Genelkurmay'dan beklenen açıklama

Genelkurmay: Darbe iddialarıyla ilgili hiçbir faaliyet tespit edilemedi.

Genelkurmay'dan beklenen açıklama

Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'ndaki 'kozmik oda' aramasına ilişkin olarak, "TSK'nın çekineceği herhangi bir hususun bulunmadığını kamuoyuna göstermek ve bazı çevrelerce sürekli işlenen; suçluların gizlendiği, olayların üzerinin örtüldüğü gibi temelsiz, insafsız ve asılsız suçlamalara son vermek amacıyla, bu bölümlerde aramaya itiraz edilmemiştir" dedi. Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda düzenlenen haftalık basın bilgilendirme toplantısında, Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, 'suikast' iddiasıyla başlayan ve 'kozmik oda' aramasıyla devam sürece ilişkin olarak, olayın öncesi ve oluş şekli hakkında bilgi verdi. 19 Aralık 2009 tarihinde, 'İki araç içerisindeki şüpheli şahısların Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a saldırıda bulunabilecekleri' iddiasıyla başlayan süreçte, Terörle Mücade ekiplerinin, bu ihbar üzerine, saat 17.10'da bekledikleri noktaya gelen ve içerisinde sivil giyimli bir albay ile bir binbaşının bulunduğu araca operasyon başlattığını belirten Tuğgeneral Çubuklu, "İlk anda, araç içindekilerin asker olduklarını ifade etmelerine ve kimlik göstermelerine imkan verilmeden üst araması yapılmıştır" dedi. Şahıslarda ve araçlarda yapılan aramalar sonucunda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığını vurgulayan Tuğgeneral Çubuklu, bu aramalarda Cumhuriyet Savcısı'nın da hazır bulunmadığına dikkat çekti. Bu kişilerin evlerinde yapılan aramalarda da 'gözle tespit edilen herhangi bir suç unsuruna' rastlanılmadığını vurgulayan Tuğgeneral Çubuklu, "İşyerlerinin aranmasına yönelik bir işlem ya da talep, savcı tarafından gündeme getirilmemiştir. Bu işlemlerden sonra iki askeri personel, ilgili savcı tarafından serbest bırakılmışlardır. Söz konusu iki subay, günlük normal yaşamlarına dönmüşlerdir" diye konuştu. Tuğgeneral Çubuklu, bir 'suikast iddiası' ile başlayan sürecin, bu aşamadan sonra şüpheli olarak gözüken personelin çalıştığı yer alan, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nın sorgulanmasına zemin hazırlayacak bir istikamete yönlendirilmeye çalışıldığına işaret ederek, "Bu konuda çok sayıda abartılı, saptırılmış haber ve yorum basın-yayın organlarında yer almıştır. Bu haberlerle, özellikle kamuoyunda belirli bir algının oluşturulmasına çalışılmıştır" dedi. Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nın bütün odalarında ve müştemalatında 5 savcı nezaretinde arama yapıldığını, ancak sıra özel odalara geldiğinde CMK'nin 125.maddesinin gündeme geldiğini belirten Tuğgeneral Çubuklu, şunları kaydetti: 'SİLAHLI KUVVETLERİN SAKLAYACAK HİÇBİR ŞEYİ YOKTUR' "Yapılan bilgilendirme ve hukuksal müzakereler rağmen, nöbetçi hakimin aramadaki ısrarının sürmesi ve yeni bir mahkeme kararı alınması üzerine, Silahlı Kuvvetlerin çekinecek ve saklayacak hiçbir şeyi olmadığını göstermek, art niyetli kişi ve grupların, özellikle de bilinen bazı medya organlarının 'bazı şeylerin üzeri örtülüyor, bilgi-belge kaçırılıyor' tarzı hezeyanlarına fırsat vermemek maksadıyla, mahkeme kararına hemen itiraz edilmeyerek hakimin inceleme yapmasına karşı çıkılmamıştır. Bu olay, başlangıçta 'bir suikast girişimi' iddiasıyla ele alınmış, ancak sonradan gözaltına alınan tüm personele 'Silahlı örgüt kurmak ve yönetmek, örgüt faaliyetleri çerçevesinde hükümete karşı suça teşebbüs ettikleri' suçlaması yöneltilmiştir. Devlet sırrı niteliğindeki evrakların bulunduğu özel bölümlerin aramasını düzenleyen CMK'nin 125.maddesi üzerinde hukuk adamlarının farklı görüşleri olduğun kamuoyunun malumudur. Soruşturmanın bu safhasında, bu bölümlerde arama yapılmasının mümkün olmadığı görüşüne dayanak arama yapılmasına itiraz edilebilirdi. Ancak, yeni bir mahkeme kararı alınması karşısında itiraz hakkımız saklı kalmak kaydıyla ve TSK'nın çekineceği herhangi bir hususun bulunmadığını kamuoyuna göstermek ve bazı çevrelerce sürekli işlenen; suçluların gizlendiği, olayların üzerinin örtüldüğü gibi temelsiz, insafsız ve asılsız suçlamalara son vermek amacıyla, bu bölümlerde aramaya itiraz edilmemiştir." 'ÖZEL ODADAKİ PLANLAR İPTAL EDİLECEKTİR' Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nın kurumsal olarak, kendisine verilen görevleri yaptığına işaret eden Tuğgeneral Çubuklu, "Ancak söz konusu aramalar nedeniyle 'devlet sırrı' niteliğinde olan bazı planlarla ilgili olarak 'güvenlik prensibi' ihlali olmuştur. Mevcut usuller gereği, uzun yıllar büyük emek verilerek hazırlanan ve geliştirilen söz konusu planlar geçerliliğini kaybetmiştir. Bu nedenle, bu planlar iptal edilecektir" diye konuştu. Tuğgeneral Çubuklu, şöyle devam etti: 'TSK'NİN HİÇBİR BİRİMİ KURUMSAL OLARAK YASADIŞI FAALİYETİN İÇİNDE OLMAMIŞTIR' "Bu olaya askeri yargının görev alanı kapsamında bakıldığında, yargı sürecinin işleyişine karışmamakla beraber, özellikle arama tutanağındaki bilgiler doğrultusunda Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nın görev ve yetki alanı dışında bir faaliyetinin tespit edilemediğini ifade etmemiz mümkündür. Bütün bu süreçte yaşananlar TSK'nın hukuka olan saygısının en açık göstergesidir. TSK, önümüzdeki süreçte de bu kirli oyunları tezgahlayanların ve kendisini bir suç örgütüymüş gibi göstermek isteyenlerin, kafalarındaki önyargılardan sıyrılamayarak mesnetsiz suçlamalarına devam edeceklerinin bilincindedir. Şunun çok açık ve net bir biçimde bilinmesinde yarar vardır ki bu da TSK'nın hiçbir birimi kurumsal olarak yasadışı bir faaliyetin içinde olmamıştır ve bundan sonra olması da mümkün değildir. Her kurumda olabileceği gibi, eğer bireysel hata yapan ya da suça bulaşanlar varsa, yetkili yargı mercileri gereğini yapacaklardır" - İÇ GÜVENLİK OLAYLARI - Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak da, 1 Ocak-22 Ocak 2010 tarihleri arasında meydana gelen iç güvenlik olayları hakkında bilgi verdi. Dönem içinde meydana gelen olaylarda bir güvenlik görevlisinin şehit olduğunu, bir güvenlik görevlisi ve üç vatandaşın yaralandığını bildiren Tuğgeneral Gürak, "Aynı dönemde, 11 bölücü terör örgütü mensubu yakalanmış, 7'si adli makamlarca tutuklanmış, biri serbest, üçü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştır" dedi. Tuğgeneral Gürak, 7 bölücü terör örgütü mensubunun ise kendiliğinden güvenlik güçlerine teslim olduğunu, bunlardan 3'ünün tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını, 4'ünün ise adli işlemlerinin devam ettiğini kaydetti. Dönem içerisinde 6 adet el yapımı mayının bulunarak, etkisiz hale getirildiğini vurgulayan Tuğgeneral Gürak, TSK tarafından; gerçekleştirilen 15 arama kurtarma faaliyetinde 85 kişini sağ olarak kurtardığını, 1 kişinin ise ölü olarak bulunduğunu bildirdi. - ADEN KÖRFEZİ'NDE NÖBET DEĞİŞİMİ - Tuğgeneral Gürak, Aden Körfezinde 16 Ocak 2010 tarihinde, Hindistan bandıralı bir ticaret gemisinin deniz haydutları tarafından kaçırma girişiminin, bölgede görev yapan TCG Gökova Fırkateyni tarafından icra edilen manevralar, helikopter harekatı ve SAT Komondaları tarafından engellendiğini belirtti. Tuğgeneral Gürak, bölgede Görev-151 bünyesinde görev yapan TCG Gökova'dan görev devralmak üzere tefrik edilen TCG Gemlik Fırkateyni'nin, 1 Şubat 2010 tarihinde, Aksaz Denis Üs Komutanlığı'ndan düzenlenecek törenle uğurlanacağını ifade etti. Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Ferit Güler, basın bilgilendirme toplantılarının ihtiyaç duyulması halinde gerçekleştirileceğini belirterek, bu toplantıların 'iptal' edildiğine yönelik haberlere tepki gösterdi.
<< Önceki Haber Genelkurmay'dan beklenen açıklama Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER