Muhabirimiz Murat Uçar olay yerinde yaşadıklarını ve gözlemlerini şöyle anlatıyor:
Reyhanlı'ya girmeden yaklaşık bir kilometre önce polis ekipleri oluşturdukları kontrol noktasıyla şehre gelen bütün araçları çok dikkatli ve ince bir aramanın ardından bırakıyor.
Şehre giriş yaptığımız ilk noktalarda bile büyük bir sessizlik hâkim. İlçede sokaklar boş ve kimse evinden dışarı çıkmıyor.
İşyerleri kepenklerini kapatmış durumda. Patlamanın gerçekleştiği noktaya doğru ilerlediğinizde patlamanın şiddetini görebiliyorsunuz. Sokaklarda tek tük insanlar var. Onlarında yüzünde dehşet ve endişe hâkim. Patlamanın gerçekleştiği noktayı sorduğumuz kişiler adresi tarif etti ve dikkatli olmamız gerektiğini söylediler. İlk olarak ulaştığımız nokta PTT binasının hemen önü.
Olay yerine gelmeden yüzlerce metre ileride bile iş yerleri ve binalar harab olmuş. Merkeze doğru ilerliyoruz. Onlarca araç yanarak paramparça olmuş, küle dönmüş, yüzlerce dükkan ise harabe durumda.
Patlamanın gerçekleştiği noktada bulunan iş hanında tek bir dükkan bile sağlam değil ve yanarak küle dönmüş vaziyette.
Yaralı bir görgü tanığının söyledikleri yaşanan dehşet anını anlatıyor. İş yeri zemin katta olmasına rağmen patlamanın şiddetiyle yaralanan ve ayağına onlarca dikiş atılan vatandaş yaşadığı olayı şöyle anlattı: 'Çok şiddetli bir patlama meydana geldi. Ben bir tüpün patladığını düşündüm. Ancak daha sonra dışarıya çıktığımda olayın daha büyük olduğunu anladım. Her yer yaralılarla doluydu. Ortalık savaş alanına dönmüştü.'
Normalde bir gazeteci patlamanın gerçekleştiği bir noktaya gittiğinde insan kalabalığından iş yapamaz hale gelir. Ancak burada çok fazla vatandaş yok. Herkes patlamanın gerçekleştiği noktadan uzaklaşmış ve sadece zarar gören iş yerlerini tamir eden esnaf var. Bölgede geniş güvenlik önlemleri alan polis ekipleri adeta kuş uçurtmuyor. İtfaiye ekipleri ise yanan yerlerde soğutma çalışmalarına devam ediyor.
