Selam Tevhid Terör Örgütü'ne yönelik soruşturmada görev alan eski Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü Teknik Takip ve Bilgi İşlem Sorumlusu olan Başkomiser Muhammed Kaya'nın Çorum'daki evinde gözaltına alınması sırasında yapılan muamele, ailenin büyük tepkisini çekti. Kaya'nın 59 yaşındaki annesi Zahide Kaya, ''Benim oğlum hukuksuz bir şey yapmadı. Gece 4'ü 10 geçiyordu evimize geldiler. Köydeki vatandaşlar neler olduğunu öğrenmek için evin yanına gelince 'siz uzaklaşın çatışma çıkar' dediler. Benim çocuklarım öyle birileri asla değil.'' dedi.

17 ve 25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu sonrası emniyet mensuplarına yönelik yapılan uygulama ve sonrasında başlatılan gözaltı operasyonlarına tepkiler sürüyor. Çorumlu olan Muhammed Kaya da operasyonlar kapsamında gözaltına alınan emniyet mensuplarından biri. Gece yarısı Çorum'un Yenikaradona köyüne gelen özel harekatçılar, Kaya'nın evine baskın düzenledi.

Köyde polis şefini arayan emniyet görevlilerine Kaya'nın ailesi, ''Gelin aradığınız kişinin evi burası.'' demesine rağmen, onlarca polis evin etrafını sararak üzerindeki eşofmanla Kaya'yı gözaltına almak istedi. Bu duruma tepki gösteren ailesi, "Bırakın çocuk üzerine kıyafetini giysin bari." dedi. Bu sırada köydeki vatandaşlar da olup bitenleri öğrenmek için evin yanına geldi. Beylik silahına bile el konulan Muhammet Kaya'nın, suçlu gibi gösterildiğini söyleyen ailesi, polislerin eve gelen yakınlarına "Buradan uzaklaşın çatışma çıkabilir." dediklerini aktardı.

Elbiselerini giyen Muhammed Kaya, apar topar gözaltına alınarak İstanbul'a götürüldü. Kaya'nın yakınları ise yapılan operasyonlara tepki gösterdi.

Kaya'nın annesi Zahide Kaya, ''Sahur vakti 4'ü 10 geçiyordu. Ben sabah namazını kılmak için durmuştum. 'Geldiler' diye duydum. Çok içim sızladı. Dışarıya çıktığımda balkon ve buralar hep asker doluydu (özel harekat polisleri). Aşağıları tutmuşlar. Arka tarafı tutmuşlar. Nasıl diyeyim resmen kuşatmışlardı burayı. Kaçacak olsa zaten 6-7 aydır kaçabilirdi. Bizim komşular merak edip geldiler ne oluyor ne bitiyor diye. Onları bu tarafa geçirmiyorlar. Bizim yakınlarımız var onları bu tarafa geçirmiyorlar. Hatta 'Çatışma çıkabilir. Arka tarafa geçin evi görmeyecek şekilde' diye o yakınlarımızı bu tarafa göndermiyorlar. Komşularımız tepki gösterdi ama hiç biri şeyini bozmadı. Sadece ne oluyor ne bitiyor diye geldiler. 'Çatışma çıkabilir' dediler ama benim çocuklarım asla öyle birileri değil. Hatta evi sorarlarken kendileri ev burası diye söylediler.'' dedi.

Çocukları vatan haini olsa onlardan daha önce haklarını helal etmeyeceklerini söyleyen anne Kaya, ''Ben imanımdan emin olduğum kadar çocuklarımdan eminim.'' ifadelerini kullandı.

Çocuklarının birinin 18 yıldır diğerinin ise 8 yıldır sabahlara kadar devlet hizmetinde çalıştığını söyleyen Kaya, "Yeminle söylüyorum ben gidiyorum evlerine, kahvaltıyı bir kere beraber yapmış değiliz. Akşam yemeğini beraber yemediğimiz oluyordu. Allah herkese onlar gibi evlat versin ben çocuklarımla gurur duyuyorum. Şu an gözaltında olan çocuğum asla öyle bir çocuk değil, melek gibi bir çocuk. Vatana, millete hainlik yapacak olsa zaten ben onun arkasında olmam. Kaçacak olsa zaten 3-5 aydır kaçardı.'' diye konuştu.

