Asrın Davasıyla birlikte gündeme gelen Encümen-i Daniş nasıl bir yapı? Kimi üyeler, Encümen-i Daniş'i 15 günde bir toplanan düşünce grubu olarak tanımlasalar da, arka arkaya ortaya çıkan bilgiler kafaları karıştırıyor. Yeni üyenin ancak oy birliği ile seçildiği, seçilen üyenin ömür boyu topluluğun bir parçası olması, üye sayısının sınırlı tutulması dikkat çekiyor.
50 yılı aşkın bir süredir her 15 günde bir toplanan Encümen-i Daniş, bazen toplantı sonucunda
tavsiye mektubu kaleme almış. Ancak geçtiğimiz gün ortaya çıkan ve dönemin Cumhurbaşkanı'na yollandığı söylenen mektupta, "-meli, -malı" ile biten cümleler hayli dikkat çekmişti. Devletin zirvesine yollanan mektuptaki bu üslup gözlerden kaçmamıştı.
”Buna düşünce kuruluşu demek zor düşünce kuruluşlarında çok fazla gizli kapaklı iş yoktur. Dışa kapalı değildir”
Ulusal Stratejik
Araştırmalar Kurumu Başkanı Doç. Dr.
Sedat Laçiner Encümen-i Daniş'in etki kanallarına sahip olduğunu söylüyor. Laçiner'in etki kanalları vardır sözü geçtiğimiz günlerde internette yer alan ve
Genelkurmay Eski Başkanı Emekli
Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'ya ait olduğu iddia edilen ses kaydı ile paralellik gösteriyor.
Bütün bu özellikleriyle Encümen-i Daniş, kimi zaman bir
dernek, kimi zamansa bir düşünce kuruluşu görüntüsü veriyor. Ancak kafaları karıştıran soru şu: 50 yılı aşan bir süredir 15 günde bir toplanan ve Türkiye'yi çok yakından ilgilendiren konularda 'tavsiye mektupları" kaleme alan bu oluşum, hangi statüyle hareket ediyor ve neden denetime açık bir tüzel kişilik haline gelip şeffaflaşmıyor?
Hakkında her geçen gün yeni bilgi ve belgelerin ortaya çıkmasıyla şüpheleri artıran Encümen-i Daniş önümüzdeki günlerde daha çok konuşulacak gibi görünüyor.