Başbakan Tayyip Erdoğan da Milliyet gazetesinde MGK gündemine ilişkin detaylara yer veren habere sert tepki göstermiş, "Bu sızdırmayı yapan ihanet içindedir. Yayınlayan da buna ortaktır." değerlendirmesinde bulunmuştu. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, İslamabad yolunda, önceki gün yapılan Kuzey Irak'ta sorunların çözümü için "yoğun diplomasi" kararının alındığı MGK toplantısına ilişkin soruları cevaplandırdı. Genelkurmay Başkanı'nın sızdırma olayına ilişkin 'soruşturma açtırdığını' söyleyen Abdullah Gül, "Genelkurmay Başkanı'mız da çok üzgün. Kendisi herhangi bir yerde konuşma yapacaksa bunu konuşacağı yerde konuşur." dedi. Öte yandan Batılı bir grup gazeteciyi kabul ederek, gündemdeki konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı, TCK'nın 301. maddesi konusunda net mesajlar verdi. "Birkaç hafta içinde, seçimlerden önce 301'i değiştireceğiz." diyen Bakan Gül, ancak Türkiye'nin bir zihniyet değişikliğine de ihtiyacı olduğunu ve bunun bir gecede gerçekleşmesinin beklenemeyeceğini vurguladı. Gazetecilerin sorusu üzerine MGK bildirisinin "gayet sarih ve açık" olduğunu söyleyen Bakan Gül, "O açıklama ne diyorsa o kadar. O toplantı ile ilgili başka bir şey söylemek istemem. O açıklamayı yanlış da yorumlamayın. Bu konular bir takvim, bir sansasyon değil. Devamlı söylediğimiz konuların tekrarıdır." dedi. Kendisinin daha önce yaptığı "Kuzey Irak'taki Kürt liderlerle görüşülebilir" yönündeki açıklamaları hatırlatan Gül, Türkiye'nin Irak'taki gelişmelere gözünü kapatamayacağını anlattı. Gül, "Gerektiğinde konuşuruz, anlatırız, gerektiğinde de tabii başka çarelere de muhakkak başvururuz. Bunların hepsi alternatiftir. Ama şüphesiz ki önce problemler diplomasi, siyaset yoluyla çözülür. Söylediğimiz budur, yeni bir konu da söz konusu değildir." diye konuştu. Irak'ın bütünlüğünün korunmasının her şeyin önünde olduğunu aktaran Abdullah Gül, "Kuzeyde ya da başka bir yerde, Irak'ta bir parçalanma, yeni bir bağımsızlık hareketinin olmaması gerekir. Bütün komşular zaten buna kenetlenmiştir. Bunu herkesin bilmesi gerekir." dedi. Emekli generallere uyarı Türkiye'de güvenlik meselelerinin, gizliliği bulunan belgelerin basında yer aldığını, buna Batı ülkelerinde rastlanmadığını anlatan Gül, "Güvenliği ilgilendiren, çok gizli damgası bulunan, hatta çift gizli damgası bulunan belgeler, bir bakıyorsunuz ertesi gün gazetelerde yayınlanıyor. Bazı emekli devlet görevlileri, görevleri sırasında yasak olduğu için ağızlarını açamadıklarından, emekli olduklarında bütün vakıf olduklarını açıklıyorlar. Bu, tabii bir ülke için iyi bir şey değil. Her ülkenin çıkarları, güvenlik meseleleri vardır. Bu konularda yarış etmemek gerekir. Bu konulardaki yarış farkına varmadan ülkeye zarar veriyor, ülkenin vatandaşlarına zarar veriyor" dedi. Başbakan Erdoğan'ın önceki gün yaptığı açıklamaları da bu çerçevede yorumlayan Bakan Gül, "Yoksa herhangi bir şekilde, herhangi bir gazeteci arkadaşımıza karşı bir tavırdan dolayı değil; ama nedense böyle bir yanlış gelenek var." dedi. Gül, güvenliği ilgilendiren konuların bir kanuna ihtiyaç duyulmadan basının kendi içinde oluşturacağı bir uzlaşı ile halledilmesini istedi. Bakan Gül, "Ben bu konularda kendi aramızda memleketin güvenlik meselelerini ilgilendiren konularda daha iyi bir işbirliği yapılırsa çok iyi olur diyorum. Yoksa, kimseyi tabii susturamayız, herhangi bir şekilde zorlama yapamayız." dedi. Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin Türkiye'ye gelmek istediği ancak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in bu yönde bir davette bulunmadığının hatırlatılması üzerine Gül, "Cumhurbaşkanı'mızın tercihidir. Talabani, o ülkenin cumhurbaşkanıdır. Severiz ya da sevmeyiz. Ama yanlışlarını söyleriz. Yanlış bir şey yaptı mı cevabını veririz. Geçenlerde olmuştu. Ben kendimi sizlere alkışlatma peşinde değilim. Ben söyleyeceklerimin en sertini ABD'de Newsweek dergisine yaptığım açıklamada söyledim." diye konuştu.