Savcılık
buluşma anına ait güvenlik
kamerası kayıtlarının bulunduğu CD'lere el koydu. CD'ler görüntülerin
geri dönüşüm programları aracılığı ile yeniden kurtarılabilmesi için emniyetin
teknik birimlerine gönderildi. Kamera kayıtlarının kurtarılarak dosyaya ekleneceği öğrenildi.
Ergenekon'un avukatı olduğunu açıklayan
CHP'nin Erzurum'da yürütülen Ergenekon soruşturmasına yaptığı müdahaleler gündemden düşmüyor. Gizli
tanıkların ifadelerini değiştirmeleri için CHP'nin aktif olarak devreye girdiği, Jandarma ile
işbirliği yaptığı iddiaları giderek farklı bir seyir alıyor. Tanıklara ifadelerini geri almaları için
baskı yapıldığına dair görüşmelerin deşifre olmasının ardından
gizli tanık Munzur'un
Ankara'ya kaçırılması olayına da CHP'nin adı karıştı. Munzur'un televizyona çıkarılarak veya kameralara konuşturularak daha önce verdiği ifadeleri yalanlayan bazı açıklamalar yaptırılması planlandığı ileri sürülüyor. İddialara göre gizli tanığa 200 bin TL'lik para
vaat edildi.
Milletvekili Ahmet Ersin'in de aralarında bulunduğu CHP heyetinin daha önce
Erzincan'a gelerek gizli tanıklarla buluştuğu ortaya çıkmıştı. Görüşmenin deşifre olması üzerine Ahmet Ersin önce buluşmayı yalanlamış ancak sonra
itiraf etmek zorunda kalmıştı. Erzincan'da kaldıkları otelde kahvaltı yaparken bir kişinin kendisi ile özel olarak görüşmek istediğini iddia eden Ersin, "Başka masaya geçtik. Aile meselelerinden söz etti.
Boşanma işleri falan varmış. Benden, Erzincan'da kalmak istemediğini, Ankara veya İzmir'de yaşama olanağını sağlayıp sağlayamayacağımı sordu." savunmasını yapmıştı.
Konuştuğu kişinin kendisinden iş istediğini zannettiğini iddia eden Ersin, şunları kaydetmişti: "Ben de ona, 'Bu
kriz döneminde iş bulmak son derece zordur. Sen yine kendi ilinde yaşamaya devam et, buradaki şartlarını zorla' dedim. 'Benim can güvenliği sorunum var' dedi. 'Nedir senin can güvenliği sorunun, yani
ailenden mi geliyor?' diye, birtakım şeyler söylemeye başladı, şuraya gittim, buraya gittim falan. Bir dakika dedim, 'Bu konular beni ilgilendirmez.' diyerek görüşmeyi kestim. Gizli tanık olduğunu bilmiyordum, ancak anlatımlarından kuşku doğdu içimde. Ondan sonra gönderdim onu. İl binasına gittiğimiz sırada, birlikte kahvaltı yaptığımız kişilerden bazıları 'Gizli tanık mıydı o?' diye sordular. Tanıyorlar bizimle yemek yiyenler onu. Benimle hiç kimse 'ben gizli tanık Ali'yim, Veli'yim, Munzur'um' diyerek, bir konuşma yapmadı. Konuştuğum kişinin gizli tanık olduğunu hâlâ bilmiyorum."
ZAMAN