"Siyasi iktidar için, medya desteğinin bu iki olayda da belirleyici olduğuna, rüzgarı tersine çevirdiğine inanıyorum." diyen Karagül, "Bütün bu olaylardan sonra medyanın hala “ucuz” ve kolay gözden çıkarılabilir bir alan olarak görülmesinin talihsizlik olduğunu düşünüyorum" dedi. İşte Karagül'ün yazısının ilgili bölümü...
Medyanın cankurtaran gücü!
Açık söyleyeyim, iki olayda da geleneksel yöntemler yeterli olmadı. Olamayacaktı. Kamuoyu etkileme gücü yüksek çevreler harekete geçirilerek tehdidin önüne geçildi. Siyasi iktidara verilen kitlesel destek ve medya bilgilendirmesi olmasaydı tablo pek iç açıcı olmayabilirdi.
Siyasi iktidar için, medya desteğinin bu iki olayda da belirleyici olduğuna, rüzgarı tersine çevirdiğine inanıyorum. Medya desteği olmasaydı, medyanın Türkiye toplumunu bilgilendirme yeteneği olmasaydı nasıl bir sonuç ortaya çıkardı, durumun vahametini bilenler bunu düşünmek bile istemeyecektir.
Ancak bunun yeterince iyi anlaşılabildiğinin, bu mucizevi desteğin ne anlama geldiğinin yeterince kavranabildiği kanaatinde değilim. Bütün bu olaylardan sonra medyanın hala “ucuz” ve kolay gözden çıkarılabilir bir alan olarak görülmesinin talihsizlik olduğunu düşünüyorum.
En önemlisi de bu rolü üslenen, ülkenin ortak iyiliği yönünde büyük bedel ödeyen ve o sözünü ettiğim büyük ideal kimliğine sahip olanların ancak böyle bir mücadeleyi yürütebileceği bilinmelidir.
Kimliksiz bir medya yük olmaktan sadece ticari bir kuruluş olmaktan öte hiçbir anlam ifade etmeyecektir.