Darbeye zemin hazırlamak için
Balyoz Planı'nı hazırlayan
Orgeneral Çetin Doğan, canlı yayında gazetecilerin sorularını
cevapladı.
Orgeneral Doğan, Habertürk'teki programda iki önemli itirafta bulundu.
Birincisi,
Taraf Gazetesi'nin ortaya çıkardığı ses kayıtlarının kendisine ait olduğunu söyledi.
İkincisi, tartışmalı plan
seminerinde dış tehdit değil iç tehdidin ele alındığını doğruladı.
Çetin Paşa, İstanbul'un EMASYA ve Sıkıyönetim planlarının da bu toplantının ardından değiştirildiğini hatırlattı.
Genelkurmay Başkanlığı'nın iddialarla ilgili dile getirdiği, "Plan seminerinin gayesi, dış tehdide ilişkin olarak hazırlanan harekât planlarını geliştirmek ve ilgili personelin eğitimlerini sağlamaktır" açıklamasını da birinci ağızdan yalanladı.
Genelkurmay,
Mart 2003'teki toplantı ile ilgili "Plan seminerinde,
Ordu Geri Bölge Emniyeti ve savaş hali, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi halinde de uygulanan
sıkıyönetim konuları üzerinde de durulmuştur" açıklamasında bulunmuştu.
Oysa Çetin Doğan kendisine ait olduğunu kabul ettiği ses kaydında, "Şimdiye kadar olan plan çalışmalarının dışında... Günümüzdeki gelişmeleri dikkate aldığımız zaman birinci öncelikli ele almamız gereken iç tehdidi bu seminerde öne alıyoruz" diyor.
Ses kayıtlarının devamında da
Kuzey Irak ve
terör meselesi ikinci,
Kıbrıs ve Ege sorunları da üçüncü sıradaki öncelikli tehdit olduğu zikrediliyor.
Çetin Doğan'ın en üst rütbeli olarak yürüttüğü toplantıda, İstanbul'da 210 bin kişinin gözaltına alınabileceği ifade ediliyor.
Gözaltına alınacaklar cezaevlerine sığmayacağı için statlara doldurulması planlanıyor.
Tutuklanacaklar listeleri oluşturulduğu gibi, hangi görevlere kimlerin atanacağı da belirleniyor.
O kadar ki, "Zincir marketlerin depolarına el koymak" bile düşünülüyor.
Görünen o ki, Çetin Paşa, TSK'nın yıllık tatbikatlar takviminde yer alan bir plan seminerini
Balyoz Planı'nın sonuçlarını hazırlamak için kullanmış.
Balyoz Planı ile camiler bombalanacak,
halk galeyana getirilecek,
terör saldırıları artacak, uluslararası
kriz çıkarılacak, ardından da yönetime EMASYA üzerinden el konulacaktı.
Balyoz Planı'nı muhtemelen "çekirdek kadro" biliyor ve uygulayacaktı.
Plan devreye sokulunca hedeflendiği gibi kargaşa oluşacak ve bastırmak için de seminerdeki askeri yetkilere ihtiyaç duyulacaktı.
Çetin Paşa, seminer ile
kaos sonrası için askeri birlikleri hazırlıyor.
Bu şekilde kapsamlı isim ve mekânlara girilmesi bu yüzden.
Sonuçta da ilk başarı elde ediliyor.
İstanbul'un EMASYA ve sıkıyönetim planları değişiyor.
Ancak
hesap tutmuyor.
Plan deşifre oluyor.
Bu arada kalbi tekliyor.
Ve
terfi yerine
emekli ediliyor.
28
Şubat darbesi sırasında
yasa dışı Batı Çalışma Grubu'nun başında bulunan Çetin Doğan, Balyoz Planı ortaya çıkınca sanki darbe karşıtıymış gibi konuşuyor.
Kimse inanıyor mu bilmem ama çok iyi yapıyor!
Çetin Paşa konuştukça gerçekler aydınlanıyor.
Kamufle edilmiş "Balyoz" gün yüzüne çıkıyor.
Sorular bir bir cevap buluyor.
Erhan BAŞYURT - BUGÜN