Guantanamo'daki Türk anlattı

ABD'nin, Küba'daki Guantanamo Üssü'nde 5 yıldan bu yana hiçbir suçlama getirmeksizin esir tuttuğu Murat Kurnaz'ın sorgu kayıtları ortaya çıktı. İşte Pentagon'un dün açıkladığı o sorgu.

Guantanamo'daki Türk anlattı

Askeri Mahkeme Başkanı Yargıç Albay: Bu sorgulama hakkında sorun var mı? Kurnaz: Bekleyeceğim. Yargıç: Ne zaman istersen soru sorabilirsin. (Kurnaz'a okunan metin: Esir, daha sonra bir intihar eylemine katılan Selçuk Bilgin adlı terörist ile yakın ilişki içindedir. Onunla beraber Pakistan'a gitmeyi planlamıştır.) Kurnaz: Patlayıcılar nerede? Ne bombası? Bunlara cevap vereyim mi? Yargıç: Birazdan istediğin her şeye yanıt verebileceksin. (Kurnaz'a bir açıklamada bulunmak isteyip istemediği sorulduğunda Türk esirin "evet" yanıtını vermesinin ardından...) Kurnaz: Beni buraya Selçuk Bilgin bir eyleme karıştı diye mi getirdiniz? Böyle bir şey yaptığından hiç haberim olmadı. Biz sadece Almanya'da beraber egzersiz ve spor yapıyorduk. Bir de beraber köpek yetiştiriyorduk. Onun terörist olduğunu hiç bilmiyordum ki! Benden birkaç yaş büyük olduğu için ona ağabey gözüyle bakıyordum. Ben Almanya'da yaşayan bir Müslüman Türk'üm. Birçok Hıristiyan arkadaşım var. Eğer Hıristiyanlar'ı öldürmeyi istesem Almanya'da yapardım. Sadece barış içinde Allah'a ibadet etmeyi öğrenmek için Pakistan'daki Cemiyet El Teblik'e gittim. BAŞIMA ÇUVAL GEÇİRDİLER Tam zamanını hatırlamıyorum ama Pakistan'a geldikten 4-5 hafta sonra gözaltına alındım. Güvenlik güçleri ülkede ne yaptığımı sormaya başladı. Amerikalı ya da gazeteci olup olmadığımı sordular. Onlara Almanya'da yaşayan bir Türk olduğumu, eğitim için geldiğimi söyledim. Eğitim gördüğüm kurumun terörizmle bağlantısı olduğunu hiç bilmiyordum. Almanya'da burasıyla ilgili çok övücü laflar duymuştum. Pakistanlı güçler beni bir hücreye kapatıp sorguladıktan sonra uçak biletleri verip göndereceklerini söyledi. Ancak gözlerim ve ellerim bağlı bir hafta tutuldum. 2 gün başımda çuval vardı. Daha sonra beni Amerikalılar'a teslim ettiler. Onlar da uçağa bindirip Afganistan'ın Kandahar kentine götürdü. Sonra da Küba'ya yani buraya getirildim. ADAM ÖLDÜREN CEHENNEMLİKTİR Selçuk'la Almanya'da zaten çok vakit geçirmemiştik. O evlendikten sonra karısı beni kıskandığı için çok fazla görüşmüyorduk. Bazen haftada 2 kez bazen ayda 2 kez. Ona Pakistan'a gideceğimi söyleyince benimle gelmek istedi. Ancak havaalanında belgeleri eksik diye onun çıkmasına izin vermediler. Ben de tek başıma devam ettim. Terörist olduğunu bilmiyordum. Kuran'da birini öldürürsen cehenneme gideceğin yazar. Bu nedenle terörizme destek veremem. Teröristlerden nefret ediyorum. Burada yıllarımı Usame Bin Ladin yüzünden kaybediyorum. Amerikalılar'a kızgın değilim. 