5
Ağustos 2006'da
Ankara'da otomobilinde başı ve boğazı kesilmiş halde bulunan ve
intihar ettiği söylenen Başbilen, kaybolduğu gün ASELSAN'da üzerinde çalıştığı yeni bir tank
silahıyla ilgili brifing verecekti. Çantasındaki dosyalarla ilgili ailesine "Bunlar çok önemli yeni bir silahla ilgili gizli dosyalar" dediği belirlenen Başbilen'in çantası bulundu ama brifing dosyaları yoktu. Başbilen'in avukatı, dosyaların kaybolmasıyla ilgili olarak savcılığa şikâyet dilekçesi verdi.
CEVAPSIZ SORULAR
Başbilen'in intihar mektubundaki bazı ifadeleri sağlığında hiç kullanmadığını söyleyen ailesi de, kaybolduğu 4 Ağustos günü işyerine hiç gitmediği halde intihar mektubunun
iş yerindeki bilgisayardan yazılarak basılmış olmasına dikkat çekti. Başbilen'in ölümüyle ilgili
Adli Tıp
raporu da 40 gün önce Ankara
Sincan 2. Ağır
Ceza Mahkemesi'ne ulaştı. Avukatı
Birgün Güven ise mühendisin cep telefonu ve bilgisayar kayıtlarının incelenmesi gerektiğini savundu.
ASELSAN dosyası kapandı
Önemli projelerde görev aldıkları belirtilen üç ASELSAN mühendisinin beş ay içinde intihar etmelerine ilişkin dosyaya yargı son noktayı koydu.
ASELSAN’da önemli projelerde görev yapan üç mühendisin geçen yıl intihar etmesi kamuoyunda çok sayıda
komplo teorisinin tartışılmasına neden oldu. Kendini bıçakla kestiği belirtilen
Hüseyin Başbilen’in ailesi, Ankara Savcılığı’nın ‘intihar’ diyerek verdiği
takipsizlik kararına
itiraz etti.
İTİRAZI değerlendiren Sincan 2.
Ağır Ceza Mahkemesi, 12
Nisan 2007’de kovuşturmanın genişletilmesine karar vererek,
Adli Tıp’tan yeniden rapor istedi. Raporda olayın intihar olduğu kararına varıldı. Ancak üç üye
cinayet olduğunu savundu. Uzmanlar ‘yaraların kendisi tarafından yapılmasının mümkün olmadığını’ vurguladı.
DOSYAYI değerlendiren Mahkeme Başkanı
Taner Ulutürk, takipsizlik kararının kaldırılmasına yapılan itirazı reddetti. Ulutürk, raporda kesiklerin
olay yeri bulguları ile birlikte değerlendirildiğinde bu yaraların kişinin kendisi tarafından yapılmasının mümkün olduğunun karara bağlandığını hatırlattı.
SABAH - STAR