Gül, İzmir'in güçlü bir motivasyona ihtiyacı olduğunu söyledi. Türkiye'de sanayinin bundan sonra teknolojiye dayalı büyüyeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı, bu nedenle bazı sanayi kollarının terk edileceğini savundu. EBSO'yu ilk defa ziyaret eden cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül, sözlerinin başında sabahtan beri gezdiği İzmir'de çocukluk günlerindeki hatıraları yeniden yaşadığını belirterek, "Az önce EBSO Başkanı Ender Yorgancılar'ın odasından güneşin batışını, körfezi seyretmek nostalji oldu. Bunu sizlerle paylaşmak istedim. İzmir şirinlik, güzellik sıfatları olan metropolitan büyük bir şehirdir." dedi. Türkiye'ye çok zenginlik, veren, çok değerli bir il olan İzmir'i sık sık ziyaret etmek istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, İzmir'in güçlü bir motivasyona ihtiyacı olduğunu anlattı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun da konuşmasında vurguladığı gibi İzmir'in başarı konusunda hiçbir mazereti olmadığını; çok zengin kültür, tarih, turizm, tarım, ticarete sahip olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Gül, "Bunun yanında İstanbul basınını destekleyen bir ilin ne gibi mazereti olur bilmiyorum. Hep beraber İzmir'in bir motivasyona ihtiyacı olduğunu paylaşmak istiyorum." diye konuştu. Cumhurbaşkanı, İzmir'in herhangi bir şehir değil, büyük bir şehir olduğunu, cazibe merkezi olduğu için göç aldığını anlatarak, dolayısıyla İzmir'in büyük bir kent olduğunu hiçbir zaman unutmamak gerektiğini; bunun sorumluluğu ve heyecanıyla hareket edilmesini istedi. Cumhurbaşkanı Gül, "Büyük ölçek içerisinde planı yapmak gerektiği kanaatindeyim. EXPO denemesi netice almadı belki ama İzmir için çok güzel bir çalışma ortaya koydu. Büyükşehir Belediye başkanı, vali, Ekem bey (Demirtaş) çok büyük katkı verdiler. Kaybedilmesi şansızlık eseridir. İzmir yine kazanmıştır, çok büyük bir yatırım ve tanıtım elde etmiştir. Önümüzdeki dönem içerisinde karşılığı gelecektir. EXPO'ya yeniden adaylık konusunda kesinlikle geri durmayın. Çünkü kızıl elmaya ihtiyacı var. Kaldığı yerde bırakılmaz. Planlamaları aman ihmal etmeyin. Bunun üzerine güzel fikirler inşa edilebilir. İzmir'in cazibesi devam edecektir. Sağlık turizm olur başka şey olabilir." şeklinde konuştu. Gül, EBSO'nun ocak ayı içerisinde İzmir İktisat Kongresi'nin yapılması için yapılması konusunda gerekli talimatları verdiğini söyledi. Gül, kongrenin sadece İzmir'le ilgili değil, bütün Türkiye politikalarının birçok önemli sorunların tartışılıp konuşulacağı çok önemli bir toplantı olacağını anlattı. Türkiye'nin sanayi yani üretimi asla ihmal edemeyeceğini, üretimin Türkiye'nin daima önceliklerinden birisi olacağını anlatan Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi; "Türkiye'nin muhakkak üretimde yerini alması, üretim üssü olması gerekir. Üretim olurken de yüksek teknoloji çok önemlidir. Bu nedenle teknolojiyle ilgili bütün konuları himayeme alıyorum. Türkiye teknolojiyi üreten, yaratan, bulan, buluşları olan, bu konulara büyük yatırım yapması gereken bir ülkedir ve gerçekleşiyor bunlar. Türkiye farkına varmıştır. Türkiye devleti bunun farkındadır ve meclisiyle devletiyle teknolojiye çok büyük yatırımlar yapılmaktadır. Bundan sonra sanayi teknolojiye dayalı olacaktır. Elimizde olmayan sebeplerle bazılarını bırakmak zorunda kalacağız, mecburuz. Daha nitelikli daha çok katma değeri yüksek olan, daha yüksek teknolojili sanayilere geçmek zorundayız. Onun için tüm sanayilerimiz uzun vadeli planlar yapmak zorundadırlar. Geleceğin sanayisi ile ilgili, fizibl olabilecek sanayi dallarını büyütmek zorundadır." İzmir'in sanayi merkezlerinden birisi olduğunu ve yapılması gerekenin daha büyük ölçekli yatırımların gelmesi olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı, bu noktada Ankara'ya çok görev düştüğünü, yatırım ajansına çok görev düştüğünü ama en çok da İzmir'in dünyaya açık iş kadını ve işadamlarına görev düştüğünü söyledi. Makro ekonomik çalışmalar, dengeler, yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik reformların çıkmakta olduğunu, çıkmaya da devam edeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, İzmir'in potansiyelini, ulaşım açısından kolaylığını bu açıdan değerlendirmesi gerektiğinin altını çizdi. "İzmir'in hep beraber bir silkinmesi ve güçlü bir atağa kalkması gerekmektedir. Kendini keşfetmesi lazım. İzmir yeniden atağa geçecektir." diye konuşan Cumhurbaşkanı, deryanın içinde olup da deryanın farkına varılmayışı sözünü hatırlatarak kesinlikle bunun terk edilmesi gerektiğini; elbirliği içinde İzmir'in gerekli gelişmeyi sağlayacağından şüphesi olmadığını söyledi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, İzmir'in sorunlarını ve taleplerini dile getirmek istediğini anlattı. EXPO için gerek Dışişleri gerek Cumhurbaşkanlığı döneminde İzmir için cumhurbaşkanına teşekkür eden Başkan Kocaoğlu, yeni bir EXPO adaylığında yatırım için gerekli taahhütlerin yerine getirilmesi gerektiğini kaydetti. Bu destek ışığını yakmadan yeni bir adaylığa sıcak bakmadığını savunan Kocaoğlu, sağlık turizminin teşvik kapsamına alınmasının faydalı olduğunu kaydetti. "Son günlerde İzmir kentini anlatırken mazereti olmayan kent başlığı atmış bulunuyoruz. Her şeyimiz var, büyümek ve gelişmek için. Ama bunun olmayışının birçok nedeni var. İzmir uzunca bir süredir vergi verme alışkanlığı, üretimiyle 30-40 yıldır merkeze hükümete aldığından fazlasını veriyor. Örneğin 2008'de 18 milyar vermiş 5 milyar almış. Bu da maaş bakım onarım gibi sabit kazanımlara gidiyor. İzmir tabiri caizse altın yumurtlayan tavuk ama vergi oranını alamadığı için giderek kan kaybediyor." diye konuştu. Kocaoğlu, belediyenin hazırlamış olduğu bir dosyayı kendilerine sunduklarını ve ilgi beklediklerini dile getirdi. (CİHAN)