Generallerin istifası bir planın parçası mı?
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Işık Koşaner başta olmak üzere Kara, Hava ve Deniz
kuvvet komutanlarının toplu istifasına şaşırdım ama şoke de olmadım. Çünkü
TSK tarihinde ilk kez de olsa böyle bir istifa olasılığı bekleniyordu.
Bu da nereden çıktı demeyin. Çok değil iki ay önce yazıldı:
"
Işık Koşaner seçimden sonra istifa edecek..."
Bunu seçimden önce, 8 Haziran 2011'de
Taraf Gazetesi yazarı Emre
Uslu yazdı.
Ama sadece bu kadar değil. Bakın o gün
Emre Uslu şu ayrıntıyı da verdi:
"(..) Hatta bazı çevreler Koşaner'in istifa kararını çoktan verdiğini, sadece uygun zamanı kolladığını söylüyor. Uygun zamanın seçim sonrası olduğu, uygun şartların da seçim sonuçlarına göre değişeceği söyleniyor. Eğer AKP tek başına
iktidar olursa Koşaner seçim sonrasında istifa edip hem AKP'yi zor duruma düşürmeyi hem de seçim sonrası başlayacak olan
Anayasa değişikliği çalışmalarına
balta vurmayı düşünüyor, değerlendirmesi yapılıyor."
Yazıda çok daha ayrıntılı şeyler yer alıyor ama şu satırlar bile bize bugünkü tablonun arkasındaki aklın sadece basit bir "rahatsızlık" olmadığını, çok daha büyük bir planın parçası olduğunu gösteriyor.
O planı yapanlar "Eski
Türkiye"nin anayasasıyla, asker
sivil ilişkileriyle devam etmesini istiyor. Aslında seçim sonrası olup bitenlerde de bir gariplik yok muydu?
CHP ve BDP'nin Meclis'i boykot kararları...
PKK'nın, Öcalan'ın "Demokratik Anayasa'ya
destek olun" çağrısına rağmen şiddeti yeniden yükseltmesi...
İçerden ve yurtdışından
ekonomik kriz feryatları...
Tüm bunlar neyin işaretiydi acaba?
Sanki bir
akıl, Türkiye'nin sivil bir anayasa yapmasını, köklü sorunlarını çözmesini istemiyor.
Bu negatif gelişmelere rağmen Türkiye, askeri yapı içindeki
darbeci ve sivil iktidarları yıpratmak için internet siteleri kurduran yapıyı hukuk içinde yargı önüne çıkartmaya çalışıyor.
Genelkurmay ve kuvvet komutanları TSK'yı yıpratan bu yapıyla yüzleşeceklerine istifa gibi kolay ama sivil iktidarı zora sokacağını umdukları bir yolu seçiyor.
Bu geleceğin Türkiye'sinin değil, eski Türkiye'nin aklı... O aklı savunanlar daha şimdiden TSK'nın yıpratıldığını, zora gireceğini öne sürecek. Bu noktada herkesin sivil siyasete sahip çıkması gerekiyor.
İktidarın demokratikleşmeden, sivilleşmeden, asker sivil ilişkilerinin normalleşmesinden vazgeçmemesi gerekiyor. Muhalefet partilerinin önünde ise "
demokrasi sınavı" duruyor. Ama o sınavı geçecek bir parti var mı doğrusu emin değilim...
Bu istifalar ve gerilim, sivil asker ilişkilerinde bir kırılma noktası... Buradan bir kriz bekleyenler sevinmesin, bu tam aksine tıpkı geçen yılki istifa gibi Türkiye'nin normalleşmesini hızlandıracak...
MAHMUT ÖVÜR - SABAH