Gerçeker, çağdaş, demokratik hukuk devletinde, yasama, yürütme ve yargının hiçbir zaman karşı karşıya gelmediğini belirterek, ''Bunlar yan yanadır. Ne üst üstedir ne alt altadır. Hepsi yan yanadır. Hepsinin görevleri, sorumlulukları,
yetkileri
Anayasayla belirlenmiştir'' dedi.
Hasan Gerçeker, çocuk ve suçluluk konusunun çok önemli olduğunu bildirdi. Türkiye'de çocuk mahkemeleri kurulduğunu ancak bunun yeterli olmadığını belirten Gerçeker, öncelikle yargı mekanizmasının altyapı sorunlarının mutlaka çözülmesi gerektiğini söyledi. Gerçeker, yargının, altyapı sorunları çözülmediği sürece istenilen şekilde verimli, güvenli,
adaletli bir
hizmet vermesinin hiçbir zaman mümkün olamayacağını bildirdi.
Yargının çok büyük bir
iş yükü sorunu ile karşı karşıya bulunduğuna işaret eden Gerçeker, bu iş yükü sorununun halledilmesi için hakim ve savcı sayısının bir an önce
Avrupa standartlarına ulaştırılması gerektiğini kaydetti.
Personel sayısının yetersiz olduğunu, iyi hakim ve savcıların yetiştirilmesi için hukuk fakültelerindeki eğitimin çok nitelikli hale getirilmesi gerektiğini dile getiren Gerçeker, Adalet Akademisinin de mutlaka çok özerk bir yapıya kavuşturulmasının zorunlu olduğunu söyledi.
Adli Tıp Kurumunun da özerk bir yapıya kavuşturularak, bugünkü ağır ve hantal yapısından mutlaka kurtarılması gerektiğini ifade eden Gerçeker, ''Bizim söylediklerimizin temel çizgisi, kuvvetler ayrılığı ilkesi bağlamında, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı, özlenen adaletin, çabuk ve verimli bir şekilde gerçekleşebilmesi için mutlaka bu altyapı sorunlarının çözülmesi gerekir'' dedi.
Yargıtay Başkanı Gerçeker, TBMM'de başlayan
Anayasa değişikliği görüşmeleri çerçevesinde, yasama, yargı ve yürütmenin karşı karşıya geldiği bir görüntünün oluştuğu yönündeki görüşlerle ilgili bir soru üzerine şunları söyledi:
''Çağdaş demokratik hukuk devletinde hiçbir zaman yargı, yürütme, yasama karşı karşıya gelmez. Bunlar yan yanadır. Ne üst üstedir ne alt altadır, hepsi yan yanadır. Hepsinin görevleri, sorumlulukları, yetkileri Anayasayla belirlenmiştir. Herkes, bu yetki görev ve sorumlulukları dahilinde bir bütünlük içinde görevlerini yapmak zorundadır. Bunun dışında böyle bir
görünüm olması güzel bir şey değil. İnşallah en kısa zamanda bu görünümden kurtuluruz. Bizim üç ana erkimiz de yasama, yürütme ve yargımız gerçek işlevine kavuşur. O zaman da özlediğimiz çağdaş demokrasiyi biz gerçekleştirmiş oluruz.''
Gerçeker, bir gazetecinin ''Sayın
Başbakan Anayasa paketine karşı çıkanları Albert Einstein'in izafiyet teorisine karşı çıkanlara benzetti'' hatırlatması üzerine, ''Olabilir. Ben o konularda hiçbir şekilde tartışmaya girmek istemiyorum'' dedi.
Hasan Gerçeker, ''Yargıyla yasama arasındaki sorunun aşılması için bir adım atmayı düşünüyor musunuz?'' sorusuna da ''Biz yargı olarak üzerimize düşen uyarı görevini, doğru bildiğimiz şeyleri söyleme görevini yerine getirmeye çalışıyoruz. Onun dışında bizim yapabileceğimiz zaten bir şey yok. Bundan sonrası yasamanın görevinde olan bir konudur. Yasama görevini yapacaktır. Zaman gösterecek o görev ne şekilde meydana gelecek'' karşılığını verdi.
Yargıtay Başkanı Gerçeker, ''Anayasa paketi bu haliyle geçerse yasama, yürütme, yargı ayrı erk olmaya devam edecek mi?'' yönündeki soru üzerine de ''Bilemiyorum. Onu bugüne kadar söylemlerimin sonucu olarak sizler ve kamuoyu değerlendirsin'' diye konuştu.
-''BAŞKANLIK SİSTEMİYLE İLGİLİ ÇOK İYİ DÜŞÜNÜLMESİ GEREKİYOR''-
Bir gazetecinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
başkanlık sistemiyle ilgili görüşlerini sorunca da Gerçeker, şunları kaydetti:
''O çok önemli bir konu. Böyle ayaküstü değerlendirilecek bir konu değil. Onları çok iyi tartışıp değerlendirmek gerekiyor. Dünyanın birçok ülkesinde
başkanlık sistemi var. Demokrasinin dışında olan bir sistem değil ama bu söylediğim gibi çok acele değerlendirilecek bir konu değil. Çok iyi düşünülmesi gerekiyor.''
Gerçeker, bir gazetecinin konuşma metninde yer alan bazı sert ifadeleri burada dile getirmediğini hatırlatması üzerine de onları düzelterek konuşmasından çıkardığını ancak zamanın yeterli olmaması nedeniyle düzeltilmiş metinlerin basına ulaştırılamadığını söyledi.
AA