Erzurum 2. Ağır
Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen
Erzincan'daki
Ergenekon yapılanması hakkındaki iddianamede yer alan gizli
tanık Hazar'ın ifadesinde, Erzincan Kemah'ta 2008 yılı
Ağustos ayında
mayın patlaması sonucu 9 vatan evladının şehit düşmesi olayından 6 gün önce
teröristlerin bölgede bulunduğu bilgisini
jandarmaya ulaştırdığını söylüyor.
İfadesinde
Şubat 2007 tarihinden bu tarafa Erzincan'da jandarma istihbarata çalıştığını, özellikle kırsal bölgede faaliyet yürüten
PKK'lı teröristler konusunda bilgi akışı sağladığını, istihbaratçı komutanların Erzincan bölgesinin haritasını ve bu bölgede faaliyet yürüten, takip edilmesi gereken teröristlerin fotoğraf ve kısa bilgilerini içeren belgeleri de kendisine verdiklerini anlatan
gizli tanık Hazar, ulaştığı bilgileri istihbarat görevlilerine verdiğini, diğer taraftan da
Ankara Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda yüzbaşı olarak bildiği bir kişiye sürekli
telefon ile
rapor ettiğini söylüyor. Serhat Astsubay, Sedat Astsubay ve isimlerini bilmediği diğer görevlilerin ilk zamanlar sadece PKK
terör örgütü ile ilgili bilgi istediklerini, ancak daha sonra bu durumun değiştiğini anlatan gizli tanık Hazar, sonradan kendisinden sadece
Gülen ile ilgili çalışma yapılmasını istediklerini, bu teklifleri kabul etmediğini anlatıyor.
Yapılan teklifin ardından PKK konusunda çalışmalarına devam ettiğini ifade eden gizli tanık, Ağustos 2008'de meydana gelen Kemah'taki 9 askerin şehit edilmesi olayından 6 gün önce iki teröristin olayın gerçekleştiği Sarıyazı Köyüne doğru gittiklerini, bir gün sonra da 4 kişinin aynı şekilde
silahlı ve sırt çantalı olarak Sanyazı Köyü'ne doğru gittikleri bilgisini jandarmaya ulaştırdığını söylüyor. Ünlüer Et tesislerinin yakınındaki jandarma
uygulama noktasına gittiğini, bu sırada santralci ve Mersinli olduğunu söyleyen bir askerle konuştuğunu dile getiren Hazar, Sarıyazı köyü yakınlarında teröristlerin bulunduğunu söylediğini, askerin de kendisine bölgede teröristler olduğuna dair ihbar geldiğini doğruladığını anlatıyor. Askerden bilgileri teyit ettikten sonra ertesi gün hem Serhat, hem de Sedat Astsubay'a istihbari bilgileri söylediğini ifade eden gizli tanık Hazar, bu iki
astsubayın Gülen'e yönelik yaptıkları çalışma teklifini reddettiği için kendisi ile konuşmadıklarını söylüyor. Bu nedenle konuyu İ. K.'ya anlattığını söyleyen Hazar, kendisine inanılmadığını belirtiyor.
Erzurum Başsavcılığı'nca yürütlen
soruşturma kapsamında Jandarma ve MİT'te yapılan aramalarının yapıldığı işyerine gelen iki askeri
personel ile konuştuklarını belirten Hazar, şunları söylüyor: "Belki bunun karşılığı olarak 3.
Ordu Komutanlığı'nın da boş durmadığını,
3. Ordu Komutanlığı tarafından Erzincan'da özellikle jandarma bölgesinde birkaç ev kiralanacağını, bu evlerin içerisine rütbeli askerlerin yerleştirileceğini, cemaat evi görüntüsü vermek amacı ile
Risale-i Nur, dini kitap ve dini kasetler konulacağını, arkasından da aynı evlere silah ve
mühimmat koyarak askeri suç kapsamında
askeri savcı tarafından bu evlere
operasyon yapılacaktı."
MİT'TE ÇALIŞAN BAYAN: ERZİNCAN KARIŞACAK
Erzincan MİT'e çalışan bir arkadaşının kendisine 'Sizin yaptığınız pislikleri biz temizliyoruz, yakında Erzincan karışacak. TEM şubeye operasyon yapılacakmış, ben bunu duydum' dediğini ifadelerinde dile getiren gizli tanık Hazar, bu arkadaşının önceden Erzincan MİT'de çalışan ancak şu an Ankara'da bulunan MİT görevlisi olduğunu ve zaman zaman internette görüştüklerini de belirtiyor. (CİHAN)