Zahide Kaya üsttekilere de hakkını helal etmediğini dile getirerek "O üsttekilerin de hiç birine hakkımı helal etmiyorum. Çünkü biz onlara oy verdik, onlar için çalıştık, dualar ettik. Bizim hatamızda o oldu zaten. Yemin ederim benim içimi acıtan da o oldu. Benim çocuğum casuslukla suçlanıyormuş, sadece benim çocuğum demiyorum, oradakilerin hepsi benim çocuğum. Hepsi için dua ediyorum ben, inşallah er geç hak yerini bulacak. Benim oğlum şimdi 2 -3 gün 6 ay yatmış hiç önemli değil. Oradaki çocukların hiç birisi vatan haini değil, vatan haini olsalardı çok yukarılarda olurlardı görevden alınmış olmazlardı."

Çocuklarının bayramı geçirmek için geldiklerini ifade eden Kaya, "Bayramı geçirelim diye geldiler, burnumuzdan geldi hepimizin." dedi. Oğlunun 3 yaşında ve 10 aylık çocukları olduğunu kaydeden Zahide Kaya, "Sabah, akşam babasını soruyor. Teröristlere bile bu şekilde muamele edilmiyor. Buraya 5-6 tane araç göndermişler. Her tarafı tutmuşlar. Telefon etselerdi, kendi gider teslim olurdu. O kadar masrafa da girmezdi emniyet ya da devlet, o kadar araç buraya göndereceklerine Halkalı'da İkitelli'deki lojmanlara bir baksınlar. Perma perişen o lojmanlarda oturan çocuklar nur gibi çocuklar oturuyor o lojmanlarda. Onları da Allah'a havale ediyorum, İlahi adalet diye bir şey var, inşallah o ilahi adalette iki elim onların yakasında olacak. Bu kadar hizmetin karşılığı bu mu olmalıydı? Şu Ramazan günü bizim çocuklarımıza hepsine yazık değil mi? Yemek vermiyorlar su vermiyor, yatacak yer vermiyor. Yatacak yeri mi yok devletin? Bunu hak ediyorlar mı bu çocuklar?

'Özür dilerlerse ya da bizi affedin derlerse belki çıkartırız' diyorlar. Ne demek oluyor bu? 'Ayağımıza kapanırlarsa af edeceğiz' diyorlar ama asla ve asla o çocukların hiç biri onların ayaklarına kapanmayacak bunu da böyle bilsinler. Hiç birine hakkımı helal etmiyorum ilahi adalet var Mahkeme-i Kübra da inşallah onlarla hesaplaşacağız. 6-7 aydır çok sıkıntı yaşıyoruz. Gülmeyi unuttu benim çocuğum. Çok içimiz acıyor yani içimdekileri daha anlatamıyorum."

Çocuklarının ikisinin de evi ve arabası olmadığını dile getiren Kaya, "Yeselerdi böyle şeyler olmayacaktı. Bizim çocuklarımız 17 Aralık'tan sonra görevden alındılar. Bu operasyonlar tamamen siyasi amaçlı. 'Vatan haini' diyorlar. Hepsi uydurmaca. 'Delil toplayın' diyordu Başbakan. Neyin delilini toplayacaklar? Benim çocuklarımın gelmişleri belli, geçmişleri belli, sülaleleri belli. Onlar gibi çocuklarımı ben kolay büyütmedim. Çok zor şartlarda büyüttüm ben o çocukları. Sabaha kadar örgü örerdim, akşama kadar dikiş dikerdim, çok zor büyüttüm çocuklarımı."

Çocuklarının 17 Aralık operasyonlarında gözaltına alınan Reza Zarrab gibi asla bir tatil yapmadığını ve görmediğini söyleyen Kaya, "Bakan çocukları yüzü kapalı girdi. bizim çocuklarımızın Allah'a şükür elleri açık, yüzleri açık göğüsleri açık. hiç bir şekilde bizi utandıracak bir şey yapmadılar. Allah'a şükrediyorum bana böyle evlatlar verdiği için. Allah bana o Rıza ve diğerleri gibi devlet malı, millet malı yiyen evlat vermesin. Hepsi sabırlı olsunlar, Allah'a emanet olsunlar alınları açık başları dik olsun. Allah nasip ederse inşallah kısa süre sonrada görüşürüz onlarla." ifadelerini kullandı

CİHAN