11 Eylül'de binlerce Amerikalı öldü. Şimdi ABD, terörizmi durdurmak istiyor. Bu çok soylu bir davranış. Bütün ülkeler bunu yapmalı. Müslüman olduğunu söyleyen Usame Bin Ladin birçok kişiyi öldürdüğü için her yerde Müslümanlar tutuklanıyor. Yaptığı şeyin İslam'la alakası yok. DERİ RENGİM YÜZÜNDEN Hiçbir askeri eğitim almadım. Türkiye'de de askere gitmedim. Tek hatam Pakistan'a yanlış zamanda gitmek oldu. Haberlerde ABD güçlerinin Ladin'i yakalamak için Afganistan'da operasyon başlattığını duyuyordum. Türkiye de 20 yıl boyunca PKK ile çatıştı. O dönemde Türkiye'ye defalarca gittim ama sonra bazı problemlerden ötürü Almanya'ya geri döndüm. Zaten Pakistan'a gittiğimde 19 yaşındaydım. Deri rengim yüzünden yakalanacağımı hiç düşünmemiştim. Yargıç: Pakistanlılar seni neden yakalamış olabilir? Kurnaz: Ben o dönemde İrlandalı'ya benziyordum. Onlara Türk olduğumu söyledim. Gazeteci olup olmadığımı, kameram olup olmadığını sordular. Sonra götürdüler. Yargıç: Pakistan'a vizeyle mi girdin? Kurnaz: Tabii ki... Pasaportumu beni gözaltına alanlar yırttı. EVİME GİDECEK MİYİM? Yargıç: Pakistan'da ne yaptın? Kurnaz: Eğitim aldım. Etrafı gezdim. Şu yılanlarla yaptıkları numaraları izledim. Pazara gittim. Kung Fu salonlarını dolaştım. Daha 19 yaşındaydım. Her şey çok ilginçti. Yargıç: Ne kadar kalacaktın? Kurnaz: Bir ay kadar.. Belki biraz daha fazla... Zaten yakalandığımda Almanya'ya dönmeyi planlıyordum. Türkiye'de yeni evlenmiştim. Eşimi de alıp Almanya'ya geri dönecektik. Yargıç: Pakistan'da dediğin gibi 4-5 hafta değil 2 ay kalmışsın. Kurnaz: Dediğim gibi tam hatırlayamıyorum. Asıl bilmek istediğim şu. Burada kalmak zorunda mıyım yoksa evime dönebilir miyim? (Kurnaz'a prosedür anlatıldı...) Serbest kalması için Merkel de devrede Murat Kurnaz, 2001'in Eylül ayında Pakistan'da yakalandı. Frankfurt Havaalanı'nda evrakları yeterli olmadığı için çıkışına izin verilmeyen arkadaşı Selçuk Bilgin'in, daha sonra İstanbul'daki Sinagog saldırılarında intihar bombacısı olarak yer aldığını ileri süren ABD, Kurnaz'ı 5 yıldır Guantanamo'da tutuyor. Ancak avukatları sinagog saldırısını düzenleyen Gökhan Elaltuntaş ile Selçuk Bilgin'in aynı kişi olduğunu düşünen ABD'lilerin yanıldığını, Bilgin'in Bremen'de hayatını sürdürdüğünü belirtiyor. TÜRLÜ İŞKENCEYE MARUZ KALDI Kurnaz için Almanya Başbakanı Angela Merkel de devreye girmişti. Kurnaz'ın avukatlarından Bernhard Dokke, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in konuyu ABD Başkanı Bush ile görüşmede gündeme getirdiğini ve 'olumlu gelişmeler' beklediklerini söylemişti. Avukatlarına göre Kurnaz, Guantanamo kampında aç bırakılmaz, tek kişilik hücrede tutulma, 24 saat ışık altında bırakılma, gürültüye maruz bırakılma, kollardan tavana asılma, soğuk su altında tutulma dahil birçok fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz bırakıldı. TERÖRİST OLSAM ÖNCE ANNEMİ ÖLDÜRÜRDÜM Ben 18-19 yaşıma gelmeden önce namaz kılmıyordum. Ailem de Müslüman'dır ve onlar da namaz kılmaz. Benim dinim barışçıdır. Hiç kimsenin namaz kılmıyor diye bir başkasını öldürme hakkı yoktur. Eğer terörist olsam Pakistan'a gitmeme gerek yoktu ki! İnsanları ibadet etmiyorlar diye öldürmeye kalksam, önce annemle babamı öldürmem gerekirdi. Ben onları hayattaki her şeyden daha çok seviyorum. Zaten namaz kılmayan da bir sürü arkadaşım var. CASIO SAAT TAKANLAR TERÖRİST Mİ? Kayıtlar arasında Nisan 2005 tarihinde serbest bırakılan Salih Uyar'a ait sorgu dosyası da yer alıyor. İşte Adana'da yaşayan Uyar'ın Askeri Mahkeme'de verdiği ifadeler: Uyar: Allah'ın adı üzerine yemin ediyorum ki doğruyu söyleyeceğim. Yargıç: 2000 yılında Türkiye ve İran üzerinden Pakistan'a gidip El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide üyelerinin yanında kaldın. Doğru mu? Uyar: Evet Pakistan'a gittim. Ama kaldığım kişinin El Kaideli olduğunu bilmiyordum. Yargıç: Yakalandığında üzerinde bir Casio saat vardı. Bu saatler El Kaide tarafından patlayıcıları ateşlemekte kullanılıyor. Saati bir terör eyleminde mi kullanacaktın? Uyar: Casio saat kullandığım doğru. Ama bu beni bir terörist yapmaz... Saat taşımak suç mu? Eğer öyleyse Amerikan askerleri de Casio saat takıyor, onlar da mı terörist? DOMUZ ETİ YEDİRDİLER Associated Press tarafından açılan "bilgi edinme özgürlüğü" davası sonrası boyun eğen Savunma Bakanlığı'nın yayınladığı 5 bin sayfalık dokümanda, Guantanamo Üssü'nde akıl sınırlarını zorlayan sorgu teknikleri kullanıldığı da ortaya çıktı: * Sorgular her gece 00.01'de başlıyordu. Mahkumlar ABD bayrağının asılı olduğu bir odaya sokuluyor, bu sırada ABD Milli Marşı çalınıyordu. Mahkumların marşa eşlik etmesi ve 11 Eylül saldırısında ölenlerin fotoğraflarından "özür dilemeleri" isteniyordu. * İlk sorgu sabah 7'ye kadar sürüyor, mahkumların sadece 4 saat uyumalarına izin veriliyordu. Sonraki sorgu aşaması ise 12 saat sürüyordu. * Sorgu sırasında zorluk çıkartanlara zorla domuz eti yediriliyordu. * Namaz kılmak isteyenlere Mekke'nin yeri yanlış gösteriliyordu. Konuşmayan tutukluların namaz kılmasına izin verilmeyip "Artık 5 vakit sorgu var, namaz yok!" deniliyordu. * Kimi mahkumlara "Sen konuşmuyorsun. Senin içine cin girmiş. Şeytanla işbirliği yapıyorsun" denilerek cin çıkarma seansları uygulanıyordu. * "Siz köpeksiniz" denilen mahkumlar zorla havlatılıyor ve yerde yürütülüyordu. * Açlık grevi yapanlar metal bir sandalyeye bağlanarak boruyla zorla besleniyordu. * ABD'ye yönelik, dünyanın neresinde olursa olsun bir saldırı düzenlendiğinde esirlere o gün çok daha fazla işkence yapılıyordu. Guantanamo'daki Türkler'in 4'ü serbest 6'sı hâlâ hapis AP tarafından yapılan başvuru sonucunda 397 kişiye ait kayıtlar da açığa çıktı. Ancak üste 500'e yakın esir tutulduğu sanılıyor. Uluslararası Af Örgütü'nün kayıtlarına göre 33 ülkeden üste tutulan kişiler arasında 10 tane de Türk bulunuyordu. Bunların 4'ü daha sonra serbest bırakıldı. * Lütfi Bayıfkan * Abdullah Çelik * Mustafa Ekşi * Murat Kurnaz * İbrahim Şen * Turgut Uzel * Yüksel Çelikgöğüs (Serbest) * Nuri Mert (Serbest) * Mesut Şen (Serbest) * Salih Uyar (Serbest) VATAN
<< Önceki Haber Guantanamo'daki Türk anlattı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER