Jandarma Genel Komutanlığı'nın
Diyarbakır 3. Ağır
Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği
JİTEM elemanlarıyla ilgili
belgede Mustafa Deniz'in, yakın zamana kadar Jandarma
İstihbarat Grup Komutanlığı'nın
Ankara birimi emrinde çalıştığı, 18
Mart 2009 tarihinde de
istifa ettiği belirtiliyor.
Varlığı birçok belgeyle ispatlanmasına rağmen JİTEM'i inkar eden Jandarma Genel Komutanlığı, bu kez başka bir skandalla gündeme geldi. Alınan bilgilere göre, Diyarbakır 3.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 11 sanıklı JİTEM
davasının müdahil avukatı
Tahir Elçi, JİTEM'in varlığı ve dava dosyasındaki sanıkların Jandarma'da çalışıp çalışmadığının öğrenilmesi için Jandarma Genel Komutanlığı'na yazı yazılmasını talep etti. Bunun üzerine
mahkeme, "JİTEM adlı bir birimin olup olmadığı, var ise hangi tarihte kurulduğu, faaliyetine devam edip etmediği, iddianamede belirtilen kişilerin kuruluşa üye olup olmadıkları" şeklindeki soruları içeren bir yazıyı Jandarma'ya gönderdi. Bununla ilgili
cevap yazısı hazırlayan Jandarma Genel Komutanlığı, JİTEM davası sanıklarının durumuyla ilgili belgeleri Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
Hakim Albay Gazi Koçer imzasıyla gönderilen yazıda, sanıkların görev yerleri ve sürelerine ilişkin bilgiler verildi.
'Gizli' ibareli belgede, sanıklardan Mustafa Deniz'in Jandarma İstihbarat Komutanlığı bünyesinde memur olarak çalıştığı bilgisi yer aldı. Deniz'in görev yerleri ve tarih kısmında "(12.04.1992-18.03.2009) Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı Ankara emrinde memur olarak görevli (18 03.2009 tarihinde istifa etmiştir." İfadesi yer aldı. JİTEM'in kurucularından Ahmet
Cem Ersever'in sağ kolu olan,
PKK itirafçısı Mustafa Deniz'in 15
Kasım 1993 tarihinde öldüğü kayıtlara geçmişti.
MUSTAFA DENİZ
Ağrı nüfusuna kayıtlı Mustafa Deniz, üniversitede okuduğu 1984 yılında PKK'ya katıldı. PKK içinde Ferhat kod adını alan Deniz, 1989 yılında PKK'dan kaçarak itirafçı oldu ve JİTEM bünyesinde faaliyetlere başladı. JİTEM Grup Komutanı
Binbaşı Ahmet Cem Ersever'in sağ kolu olarak bilinen Deniz'in Güneydoğu'da işlenen onlarca cinayette tetikçilik yaptığı ileri sürüldü. JİTEM içinde yaşanan çatışmanın ardından Ersever ile birlikte Ankara'ya atanan Deniz'in, 1993 yılında Ersever ve sevgilisi Neval Boz ile birlikte öldürüldüğü açıklanmıştı. 15 Kasım 1993 tarihinde Ankara'nın
Polatlı İlçesi yakınlarında bulunan bir cesedin Deniz'e ait olduğu belirtilmişti. Ersever'in de, Ankara'nın
Elmadağ ilçesi çıkışındaki boş bir arazide elleri arkadan bağlanmak suretiyle kafasına iki kurşun sıkılarak öldürüldüğü dile getirilmişti. O tarihte Cem Ersever'in kullandığı
mobil telefonu daha sonra '
Yeşil' kod adıyla bilinen Mahmut Yıldırım'ın kullanmaya başladığı iddia edilmişti. Ersever ve iki arkadaşının 'Yeşil' tarafından
infaz edildiği iddia edilmişti.
CİHAN