Gül: Darbe tehlikesi görmüyorum

Cumhurbaşkanı adayı, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye'de darbe tehlikesi görmediğini belirtti

Gül: Darbe tehlikesi görmüyorum

Gül, Türkiye'nin en gizli evrakına kendisinin vakıf olduğunu, en gizli belgeleri kendisinin koruduğunu kaydederek, ''Dolayısıyla Türkiye'de bana güvenilmeyecekse güvenilecek insan sayısı kaçtır'' dedi. Abdullah Gül, TRT'de katıldığı programda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Gül, ''Siz 28 Şubat'ı da yaşadınız, bu dönemi de yaşıyorsunuz. O süreçle bunun arasında bir paralellik kuruyor musunuz, yoksa apayrı mı?'' şeklindeki soruya ''Bulmuyorum doğrusu'' yanıtını verdi. Türkiye'de 73 milyon insanın yaşadığını belirten Gül, herkesin her yerde aykırı bazı şeyler, yanlışlar görebileceğini söyledi. Gül, ''Bu kadar büyük, bu kadar çoğulcu, özgürlüğün bu kadar geniş olduğu bir ülkede bazı yanlışlar da, aykırılıklar da olabilir. Tasvip etmeyeceğimiz, düzeltilmesi gerektiğine inandığımız olaylar da olabilir'' dedi. Bazı gazetelerde yer alan ''Trilyon Davası ve Kalkınma Bankası ile ilgili iddiaların ve sürecin'' hatırlatılması üzerine Gül, ''Ben kendi işimle gücümle meşgul olduğum için bunların çoğunun farkında bile değilim'' dedi. Gül, şunları kaydetti: ''Trilyon Davası ile ilgili olarak dokunulmazlığım bulunduğu için benimle ilgili yargılama söz konusu olmadı ama bunun dışında başka bir dava vardı ki bu paranın tahsil edilmesiyle ilgili o dava devam etti biliyorsunuz. Benden daha ileri durumda, partiden daha çok sorumlu olan insanlar, milletvekillikleri düştüğü için onların hepsi yargılandı. Hepsi beraat ettiler bu davadan. Ama Allah'ın yardımı mı diyeyim, ne diyeyim, benimle ilgili diğer dava benim cumhurbaşkanlığına adaylığımı koymamdan 4 gün önce yapıldı ve mahkeme kararını verdi. Bu meseleyle benim hiçbir ilgim olmadığını bu mahkeme kararına bağladı. Şöyle düşünüyorum, gerçekten Allah'ın çok büyük bir yardımı, eğer bu dava böyle sonuçlanmamış olsaydı neler söylenecekti.'' Gül, 2 sene önce TBMM'de dokunulmazlıklarla ilgili bir konuşma sırasında, kendisinin ilgili komisyona gittiğini ve ''Verin dosyamı, dokunulmazlığımı kaldırın'' dediğini anımsattı. Meclis Komisyonu'na böyle bir istemle giden başka bir bakan olduğunu bilmediğini söyleyen Gül, dokunulmazlık meselesi birçok kişiyi ilgilendirdiği için komisyonun prensip kararı aldığını ve kimsenin dokunulmazlığını kaldırmadığını kaydetti. -KALKINMA BANKASI DAVASI- Kalkınma Bankası olayını ''çok hazin bir olay'' olarak nitelendiren Gül, söz konusu kararın hukukun etki altına alındığı dönemlerde kararların nasıl çıktığına iyi bir örnek oluşturduğunu söyledi. Gül, o dönemde Devlet Bakanlığı yaptığını anımsatarak, yabancı heyetlerin bazen küçük hediyeler getirdiklerini, kendilerinin de o dönemde gelen heyetlere sembolik birer hediye vermek üzere bir porselen firmasından küçük tabaklar aldıklarını anlattı. Devlet bakanlıklarının bütçesi olmadığını, kendisine Kalkınma Bankasının bağlı olduğunu belirten Gül, harcamanın oradan karşılandığını dile getirdi. O dönemde Bakanlıkta geç saatlere kadar çalıştıklarını ve özel kalem müdürünün de kendisi eve gitmeden ayrılamadığını söyleyen Gül, Başbakanlık'ta yemek çıkmadığı için dışarıdan yemek getirildiğini anlattı. Gül, ''Bütün bunlar hep oradan karşılanmıştır. O fişlerin arkasına da lahmacun, döner, sandviç diye yazılmıştır ama bütün bunlar oradaki sekreterime, santralcime, oradaki özel kalemimdeki 3-4 kişiye'' dedi. Türk cumhuriyetlerinin büyükelçilerine Sheraton Oteli'nde bir yemek verdiğini de anlatan Gül, o yemeğe ne bir partili, ne bir taraftarım, ne şu ne bu... Bütün bunlara zimmet çıkardılar. Ben de 'ödemem' dedim. 'Seçime gidiyoruz, duyururuz' dediler. O zaman 3-4 milyardı. Kalkınma Bankasının batık kredilerini kurtaran, onları yeniden yapılandıran o genel müdür takdir edileceğine ya da ilgili bakan takdir edileceğine, o paraların peşine düştüler ve bunları bana zimmet çıkardılar. 'Ödemem, asla ödemem' dedim. 'Ben bir yemek yemedim, sekreterimdir yemeği yiyen. Sheraton Oteli'nde verdiğim yemek Türk Cumhuriyetlerinin büyükelçilerinedir. 'Verdiğim hediyeler Türk Devletinin şerefidir' dedim. Ondan sonra temyize gittim, orada da kaybettim. Maaşımdan kestiler parayı.'' -''DARBE TEHLİKESİ GÖRMÜYORUM''- Genelkurmay Başkanlığının cuma akşamı yaptığı açıklamayla ilgili bir soru üzerine, ''Sürpriz benim için geçen hafta olmuştur'' sözlerini yineledi. Gül, ''Siz Türkiye'de bir darbe tehlikesi görüyor musunuz?'' ve ''Adaylığınızın darbeye yol açacağı mesajını aldınız mı?'' şeklindeki iki soruyu da, ''Hayır'' diyerek yanıtladı. Gül şunları kaydetti: ''Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanıyım,Türkiye'yi bütün dünyada temsil eden bir insanım. Onun için benim, 'Bir çifte standart ya da haksızlığa uğradığınızı düşünüyor musunuz' dediğinizde, ben hiçbir zaman böyle bir kompleks içinde olmadım. Türkiye'nin en gizli evrakına ben vakıfım, benim elimdedir, başkasının değil. Türkiye'nin en gizli belgelerini ben koruyorum. Türkiye'nin kapıların arkasında ve önünde çıkarlarını ben savunuyorum. Dolayısıyla Türkiye'de bana güvenilmeyecekse güvenilecek insan sayısı kaçtır.'' Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanlığının söz konusu açıklamayı neden yaptığına ilişkin soru üzerine de ''Ona girmek istemem doğrusu. Çeşitli kaygılar olabilir, orada sıralanan şeylerle ilgili olabilir, insanların bazı kaygıları olabilir, bunları gidermek için olabilir'' diye konuştu.
<< Önceki Haber Gül: Darbe tehlikesi görmüyorum Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER