1. Ordu'nun söz konusu tatbikat semineriyle ilgili olarak da sonuç raporunun o tarihte
Genelkurmay'a iletildiğini, ancak bu raporların 4 yıl saklandıktan sonra
imha edildiğini yazan
Milliyet yazarı Fikret Bila'nın köşesinden satır başları şöyle: Genelkurmay Başkanlığı'nda,
Taraf'ın iddia ettiği gibi 5 bin sayfalık bir
kayıt yok. (...) Böyle bir planı görevi dışına çıkarak bir veya daha fazla
subay yazmış olabilir mi? Bu soruya aldığımız
yanıt “Böyle bir şey mümkün olabilir mi? Öyle bir durum tespit edilse
Genelkurmay Başkanı o subayın ilişiğini anında keser” şeklinde. (...) Peki buna rağmen söz konusu seminerde bu konular yer almış ve konuşulmuş olamaz mı? (...) varsa, bu görev alanının dışına çıkmak anlamı taşıyor ve bu tür
eylem planı yapan ve bu yönde konuşanları bağlıyor. (...) “Olmaması gerekir, varsa bu TSK'yı bağlamaz” yorumu yapılıyor.
GENELKURMAY'IN ŞÜPHESİ
Genelkurmay'ın 1. Ordu'nun 2003
Martında yaptığı harp oyununu, Taraf gazetesinin ‘
Balyoz Planı' diye yazdığı şekliyle onaylamadığından emin olduğunu yazan
Radikal yazırı Murat Yetkin'in köşesinden satır başları ise şöyle: 5-7 Mart 2003 tarihlerinde
Selimiye Kışlası'nda yapılan seminerde her şey Genelkurmay Karargahı'nda önceden onaylandığı gibi mi gitti? Bundan karargahta kimse henüz tam emin değil. (...) bu seminerde, velev ki görev istismarıyla, velev ki dış tehdit bahane edilerek
uçak düşürme, cami
bombalama gibi kanlı kışkırtmalar konuşulmuş olabilir mi? Cevap: Resmi planda böyle şeylerin olması
akıl dışıdır. Olamaz, olmaması lazım. Şüphe ise şu: Genelkurmay onaylamamış olmasına karşın,
İstanbul'daki seminerde bu konular da konuşulmuş,
Kara Kuvvetleri ve Genelkurmay'a bildirilmemiş olabilir mi? Cevap: Olmaması lazım. (...) Peki nasıl anlayacağız seminerde aslında ne olduğunu? (...) Geriye bir tek yol kalıyor: O seminere katılan 129 subaya sormak; yani bir
soruşturma açmak. (...)
Hayır, böyle bir soruşturma henüz yok.
AÇIĞA DÜŞTÜLER
‘
Balyoz Planı'yla dalga geçen bazı yazarlar, Genelkurmay'ın son açıklamaları üzerine açığa düştü.
Yılmaz Özdil (
Hürriyet): Nedendir bilmem, aralarında benim de bulunduğum 137 gazetecinin desteğiyle gerçekleştirilecek Balyoz Darbesi'ni okuyunca, Şok geldi aklıma. F16 düşürtecekler.
Cami bombalayacaklar. Halka ateş açılacak. 200 bin kişi tutuklanacak. On yüz milyon baloncuk olacak.
Mustafa Mutlu (VATAN): Genelkurmay'dan yapılan açıklamaya göre; yayınlanan belgeler, sadece bir “plan harekâtı”nın, diğer deyişle “savaş oyunu”nun unsurları... TSK, bunları “
darbe planı” gibi göstermenin “orduyu yıpratmak”tan başka bir amaca
hizmet etmeyeceğini söylüyor..
Tufan Türenç (Hürriyet): Darbe planları gizlidir. Orda burda anlatılmaz. Oysa Taraf'ta “Balyoz harekâtı” adı verilen “plan semineri”nin içeriği seminerlere
senaryo olarak sunulmuş, hatta tartışmaya bile açılmış. Böyle darbe yapılamaz.
Balyoz'daki ‘yandaşlık' kriterleri
“Solcu, dik duruşlu ve adil, güvenilmez”
“
Alevi, rüşvetçi, CHP'li, güvenilir”
Taraf gazetesi, Balyoz Darbe Planı'nı deşifre etmeyi sürdürürken, ilginç detaylar da çıkmayı devam ediyor.
Çetin Doğan cuntası, aralarında İstanbul
Cumhuriyet Başsavcısı Aykut
Cengiz Engin'in olduğu dokuz yargıcı
sıkıyönetim mahkemesinde görevlendirmeyi planlarken, Başsavcı Vekili Turan
Çolakkadı ve sekiz hâkim ise darbecilerce emekliye ayrılacakmış. Halen
Başbakanlık Müsteşarı olan
Efkan Ala ile birlikte 23 vali
tasfiye edilirken, dönemin Gelirler Genel Müdürü
Osman Arıoğlu ve
Sayıştay Başkanı Mehmet Damar ile birlikte 150 bürokrat gözaltına alınacakmış. Bin 885 üst düzey kamu görevlisini tek tek fişleyen Çetin Doğan cuntasının, ‘yandaş ve düşman kriterleri ise bir hayli ilginç. Brükratların fişlendiği listede bir üst düzey bürokrat için “Alevi, rüşvetçi, CHP'li, güvenilir” denilirken, bir diğer bürokrat için ise “Solcu, dik duruşlu ve adil, güvenilmez” notu düşülmüş. Fişlemelerde Genelkurmay ve Jandarma'nın yok dediği JİTEM'in de
fişleme dosyalarına girmiş olması.STAR