Gizem’in babasının kuzeni olan ve cinayetten tutuklanan S. A.’nın mahkemede verdiği ifade kan dondurucu nitelikte

Gizem Akdeniz'i öldüren canavar katilden kan donduran ifade

Bugün'ün haberine göre, Adana'da pazar günü kaybolduktan sonra öldürülmüş halde bulunan 6 yaşındaki Gizem Akdeniz'i, babasının amca oğlu S. A.'nın hunharca katlettiği, zanlının itirafıyla ortaya çıktı. Küçük kızla birlikte parkta oynayan bazı çocukların, "Gizem'i en son onunla gördük" demesi üzerine S. A. sorgulandı, ardından da serbest bırakıldı..Ancak olay günü gittiğini söylediği yerlerdeki MOBESE kayıtlarıyla ifadeler çelişince, gözaltına alındı.  

Çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanan S.A., burada cinayeti nasıl işlediğini anlattı. Gizem'in ablasıyla birbirlerini sevdiklerini ancak ailenin karşı çıkması üzerine iki yıl önce bundan vazgeçtiğini öne süren S.A.'nın ifadesi şöyle: "Mahalle girişinde Gizem arkadaşlarıyla oynuyordu. Yanıma çağırıp 5 lira verdim ve bakkaldan kola almasını istedim.”

“Gizem gidince aracın yedek lastiğini çıkartıp evlerinin merdivenlerine bıraktım. İçerde kimse olmadığını bildiğimden öldürme fikrini düşündüm. Evdeki koli bandını arabaya koydum. Gizem gelince 'Pikniğe götüreceğim' diyerek kandırdım. Arabanın arka koltuğuna oturdu. Yol üzerindeki akaryakıt istasyonundan pet şişeyle 7-8 liralık benzin aldım. Sonra çocuğu nereye götüreceğimi düşündüm. Kabasakal Mezarlığı aklıma geldi. Oraya gittik. Uçurum var mı diye sağa sola baktım. Uçurum görmeyince kucağıma alıp yamaçtan yeşillik alana indirdim.”

“Koli bandıyla ellerini bağlayıp ağzını da aynı bantla kapattım. Cebimdeki bıçağı çıkarıp, vurdum. Ama nereye vurduğumu görmedim çünkü gözlerim kapalıydı. Gizem yere düştü, bir iki adım sekti. Üzerine benzin döktüm. Kibritle ateşe verdiğimde çığlıklar atmaya başladı. Arabanın yanına gittim, 20- 25 dakika bekledim, orada ağladım. Daha sonra gittim. Olayda kullandığım bıçağı cebimde unutmuşum. Çobandede'ye gittim, oradaki duvarın deliğinden içeri attım. Gizem'e taciz girişimim olmadı."

Emniyet’ten çıkarılırken çelik yelek giydirilen ve zırhlı araca bindirilen zanlı ola­sı linç gi­ri­şi­mi­ne kar­şı yüz po­lis ta­ra­fın­dan ko­run­du. Sağ­lık kon­tro­lün­den ge­çi­ri­len zan­lı, ara­ca bin­di­ri­lir­ken çev­re­de top­la­nan­lar tep­ki gös­ter­di. "Böy­le­le­ri­ni as­mak ge­rek, hü­kü­met her tür­lü ka­nu­nu çı­kar­tı­yor, bu gi­bi adam­lar için idam ka­ra­rı­nı da çı­kart­sın­lar" di­ye ba­ğı­ra­rak zan­lı­ya sal­dır­mak is­te­yen­le­ri po­lis en­gel­le­di.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi’nin geçmiş yıllara ilişkin verilerine göre kayıp çocuk sayısı 2011’de 7 bin 500, 2012’de 9 bin 700, iken bu rakam bu yılın mart ayı itibariyle 5 bin 681 olarak belirlendi.

Ya­kın­la­rı­nı Kay­bet­miş Ai­le­ler Der­ne­ği Baş­ka­nı Za­fer Öz­bi­li­ci, mart ayı iti­ba­riy­le 5 bin 681 ço­cu­ğun ka­yıp ol­du­ğu­nu açık­la­dı. Yaz ay­la­rın­da park ve pik­nik alan­la­rı­nın ter­cih edil­di­ği­ne, ka­yıp ço­cuk sa­yı­sı­nın da art­tı­ğı­na dik­kat çe­ken Öz­bi­li­ci, bu ko­nu­da ai­le­le­ri uyar­dı.

Ebe­veyn­le­rin ço­cuk­la­rıy­la di­ya­lo­ga özen gös­ter­me­le­ri ge­rek­ti­ği­ni be­lir­ten Öz­bi­li­ci, şöy­le ko­nuş­tu: "Ev­lat­la­rı­mı­za ya­ban­cı me­sa­fe­si­ni öğ­ret­me­li­yiz. Ya­ban­cı­lar­la ile­ti­şim kur­duk­la­rın­da bu­nu ai­le­le­riy­le pay­laş­ma­la­rı ge­rek­ti­ği­ni ço­cu­ğa an­lat­ma­lı­yız. Ta­nı­ma­dı­ğı ki­şi­ler­le alış­ve­riş yap­ma­ma­la­rı ko­nu­sun­da uyar­ma­lı­yız. Yol gü­zer­gâ­hı­nı bir­lik­te be­lir­le­mek­te de ya­rar var. Çün­kü bir an­lık dik­kat­siz­lik ço­cuk­lar için is­ten­me­yen du­rum­la­ra yol aça­bi­li­yor."