Gül,
Türkiye'nin
AB üyeliği süreci konusunda
Sarkozy ile ayrıntılı görüşmeler yaptıklarını belirterek, ''O ne kadar açık konuştuysa ben daha açık konuştum'' ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Gül,
Fransa ziyaretini değerlendirdiği basın toplantısında Sarkozy'nin yaptıkları görüşmede, ''AB'nin yaşadığı kafa karışıklığından ve zorluklardan'' bahsettiğini aktardı. Gül, kendisinin de bu tür konjonktürel sorunların Türkiye'nin AB'ye tam üyelik hedefinin tartışmaya açılmasına neden olmaması ve bu konunun ''zamanı gelince konuşulması gerektiğini'' söylediğini anlattı.
Gül, ''AB konusunda Fransa'da farklı bakışlar var. O, bunları izah etti. Ben de ona, bunların bizim için geçerli olmadığını ve bizim bakışımızı anlattım'' dedi.
Bu kapsamda Sarkozy'ye ,''Türkiye'nin
AB sürecinin 50 yıllık bir geçmişi bulunduğunu, bu süreçteki hukuki sorumluluklara sahip çıkılması gerektiğini, Türkiye'nin
Avrupa Konseyi'nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kurucu üyesi olduğunu, Soğuk
Savaş döneminde bugün AB üyesi olan bazı ülkelere karşı AB'yi koruduğunu ve her zaman Avrupalı kurumların parçası olduğunu'' ifade ettiğini bildiren Gül, şunları söyledi:
''Kendi kalkınmasını bile
ihmal etme pahasına bütün Avrupa'nın güvenliğini sağlamak için NATO'ya en büyük katkıyı yapan ülkenin Türkiye olduğunu gayet açık şekilde aktardım.
O ne kadar açık konuştuysa ben daha açık konuştum.''
Bir gazetecinin ''AB süreci durursa ne olacak?'' sözleri üzerine Gül, ''Yolumuza devam edeceğiz'' karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Gül, Fransa'daki temaslarında Türkiye'nin AB üyeliği kapsamında daha önce duymak istemediği cümlelerin tekrarlanmadığını belirtti.
Türkiye'nin çevresinde barış ve istikrarı yaygınlaştırmak için izlediği
politikaların Avrupa'da yakından izlendiğini kaydeden Gül, ''Avrupalıların kendi aralarında konuşurken birbirlerini çok sorguladıklarına, biz (Türkiye'ye) doğru mu yapıyoruz, yanlış mı yapıyoruz diye konuştuklarına emin olduğunu'' ifade etti.
-TERÖRLE MÜCADELEDE YENİ POLİTİKA-
Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, Sarkozy'nin kendisine ''özellikle
terör konusunda,
PKK ile mücadele konusunda siyasi iradelerinin güçlü olduğunu, bu konuda müsamaha göstermeyeceklerini ve yeni bir politika yürüteceklerini söyleme ihtiyacı hissettiğini'' kaydetti.
Fransa ziyaretinde kendisine ''asgari
servis'' yapıldığı yönünde
Fransız basınında çıkan haberleri maksatlı bulduğunu belirten Gül, bu konuda kendisini
savunma durumunda olmadığını ve bu yöndeki haberlerde birçok yanlış bilginin göze çarptığını vurguladı.
Gül, Fransa ziyaretinin ''devlet ziyareti'' olmadığını, ''Türkiye mevsimi'' etkinlikleri kapsamında sergi açılışına davet edildiğini hatırlattı.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin AB'nin doğalgazda Rusya'ya bağımlılığını azaltacak
Nabucco projesine Fransız şirketlerin de katılması talebinde bulunduğunu doğrulayan Gül, "ticari bir konu" olan bu duruma Nabucco ortaklarının oy birliğiyle karar verebileceğini söyledi.
Sarkozy'nin Türkiye ve Fransa'nın nükleer enerjide ikili boyutu aşacak
işbirliği önerisinde bulunduğunu da bildiren Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin Fransa'nın nükleer enerjide öncü konumunun farkında olmasına karşın Fransız şirketlerle bugüne kadar yapılan temasların somut sonuç vermediğini ifade etti.
Abdullah Gül, Sarkozy'nin Türkiye'nin bölgesinde büyük etkisi olduğunu yakında bildiğini ve bundan etkilendiğini görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Gül, Sarkozy'ye, Minsk grubu eşbaşkanı olan Fransa'nın özellikle Dağlık Karabağ sorununun çözümünde sorumluluk alması gerektiğini ilettiğini de aktardı.