alınmıştır. Ateş kaydırmaları ve tanzimler uygun şekilde yapılmıştır. 2-3 Ekim 2008 gecesi Bayraktepe çevresinde alınan görüntüler nedeniyle ve doğru bir kararla 3 Ekim sabahı Bayraktepe bir JÖH timiyle takviye edilmiş ve alınan görüntülerin aydınlığa kavuşturulması için
keşif yapmak üzere görevlendirilmiştir. Taarruz helikopterlerinin bölgede görevlendirilmesi için zamanında üs komutanlığa talepte bulunulmuş ve helikopterler belirlenen standartlar içinde hazır olarak saat 14.35'te ateş desteğini sağlayacak şekilde çatışma bölgesinde olmuşlardır.
Helikopterler, yerde bulunan görevli personel tarafından talimatlara uygun şekilde hedeflerine yönlendirilmişlerdir. Üs komutanlık tarafından bölgenin takviyesi, zamanında düşünülerek ihtiyat birliklerine zamanında hazırlık emri verilmiş, zaman geçirilmeden birlikler terörist ateşi altında risk alınarak Aktütün bölgesine indirilmişlerdir. Çatışmalar esnasında Bayraktepe'de bulunan 6 lider konumundaki personelin biri şehit olmuş, 4'ü yaralanmıştır. Bu elbette önemli bir durumdur. Buna rağmen görevi devralan diğer personel sayesinde önemli bir aksaklık yaşanmamıştır.
Bayraktepe'ye yapılan bu terörist eylemin bölücü terör örgütü açısından adeta bir intihar saldırısı olduğu görülmüştür. Olayın her safhası incelendiğinde, tertiplenmenin ve uygulamanın askeri teknik ve taktiğe uygun olduğu görülmektedir.''
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, 2. Ordu Komutanlığınca Aktütün Jandarma Sınır Karakolu'na yönelik saldırı kapsamında yürütülen soruşturma sonucunda, herhangi bir eksiklik ve aksaklığın saptanmadığını söyledi.
Orgeneral Koşaner, Genelkurmay Başkanlığı'nda düzenlenen basın toplantısında, TSK'nın sınırların ve bölgede yaşayan halkın güvenliğini sağlamak ve
ülke içinde alan kontrolünü elde tutmak amacıyla teröristlere karşı mücadelesini 25 yıldır büyük bir azim ve kararlılıkla sürdürdüğünü ve sürdürmeye devam edeceğini belirtti.
Orgeneral Koşaner, şöyle konuştu:
''Bu mücadelesini Bayraktepe gibi yaklaşık bin müstakil noktada gece ve gündüz demeden, 365 gün 24 saat,
terör tehdidi altında, en zor coğrafi şartlarda ve öncelikle kırsal alanda yürütmektedir. Bu şekilde kırsal alanda yürütülmekte olan teröre karşı mücadelenin dünyada bir başka örneği daha yoktur. 25 yıldır süren bir mücadelede terör örgütünün yaklaşık 50 bin civarında elemanını kaybettiği bilinmektedir. Bu
terörle mücadele tarihinde güvenlik kuvvetleri tarafından elde edilen büyük bir başarıdır. Bu derece ağır sorumluluğu yüklenen birliklerimizin morallerinin en üst seviyede tutulması ve görevlerini strese girmeden yürütebilmeleri, bizim için hayati öneme haizdir.
Bayraktepe olayı gibi özellikle taktik seviyede meydana gelen olayların değerlendirmesi, ancak görev başında bulunan askerler tarafından doğru şekilde yapılabilir. Çünkü onlar araziyi ve olayın oluş şeklini doğru olarak bilebilirler. Bu hususları bilmeden yapılan değerlendirmeler, yanlış sonuçlar ve etkiler doğurabilir.
Teröre karşı yürütülen mücadele bir psikolojik savaştır, bu mücadelede bir süreçtir. Bu süreç içerisinde vuku bulan şiddetli bir
terör eylemi, hiçbir zaman örgütün etkinliğinin göstergesi olamaz ve böyle değerlendirilemez. Terör tehdidiyle karşı karşıya olan ülkelerde bazı zamanlarda önemli
terör olayları yaşanabilir. Bu olaylar sağduyulu ve soğukkanlı olarak değerlendirilmelidir. Bir olayın ülkeyi ve toplumu sarsacak boyutlara taşınması esasen terör örgütünün isteğidir. Zor ve acılı bir süreç olan terörle mücadelede karamsarlığa asla yer yoktur. Bütün güvenlik güçlerimiz görevlerinin başındadır. Ve bu mücadeleyi aynı azim ve kararlılıkla sürdürmeye devam edecektir.
İnsansız Hava Aracı (İHA) görüntülerinin yetkisiz ellere nasıl geçtiği konusu Genelkurmay Askeri Savcılığımız tarafından dikkatle soruşturulmaktadır. Soruşturma henüz sonuçlanmamıştır. Gizli
gizlilik dereceli harekat durum
raporlarının dağıtıldığı bir çok adresin hangisinden sızdığı veya sızdırıldığı konusu da dikkatle sorgulanmaktadır. Benzer olayların tekrarını önleyecek tedbirler alınmış ve alınmaya devam edilmektedir.''
SORULAR
Orgeneral Koşaner, açıklamalarının ardından
gazetecilerin sorularını yanıtladı.
''Aktütün bölgesindeki görüntülerin alındığı
insansız hava aracının Türkiye'ye mi ait olduğu yoksa istihbarat paylaşımı kapsamında ABD'den mi alındığı?'' sorusu üzerine Orgeneral Koşaner, ''Gece alınan görüntüler atış yapıldıktan sonra en son saat 03.10'da alındı. Bundan sonra bölge tabi devamlı izlendi. ertesi gün öğlene kadar hiçbir görüntü alınmadığını söyledim. Irak toprakları üzerinde bizim İHA'mız uçmuyor. ABD'den istihbarat paylaşımı ile alıyoruz'' dedi.
''2. Ordu Komutanlığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında herhangi bir eksik saptandı mı?'' sorusuna, Orgeneral Koşaner, ''Zaten incelememizin amacı buydu. Herhangi bir aksaklık ve eksiklik olmadığını izah ettim. Olsa zaten söyleyecektim. Herhangi bir eksiklik saptanmadı'' karşılığını verdi.
İHA'lara ilişkin bir başka soruyu yanıtlarken Orgeneral Koşaner, İHA'ların seyir rotasının uçağın hafızasına yüklendiği şeklindeki iddiaların kesinlikle doğru olmadığını, İHA'yı yönlendirmenin kendilerinin elinde olduğunu söyledi. Orgeneral Koşaner, ''Biz karşı tarafa söylediğimizde, biz istediğimiz yere İHA'yı yönlendirebiliriz'' dedi.
Basın organlarında yer alan görüntülerin nereden sızdığı konusunun adli makamlara intikal ettiğini anımsatan Orgeneral Koşaner, ''Bizim bir bilgimiz yoktur. Bekliyoruz, inşallah ortaya çıkacaktır.
Adli süreç devam ediyor. O konuda birşey söyleme durumunda değilim'' şeklinde konuştu.
Orgeneral Koşaner, bir başka soruyu yanıtlarken ABD'ye ait bir İHA'nın tamamen Türkiye'ye tahsis edildiğini bugünlerde ikincisinin de devreye girmek üzere olduğunu bildirdi. Orgeneral Koşaner, bu
uçakların belli bir uçuş zamanı olduğunu bu uçuş süresinde Türkiye'nin istediği bölgeye yönlendirilebildiğini söyledi. Bu görüntülerinin ABD tarafından sadece Genelkurmay'a mı verildiği yoksa başka kurumlara da verilip verilmediğine ilişkin soruyu da yanıtlarken Orgeneral Koşaner, görüntünün Genelkurmay Başkanlığı'na geldiğini, görüntünün ilgili bölgedeki birliğe de gönderildiğini, başka kurumlara gönderilmediğini anlattı.
''HER YERİ HER DAKİKA GÖRMEK MÜMKÜN DEĞİL''
Orgeneral Koşaner, ABD'nin söz konusu görüntüleri bir başka yere aktarıp aktarmadığı sorusunu da ''ABD'nin görüntüleri bizden başka nereye aktarıp aktarmadığını biz bilemeyiz. Görüntü kendi görüntüsüdür, bilemeyiz. Ancak bize anlık istihbarat dediğimiz görüntüyü aktarmaktadır'' şeklinde yanıtladı.
Bölgenin çok derin ve sarp arazilerden oluştuğunu, İHA da olsa başka gözetleme vasıtası da olsa her yeri her dakika görmenin mümkün olmadığını belirten Orgeneral Koşaner, doğru yerde doğru zamanda uçak gezdirilirse o zaman görüntünün alınabileceğini söyledi.
Bayraktepe'deki saldırıyı düzenleyen terörist sayısına ilişkin bir tahminleri olup olmadığı sorusu üzerine Orgeneral Koşaner, sayısı konusunda çeşitli rakamlar söylendiğini böyle bir ortamda tek tek şahıs saymanın mümkün olmadığını belirterek, ''150 civarı olduğunu tahmin ediyoruz. Fakat tahmindir, kesin rakam asla mümkün değildir. Bir değerlendirmedir, tahmindir'' yanıtını verdi.
Orgeneral Koşaner, ''Mevzilerini canları pahasına savunan personelin ödüllendirilmesi olacak mı?'' sorusunu yanıtlarken, ''Değerlendiriyoruz. Daha çoğu personelimiz yaralı biliyorsunuz, iyileşmelerini bekliyoruz. Gereken yapılacaktır'' dedi.
''Teröristlerin havan gibi ağır silahlarca saldıracağı istihbaratı alınmış mıydı?'' sorusunu da yanıtlayan Orgeneral Koşaner, şöyle konuştu:
''
İstihbarat başka şey haber başka şey. Haber, duyum, sağdan, soldan aracılardan, köylülerden, gidip gelenlerden bir çok şey duyuyoruz. Bunların doğru olma ihtimali bazen çok az bazen doğruya yakın olabiliyor. Buna benzer bilgiler her gün çok miktarda bizlere gelmektedir. Bazen yanıltmak için bazen dikkatimizi başka yöne çekmek için bu tür duyumlar yayılabilmektedir. Bu durumun farkındayız. Her duyum doğru demek değildir, teyidi gerekir. Bunlar çok sık aldığımız duyumlardır, duyum istihbarat değildir. Doğrularsak istihbarat olur.''
''İSTİHBARAT RAPORLARIMIZ PEK ÇOK ADRESE DAĞITILIYOR''
İstihbarat bilgilerinin nerelere dağıtıldığı sorusunu Orgeneral Koşaner, ''İstihbaratla ilgili duyumlar tabi ki güvenlikle görevli tüm kuvvetler arasında paylaşılır. Bizim istihbarat raporlarımız pek çok adrese dağıtılmaktadır. Pek çok adresten hangisinden sızdığı hakkında araştırmamız devam etmektedir. Raporda yazılı bilginin ilgilendirdiği her makama yayımlanır. Emniyete mahalli olarak verilir. O da bize verir. İstihbarat tabi paylaşılacaktır, bunda bir şey yok, normaldir'' diye yanıtladı.
Orgeneral Koşaner, bir başka soru üzerine, İHA'ya ait görüntüyü başka bir ülkenin teknik olarak alıp almadığını bilemeyeceğini söyledi. ABD'nin bu konuda bir soruşturma açıp açmadığı sorusu üzerine de Orgeneral Koşaner, ''Biz önce kendi soruşturmamızı yapıyoruz. Sonucuna göre gerekli adım atılır. Biz daha soruşturmamızı bitirmiş değiliz'' dedi.
ABD'ye bu konuda bir rahatsızlığın yansıtılıp yansıtılmadığı sorusuna ilişkin olarak da Orgeneral Koşaner, ''Zannetmiyorum ve ben bilmiyorum böyle bir rahatsızlığın yansıtıldığını. Benim bilgim dahilinde değil'' karşılığını verdi.
''Aktütün saldırısı öncesinde Emniyet ve MİT tarafından Genelkurmay'a böyle bir saldırının yapılacağı yönünde bir rapordan söz ediliyor. Doğru mu?'' sorusu üzerine Orgeneral Koşaner, ''Böyle bir raporu bir gazete yazdı. Ama ben böyle bir rapor görmedim. Basın her şeyi yazabilir ama bildiğim böyle bir şey yok. Bizim saklı gizlimiz yok. Olanların hepsini burada ortaya koyduk. Öyle bir rapordan bilgim yok. Bize gelen öyle bir şey yok'' şeklinde konuştu.
''GİZLİLİK SAĞLAYAN İSTİKAMETTEN GELMİŞ OLDUKLARINI DEĞERLENDİRİYORUZ''
Orgeneral Koşaner, en çok ''Bayraktepe'de bir istihbarat zafiyeti var mı?'' sorusunun kendilerine yöneltildiğini belirterek, şöyle konuştu:
''O bölgedeki coğrafi yapıyı dikkate aldığınız zaman herhangi bir tepede durarak veya herhangi bir yüksek yere çıkarak dürbününüzü, gece görüş teçhizatınızı koyarak tüm bölgeyi görmeniz, gözetlemeniz mümkün değildir. Her tepenin üzerine de birlik koymak mümkün olmadığına göre sadece emniyet mevzilerimizdeki imkanlarımızla görebildiğimiz sahayla sınırlıdır. Birbiri arkasında pek çok dereler, tepeler, derin vadiler, ağaçlık kesimler, kayalık kısımlar vardır. Bunun için Aktütün, Bayraktepe ve benzeri yerlerde gözetleme imkanı bulunduğunuz yerden görebildiğiniz sahayla sınırlıdır. Bir diğer imkan da insansız hava aracıdır.
Bu bölgede devamlı duyum alınıyor, halen de alınıyor. İHA, alınan duyumların genel istikametine göre bölgede kullanılır. Göremediğimiz yerdeki istihbaratı, bilgileri almamız o şekilde sağlanmaya çalışılır. Bu olaydan önce de Aktütün'den Dağlıca'ya, güneye Yeşilova karakoluna kadar bölgelerde İHA önceki günlerde dolaştırılmış, ancak herhangi bir görüntü alınmamıştır. Bunun için bir mevzi bölgesine yaklaşan göremediğimiz vadilerden, sırt gerilerinden, ormanlardan sızarak yakınlara kadar yaklaşma imkanları pek çok bölgemizde vardır. Bu bölgeye sızan teröristlerin muhtemelen böyle örtülü gizlilik sağlayan istikametlerden gelmiş olduklarını değerlendiriyoruz.''
''GÖRÜNTÜLERİN ANLIK AKTARIMI SÖZ KONUSU DEĞİL''
Orgeneral Koşaner, Irak toprakları üzerinde İHA görüntülerinin anlık istihbarat anlaşması çerçevesinde ABD tarafından aktarıldığını belirterek, bu görüntü aktarımının az da olsa bir süre aldığını, anlık aktarmanın söz konusu olamadığını söyledi. Orgeneral Koşaner, şöyle konuştu:
''Kendi kanallarından geçtikten sonra Genelkurmay Başkanlığımıza devredilmekte, bizim kanallarımızdan da görüntünün ilgili olduğu birliklere aktarılarak kullanılması sağlanmaktadır. Bir noktayı 20 dakika izlemişseniz, 20 dakikanın başında aldığınız görüntü tabi ki bize o kadar süre sonra gelmiş olacaktır. 20 dakikalık paket gidecek, bir yerden bize gelecek. Görüntü 20 dakika eski olacaktır. İzleme süresi kadar eski olacaktır, çünkü
direk aktarma değildir.''
Bir gazetecinin son dönemde terör eylemlerinin arttığını ifade etmesi üzerine Orgeneral Koşaner, şunları söyledi:
''Yapılan bu eylem terör örgütü açısından kesinlikle başarı değildir. Kendi kanallarından,
telsiz konuşmalarından ve istihbarat raporlarından anladığımız kadarıyla büyük miktarda zayiatları vardır.
Başarısızlıklarından dolayı birbirlerini suçlamaktadırlar, övünülecek bir tarafları yoktur.
Silahlı Kuvvetlerimiz de kendisine verilen vazifeyi yerine getirmiştir. Aktütün karakolumuzu ve Aktütün köyümüzde yaşayan insanlarımızı teröristlerin direkt ateşinden korumuştur. Mevzilerine teröristlerin girmesine müsaade etmemiştir, terk etmemiştir görevini yapmıştır.
Eğer basınımız daha sağduyulu ve dikkatli davranırsa, kamuoyumuzu yanlış yönlendirmezse, terörist örgütün arzu ettiği şeyleri yapmaktan imtina ederse, gerçekler daha iyi ortaya çıkar.'' AA
AKTÜTÜN BASKINI İŞTE BÖYLE HATIRLANACAK!