Tutukluma sürelerinin uzamasını yargıdaki alt yapı sorunu ve ağır iş yüküne bağlayan
Gerçeker, "Hep söylüyoruz, bizim alt yapı sorunlarımızdan,
davaların çok olmasından meydana gelen bir olay. Onun için davaların biran önce sona ermesi gerekiyor. Dava sayısının çok olması, hakim ve savcıların işlerinin çok olması
duruşmaların uzamasına neden oluyor. Duruşma uzayınca da tutukluluklar uzuyor." dedi.
Samanyolu Haber'in sorularını cevaplayan Gerçeker, tutukluluk süresini 3 yıla indiren CMK'nın 102. maddesi kapsamında ağır suç işleyen bazı tutukluların
tahliye edilmesi sebebiyle toplumda meydana gelen rahatsızlıkların sorulması üzerine "Eğer öyle bir sıkıntı varsa, yasama organının düşünmesi ve ona göre bir
düzenleme yapması gerekiyor." karşılığını verdi.
Gerçeker, yargıdaki
fişleme iddialarını da değerlendirdi. Belli görevlere gelecek kişilerin, belli niteliklere, belli ahlaki niteliklere mutlaka sahip olması gerektiğinin altını çizen Gerçeker, "Ama bunu fişleme diye gösterirsek, nitelersek, o meslek mensuplarına da haksızlık etmiş oluruz." diye konuştu.
Tutukluluk süresini 3 yıla indiren CMK'nın 102. maddesinin uygulamaya girmesi yeni tartışmaları da beraberinde getirmişti.
Yargıtay'da temyiz bekleyen
mahkumlar ile adam öldürme, uyuşturucu,
tecavüz ve sahtecilik gibi ağır suçlardan yargılamaları 5 yıldır sürenler cezaevlerinden tahliye olmaya başladı. Örgütlü suçlarda ise süre 10 yıla çıktığı için
terör davası sanıkları bu imkandan yararlanamayacak.